Bremen Mızıkacıları
Gezi parkı olayları ve 17 aralık yolsuzluk iddiaları ile başlayan dış güçler ve onların içimizdeki piyonlarının hükümetin 2002'den bana yana devam eden ülkeyi istikrarlı bir şekilde yönetimlerinin belli ki ülke ve ülke nezdinde bölge üzerinde hain emelleri olanların çarkına çomak oldu. Ve bu istikrarlı değişim ve gelişimden rahatsız olanlar bir süreç başlattılar ve bu süreci de kendi lehlerine dönüştürmek ve başarı elde etmek adına neredeyse hiçbir kural ve ahlak tanımadan devam ettiriyorlar. cemaatin devlet içinde edindiği birtakım kurum ve kuruluşlarına yerleştirdiği kendi köstebekleri vasıtasıyla, bu yerleştirilen elemanları devlete hizmet etmek için değil de, amacı papalık misyonuna hizmet olan bir amacın gerçekleşmesi hülyasına dalmışlar.
Ve devlet içinde oluşturdukları paralel devlet yapılanması eğitimden tutun sağlığa ekonomiye, basın ve medyadan tutun hemen hemen yaşamın can damarı olan tüm sektörleri ele geçirme ve kendi amaçlarına hizmet eder hale getirmelerini fark eden ve bunların büyük bir tehlike arz ettiğini fark eden iktidarı ve ülkemizin geleceğini topyekün başkalarına devretmenin misyonunu taşıyorlar.
Bu paralel yapının deşifre edilmesi ülkemizin geleceği adına acil bir demokrasi görevidir. Bu aciliyet ve zaruret teşkil eden vahim olayın hem ülkenin geleceği adına hem de demokrasi adına olduğunu görmeyenlerin, bu yapının enterne edilmesini desteklemeyenlerin demokrasi ve gelecek adına başka ağızlar ile konuşmaya ve değişik yönde birtakım söylemler geliştirmeye de hakları yoktur.
Bu vahim ve tehlikeli yapının deşifre edilmesi ve bertaraf edilmesi için şuanda olduğu gibi kimsenin bu konuda senlik, benlik davası gütmemesi icap eder. Tam aksine bu vahim ve tehlikeli sorunun çözümü için mücadele içinde olan iktidarın yanı sıra başta muhalefet partilerinin, diğer mecliste grubu bulunmayan partilerin, iş dünyasının, medyanın, vakıfların, derneklerin ve elinden ne geliyorsa vasıflı, vasıfsız tüm sağduyulu vatandaşlarımızın en temel görevi olmalıdır.
Oysa ki üzülerek bakıyorum ki muhalefet partileri ve mecliste grubu bulunsun bulunmasın diğer partiler ve çeşitli meslek grupları ile yandaş ve iş birlikçi birtakım medya bremen mızıkacıları gibi herkes akordu bozuk ve notası olmayan gıy gıy bir söylem ve haince bir takım eylemler içindeler. İktidarın bu örümcek ağı gibi ülkenin can damarı olan her alanına nüfuz eden paralel yapıya savaş açması ve deşifre etmesi olayına destek olunmalı ve çanak tutulmamalıdır. Bu iktidara karşı oynanan oyunlar iktidar nezdinde tüm ülke üzerine ve hatta Ortadoğu coğrafyası üzerine oynanan oyundur.
cemaatin hükümet ile iktidar paylaşımı savaşı değil, görevi papalığa hizmet misyonu olan cemaatin Müslüman Ortadoğu coğrafyasına liderlik eden ülkemiz üzerinden şekil verme olayıdır. Söz konusu Coğrafya üzerinde bulunan 27 ülkeyi kapsayan devletlerin ya yönetimlerini değiştirerek kapitalist rejime köle etmek veya direk proje her yönü ile başarıya ulaşırsa bu Coğrafyanın sınırlarını yeniden çizmek yada çizdirerek yeniden şekillendirme olayıdır.
Bu vahim ve bir o kadar da tehlikeli olan durum Türkiye'de herkes için bir samimiyet sınavı olacaktır. Aynı zamanda geleceğimizi de büyük ölçüde belirleyen bir sürecin başlangıcı olacaktır.