content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

28 Haz

Boş Bir Adam…

Boş bir adam var,Atıf’a dil uzatmış,
Adamın kafası dar, iftiraya kin katmış,
Gülistan goncada  hâr, birkaç yosmayla yatmış,Zavallı, hem de nâçar, parayla kendin satmış.

HADİ ORDAN BE ADAM, SEN KİM, LİDERLİK KİM?
OLURSUN ANCAK MADAM, UTAN, KENDİNE OL HAKİM.

Şehir şehir gezerek, kandırır insanları,
Gerçekleri ezerek, yakar nice canları,
Âsâletten bezerek, lekeler  ol kanları,
Bir harita çizerek, kaybeder kervânları.

BİLİRİZ ESFELİNİ, KANDIRMA BU MİLLETİ,
GÖSTERSENE KELİNİ, KABULLENDİN ZİLLETİ.

Beslenir Vatikan’dan, şer güçten alır payı,
Müritleri her yandan, sanki beslenmiş ayı,
Dünya denen bu handan, zanneder herkes dayı,
Kaybetti, hak, imandan, elinde kaldı yayı.

DİNİN  İÇİNİ OYDUN, TOPLADIN PARALARI,
ZAVALLILARI SOYDUN, AZDIRDIN YARALARI.

Bu toprağın üstü de, bilesin altı da var,
Nefislerin büstü de, menfaat tahtı da var,
Ezel/Ervâh nesli de, kaderin bahtı da var,
Koltuğa hevesli de, ölümün vakti de var.

İSTER BOŞ OL, İSTER BAŞ, YILANIN BAŞI OLMA,
İKİ GÖZ ÜSTÜNDE KAŞ, GAZA GELİP TE DOLMA.

Kemâli ettin simit, münafık iki yüzlü,
Hesâb-ı  Cârin limit, edepsiz, kaypak sözlü,
Bilmezsin Sultan Hamit, sanki bir çıyan gözlü,
Siyasette havlar it, ocağı saman közlü.

HADDİNİ BİL BOŞ ADAM, SÖYLEYEM BİLDİRİRLER,
‘DELİ OLDU’ DİYEREK, GÖMLEĞİ GİYDİRİRLER.

Ehl-i Beyt, Millîlikten; dem vurur, hem yazarsın,
Çok eşle, dillilikten, şehvet ile azarsın,
Ak  sütte, kirlilikten, mayaları bozarsın,
Demeçler ikilikten, doğru yazsam kızarsın.

KEMÂLİ  SENİ  BİLİR, DÂVA İÇİNE  ETTİN,
MÜMİN  DUYSA İRKİLİR, BOŞ ADAM SEN NE ETTİN?
KEMÂLİ
27 HAZİRAN 2013/perşembe
NOT:
İnternet sitelerinden aldığım bir yazı aynen şöyle:

İSKİLİPLİ ATIF HOCA NEDEN ASILDI...
Babası Akkoyunlu aşîretinin İmamoğulları ailesinden gelen Mehmed Ali Ağa,  annesi Mekke'den göç etmiş, Ben-î  Hattab Âşîretinden Nazlı Hanım'dır. Bu gün Bayat ilçesi sınırları içerisinde bulunan Toyhane Köyünde doğmuştur. Altı aylıkken öksüz kalan Mehmed Atıf, dedesi Hasan Kethüda'nın himayesinde yetişmiştir.
Atıf Hoca, şapka devriminden önce yayımlamış olduğu Frenk Mukallitliği ve Şapka risalesinde Müslümanları amel-iman bütünlüğüne davet ediyordu. Müslümanların Müslüman olmayanların kılık kıyafet ve kültürel alışkanlıklarına benzemeye çalışmasının caiz olmadığını söylüyordu. Bir Müslüman ile Hıristiyan’ın veya bir Yahudi’nin kılık kıyafetinden ayırt edilebileceğini, hatta edilmesi gerektiğini savunuyordu. Kendi ifadeleriyle Batı medeniyeti ancak insanın hayvani ve cismani yönüne hizmet ediyordu.
26 Aralık 1925'te risaleyi yayınlayan ve dağıtanlarla birlikte ile beraber 13 kolluk kuvveti gözetiminde Ankara'ya gönderildi. 26 Ocak 1926 Salı günü Ankara İstiklal Mahkemesinde yargılandı. Risaleyi kanunun çıkarılmasından önce yayınlamış olduğunu, içerikleriyle ilgili görüşlerinden vazgeçmemiş olduğunu, bununla birlikte kanuna karşı bir harekette bulunmadığı şeklinde bir ilk savunma yaptı. Savcı, İskilipli Atif Hoca için 3 yıl hapis cezası istedi. Mahkeme, müdafaa için bir gün sonraya bırakıldı. Ancak Atıf Hoca savunma haklarından tümüyle vazgeçtiğini belirterek idama götürülmesine razı bir tutum aldı.
Ertesi gün, mahkeme reisi Ali Çetinkaya, müdafaa yapmaya gerek görmeyen Atıf Hoca'yı idama mahkum etti. Atıf Hoca 1 hafta sonra Ankara Samanpazarı Meydanı'nda asıldı.
Ölümünden sonra Ankara'da bulunan mezarı bulunduğu park yerinden 2009 yılı başında İskilip Gülbaba mezarlığına taşınmış ve 2010 yılı başında kamuoyunun bilgisine sunulmuştur.
Atıf Efendi, asrın “Din Mazlumları” arasında yer alır. Çok sayıda eseri bulunan bu âlim,  Rüyasında Peygamberden talimat  alarak müdafaalarını yırtan dava adamı hakkında, çeşitli zihniyet ve kalemlerde çok çeşitli yorum ve düşünceler yer almıştır.
Gerçek bilgi ve belgeleri, üstadım, hocam Necip Fazıl Kısakürek’in  TARİH BOYUNCA BÜYÜK MAZLÛMLAR isimli  eserinde okumanızı tavsiye ederim.
Sapla samanın birbirine karıştığı, dinin içinin oyulduğu, menfaatin ideolojilere alet edildiği, kapitalin tanrı olduğu bir zaman diliminde;  Müslüman geçinen, bir tarikat mürşidi (!) birileri tarafından bu âlime saldırılmasına sade gülüp geçer, ‘sapıtmış’ demekle iktifa ederiz.

Etiketler : ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank