content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

22 Ara

Bol Bol Dedikodu Yapınız…

Küçükken babam ''Büyüklerin yanında konuşulmaz..'' der, konuşmamıza

imkan vermezdi. Bu terbiye ile büyüdük, zamanla büyüklerin her

bildiğinin ve bize anlattıklarının doğru olmadığınıda gördük.

Öğrendik, ondan sonra ben bazı büyüklerle hemde toplum içinde onların

anlattıkları konusunda tartışmaya başladım. Niye, büyük dediklerimiz

bana ve çevredekilere gözümüzün içine baka baka tarihi yanlış

anlatıyor. Coğrafyayı yanlış anlatıyor, sosyal bilgileri yanlış

anlatıyor, anlatıyorda anlatıyor. Nasıl olsa karşısında kendisini

sessizce dinleyen bir kitle varsa, büsbütün coşuyor. Yalanlarını

dinleyen ve gerçekleri bilmeyen kişilerde bu yalanları gittikleri

yerde ''Bu gün falanca ile oturduk, bize bunları bunları anlattı.''

diye o yalanları başka yerlerde de anlatarak yalan bilginin dünyayı

dolaşmasına zemin hazırlıyorlar.

 

Bu konularda büyüklerin söylediği bir başka atasözüde ''Atalarımız

demiş ki söz gümüşse sükut (susmak) altındır.'' şeklinde ki atasözü,

ben buna benzer atasözlerinin çoğunun üzerinde uzun uzun düşünmüş ve

atalarımızın niye böyle dediklerini hep merak etmişimdir. Ne yazık ki

bu tür sözlerde hep Türklerin olduğu bölgelerde çok yoğun, bunları

birileri uydurup uydurup piyasaya sürüyor. Atalarımıza düşkün olan

milletimizde yıllardan beri suskunluğunu koruyor, oysa insanoğlu'nun

beyni dedikoduya meyillidir. Nitekim ABD'de yapılan bir araştırmada

dedikodu yapanların stresten uzak yaşadıkları,

dedikodu yaparak stresi yendikleri ortaya çıkarılmış.

 

Dedikodu bizde ayıp olarakta nitelendirilir, oysa dedikodu gerçeklerin

ortaya çıkması içinde iyi bir vesiledir. Bakın politikacılara bazı

konularda aslı astarı olmayan dedikodular üreterek toplumu nasıl

dalgalandırıyorlar, oysa gerçekleri hep onlar söylemiyor. Bazen

boşanan bir hanımefendinin söylediği sözlerden (dedikodulardan)

gerçekler gün yüzüne çıkıyor, bu durum aslında yalnızca bizde de

olmuyor. Başka ülkelerde de oluyor, bu nedenle stres içinde bulunanlar

Amerika Birleşik Devletleri'nde yapılan bu araştırmaya inansınlar. Her

konuda bol bol dedikodu yapsınlar, bu arada dedikodu ile ile iftirayı

karıştırmayalım. Bir insanın yapmadığı bir konuyu yapmış gibi

anlatırsanız bu iftira ve yalandır, dedikodu ise masumdur. Bu arada

kadınların günde 15.000 kelime ile konuştuklarını bilin yeter,

bayanlar bunun 5.000 kelimesini dışarıda gezerken arkadaşları ile

dedikodu yaparken harcarlarmış. 10.000 kelimesini akşam eve gelecek

kocaları için saklarlarmış, akşam onların başını şişirmek için

kullanırlarmış. Yoksa erkeklerin Cumartesi-Pazar günü evden maça

kaçmalarının nedeni bu olabilir mi ? Erkekler ise günde 5.000 kelime

kullanırlarmış, demek ki çoğu erkeğin süt dökmüş kedi gibi suskun

durmasının nedeni bu.

 

Bu arada Yunanlılar için yapılan bir araştırmada her Yunanlının 5

dakikada 1 kavga ettiği şeklinde, Allahtan bizde böyle değil. Ama

geçen gün şunu düşündüm, ne zaman biz 2.5 dakikada 1 kavga ederiz.

O zaman süper ülke oluruz, yükselmenin bedeli de dedikodu yapmaktan.

Hakkını aramaktan ve kavga etmekten geçiyor, bu da dedikodunun bir

başka şekli. Bunları uzun uzun düşündüğünüzde dedikodu yapmanın

faydalı olduğu anlaşılıyor, bu nedenle gece gündüz durmadan dedikodu

etmenizde fayda var. Bana kalırsa da bol bol dedikodu edin ve stresten

uzak durun, doktorlar bile psikoloji hastalarına ''İçinize atmayın,

söylemek istediklerinizi söyleyin..'' demiyorlar mı ? Hakiki bir

dedikodu bana göre gerçeklerin gün yüzüne çıkmasına, her konunun yerli

yerine oturmasını sağlar.

 

Etiketler : , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank