Borçlar, Dış Sermaye Çevreleri ve AKP CHP Koalisyonu!
Türkiye’nin karma ekonomiyi tasfiye edip, piyasa ekonomisine geçişi, hep büyük sancılar yaşanan, kırılma süreçlerinden geçmiştir.
İçerdeki üretmeyen, ithalatçı+işbirlikçi sermaye çevreleri, etki alanlarını genişletmek, sermaye birikimlerini çoğaltmak için hep örgütlü hareket etmişlerdir.
İthalatçı ve işbirlikçi sermaye çevrelerinin bu mücadelesinde, CHP hep bir engel olarak görülmüştür. CHP’nin çürütülmesi, milli ilkelerden feragat eder hale getirilmesi, ithalatçı ve işbirlikçi çevrelerin mücadele stratejisi olmuştur.
Elbette akıl hep ABD ve AB’den gelmiştir. Tanzimatçı kültür de bu planları hep onaylamıştır.
O yabancı çevreler, ne zaman, Türk ulusal pazarlarını kullanmakta, sıkıntıya düşse, içerde, hükümet krizleri ve siyasi krizler eksik olmamıştır.
Gene öyle bir ekonomik ve siyasi krizin içindeyiz.
Bildiğiniz gibi, sıcak paranın helikopterlerden atıldığı bir dönem yaşadık. Alınan bu borçlarla, sahte bir refah dönemi yaşandı.
Şimdi borç verenler, verdikleri borçların tahsil edilmesi dönemine girdiklerine inanıyorlar.
Tüm dünyayı saran ekonomik kriz, dış sermaye çevrelerini tedirgin ediyor. Alacaklarını bir an evvel alarak, kendilerini güvende hissetmek istiyorlar.
Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik ve siyasi şartlar içinde, AKP’nin Türkiye’yi yönetemeyeceğini görüyorlar.
Tekellerin haciz memuru Kemal Derviş’in yeniden piyasaya sürülmesi, işbirlikçi+ithalatçı sermaye çevrelerinin planı olduğu aşikârdır.
Kemal Derviş ile teçhiz edilmiş AKP CHP koalisyonu, sözünü ettiğimiz odaklar için biçilmiş kaftandır.
CHP’nin yayın organı Yurt Gazetesinin AKP CHP koalisyonunu manşetten duyurması manidardır.
AKP CHP koalisyonunun, dünya tekellerinin çıkarları açısından sağlayacağı yararlar şunlardır.
Borçların tahsil edilmesi için, Türk ulusal pazarlarının, daha fazla sömürülmesi,
AKP içinde derinleşen radikal dinciliğin frenlenmesi,
CHP’ni ehlileştirilerek, piyasa ekonomisi ile bütünleşik hale getirilmesi,
CHP’nin iktidara ortak edilerek, Türk halkının bölünmeye karşı direncinin kırılması, bölünmeye ortak edilerek, bölünmenin meşrulaştırılmasıdır.
AKP CHP Koalisyonu ile ulus devletin biraz daha çürütülmesi kesindir.
Zaten siyasi ve ekonomik krizlerin yaşandığı dönemlerde, ya darbeler ile müdahil oldular, ya da siyasete dışarıdan yön vererek müdahil oldular.
Velhasıl her kırılma dönemlerinde “dış etkiler” tavan yaptı.
Şimdi yeni bir kırılma dönemine giriyoruz.
İthalatçı+işbirlikçi sermaye çevreleri yeni iktidar formülleri üzerinde yoğun bir çalışma içerisindedir. Kemal Dervişin piyasaya sürülmesinden, bu anlaşılıyor.
Bir yandan belli sayıda milletvekilini Meclise sokmaya çalışıyorlar, bir yandan da, “asıl planı nasıl hayata geçiririz” mesaisi yapıyorlar.
Mesele Batı tekellerinin çıkarı olunca, bu mebusların AKP’den, CHP’den, MHP’den veya HDP’den olmaları önemli değildir. Önemli olan dışarıda hazırlanmış planlara evet demeleridir.
HDP’ye baraj aşırtmaya çalışmaları da, bu planın parçalarındandır. CHP’nin HDP’nin baraj aşmasından mutlu olması da bundandır.
Bu plana karşı olan partilerin de, ekranda, ankette, her yerde yok gösterilmesi de bundandır.
Bülent ESİNOĞLU
bulentesinoglu@gmail.com
ulusalkanal.com.tr