Böyle Buyurdu Üstad…
“Şeyh uçmaz müridi uçurur.” derler; vardır bir hikmeti. Biz de elbirliğiyle uçuralım bakalım şeyhimizi... şeyhimiz pirimiz üstadımız ki kerameti kendinden menkul olup; hikmetinden sual olunmaz... bize beş kelime lütfettiler... bakalım bizde “mürid”lik kumaşı var mı yok mu?
“Lütfen, Şebiş, Fatura, Aşk, Milli”
Gizem... ilk dikkatimi çeken gizem... “şebiş” en zor görüneni bu. Kolay görünenlerden başlayayım o zaman. Ama belki de sıralamaya dikkat etmek lazım. Sıralamaya göre... “lütfen” kibarlık, nezaket, duyarlılık, hassaslık... “şebiş” gizem, merak, anlamsız görünen; öyle göründüğü için de içinde sırlar barındıran, belki de şaşırtmaca tuzak... “fatura” hesap kitap, ayağını denk al, başını sonunu düşünmeden hareket etme... “aşk” uzun suskunluklar, tanımlanamazlık, bir bakıma ölüm ve doğum, içinde olanın anlatamadığı, dışında olanın anlayamadığı bir “garip” muamma... “milli” aidiyet, kendini bir yere ait hissetme ihtiyacı, yanılsama, iradesizlik, “gücü” bir başkasına genelde de “ölmüş gitmiş” birilerine verme, atalarla övünme ihtiyacı...
Öğrendiğimiz kelimeleri anlamlı cümlelerde kullanalım... “şebiş” isim hitap kelimesi gibi duruyor. Melodik bir hali var, sonuna bir kaç “ş” daha ekleyince daha da hoş geliyor kulağa. Kelimelerin aralarına sağına soluna bir kaç yardımcı ek filan da koyduk mu oldu bu iş sanırım. İlk cümlemiz: “Lütfen şebiş, aşk’ın faturasını milli’ye ( etnisite kokusu var sanırım havada) çıkarma” ilk aklıma gelen cümle bu. Yüklem olarak “çıkarma” dediğime göre; “tehcir” üzerinden 1900’lü yıllara doğru bir seyahate çıkmamı öneriyor olabilir üstad.
Aynı anda her telden her gönülden konuşabilen üstad; ekonomik, ya da kişisel gelişim dersi de vermek istemiş olabilir. Bir nevi SWOT analizi... “ ey şebiş... ey aday adayı... kendini bilmez kişi...(çebiç; hayvan geminin damaklı ve demirden bölümü. bir yaşını henüz geçmemiş keçiye verilen isim... aptalca inat yapan insanlara verilen isimdir... neyi, neden savunduklarını bilmeden inatla körü körüne savunurlar... çebiç; 1 yaşına basmış keçi, 1'lik keçi, tandır için hazır keçi... çepiç. erkek keçinin oğlaktan biraz daha yaşlıca olanı. oğlak bebekse bu da ergen keçi oluyor galiba. konya yöresinde kuzunun tandırda pişirilenine verilen isim.) neyi neden savunduğunu bilmeden inatla körü körüne birşeyleri savunmaktan geç... ergenlik bunalımlarını aş... yoksa... senden ancak tandır kebabı olur” kendini aşma tanıma yollarını da gösteriyor bir yandan... SWOT: güçlü, zayıf yanlarımız ile fırsatlar ve riskler... “ lütfen, fatura, aşk, milli” seçimini yap kararını ver, bunlar senin kuvvetli ve zayıf yanların fırsatların ve risklerin... kelimelerin anlamlarını çağrışımlarını düşün ve kendini bul. “lütfen” nezaket kibarlık duyarlılık... kuvvetli yanın da olabilir zayıf yanın da senin için fırsat da olabilir risk de... her ihtimali değerlendir hesaba kat. “milli”lik... senin seçimin olmadan sana verilen “defacto” bir durum. Aynı zamanda “atalara tapınmaya” da dönüşebilir... kendi içinde dört ihtimal barındırır...
Şebiş dediğine göre üstad; karmaşık bir denklem koymamıştır önüme. Basite bakmak lazım. Üstad’ın anlatmak istediği matematiksel, sayısal, kişisel gelişimsel v.s olarak tam olarak şu: “ ey şebiş... Strenghts( güçlü) yanın “lütfen”; Weaknesses (zayıf) yanın (fatura); Opportunities’in (fırsat) “aşk; Threats (tehdit ve risk) ise “milli”... duyarlısın hassassın; hesap edilebilir “dengeli ve tutarlı” öngörülebilir olursan; geçmişe takılıp kalmazsan; “aşk” denilen, “olma/ölme” haline ulaşabilirsin ancak...
Not: İçinizden “ amma salladın ha! Üstadın sana “bebiş” demiş; sen “şebiş” anlamışsın… yanlış anlamalar üzerine de oturup ahkam kesmişsin” dediğinizi duyar gibiyim. Farz edin ki öyle oldu. Ben çoktan “şebiş”i önce “çebiç” sonra “sebiş” yapıp oradan da dedelerimin 150 yıl önce göçtüğü adını sanını bile bilmediğim köyümü buldum ya siz ona bakın. Üstadımın sözünü yanlış anlamak bana bunu sağlamışsa… bir de doğru anlarsam; varın gerisini siz hesap edin…