Boğulanlara İlk Yardım Nasıl Yapılmalı?
Havaların ısınmasıyla beraber, insanlar serinlemek için deniz, havuz, nehir, göl sularına girmeye başladılar ve gazetelerde de hemen her gün suda boğulanların acıklı haberleri yer almaya başladı. Bu olayların bir kısmı açık denizde değil sahile yakın yerlerde, hatta birçoğu da evlerin müstakil havuzlarında gerçekleşir. Kurban bazen boğulmak üzere olan kişiyi kurtarmak için suya atlayan masum bir kimse de olabilir.
Zaman gazetesindeki yazım:
Havaların ısınmasıyla beraber, insanlar serinlemek için deniz, havuz, nehir, göl sularına girmeye başladılar ve gazetelerde de hemen her gün suda boğulanların acıklı haberleri yer almaya başladı.
Bu olayların bir kısmı açık denizde değil sahile yakın yerlerde, hatta birçoğu da evlerin müstakil havuzlarında gerçekleşir. Kurban bazen boğulmak üzere olan kişiyi kurtarmak için suya atlayan masum bir kimse de olabilir.
Tatlı su ve deniz farkı
Tatlı suda boğulma tehlikesi geçirenlerde, akciğer hava keseciklerinin yüzey gerilimi azalır ve bunlar tamamen kapanırlar. Akciğerlere gelen kan temizlenmeden tekrar dolaşıma katılmış olur ki, bu da kanın oksijen basıncını düşürür.
Akciğer hava keseciklerindeki tatlı su, yoğunluğu düşük olduğu için damarlar tarafından emilir ve böylece damarlarda dolaşan kanın hacmi artar. Bu ise kalbin yetersizliğe düşmesine yol açar. Ayrıca, kana karışan tatlı su, alyuvarların şişip yırtılmalarına neden olur, dokulara oksijen taşınması daha da bozulur. Tuzlu suda boğulma tehlikesi yaşayanlarda ise, sıvının sodyum klorür miktarı fazla olduğu için kan sıvısı damarlardan akciğer hava keseciklerine sızmaya başlar. Bu geçiş, kazazede kendine geldikten sonra da devam edebileceğinden tuzlu suda boğulma tehlikesi atlatanların en az 48 saat gözlem altında bulundurulmaları gerekir.
Suda boğulmakta olan kişiye yapılması gereken ilk şey, can yeleği, can simidi gibi batmaz bir cisim veya yüzme aracı atılmasıdır. Bunlar yoksa uzun bir sopa, kayık küreği, ip gibi araçlarla da yardım edilebilir. Yüzerek can kurtarma yöntemlerini bilmeyen kişilerin suya atlayarak kazazedeyi kurtarmaya çalışmaları çok yanlıştır ve çoğu kez kurtarıcının da boğulması kaçınılmazdır.
Sudan çıkarılan kişiye ilk müdahale
Ağzındaki takma dişler ve yabancı cisimler derhal çıkarılır.
Başı iyice arkaya yatırılır, alt çenesi iki elle kavranıp aşağı ve geriye doğru çekilir. Ensenin altına katlanmış giysiler konulabilir. Diğer el, kazazedenin alnına, işaret ve başparmaklar burnu kapatacak biçimde yerleştirilir.
Kurtarıcı derin bir nefes aldıktan sonra, dudaklarını kazazedenin dudaklarına bitiştirerek güçlü bir nefes verir. Soluk verdikten sonra kazazedenin de soluk vermesini sağlamak için ağzı açık tutulur. Bu işlem iki kere tekrarlandıktan sonra, göğüs kafesine bastırılarak kalp masajına başlanır.
Kurtarıcı kazazedenin yanı başında diz çökerek, bir el göğüs kemiğinin alt bölümüne, öteki el ise bu elin sırtına yerleştirilir. Göğüs kemiği üzerine omuzun ve vücudun ağırlığı gelecek ve 30-40 kg' lık bir güç oluşturacak şekilde bastırılıp, sonra hızla bırakılır.
Solunum yolları tüple açılmalı
Şuuru kapalı hastalara derhal solunum yollarına tüp konulmalıdır. Mide tüpü konularak mide boşaltılır. Vücut ısısı makattan ölçülerek izlenmelidir. Kandaki oksijen ve karbondioksit basınçları ölçülmelidir. Akciğer röntgeni çekilmelidir. Kan kültürü yapılmalıdır. Mekanik solunuma geçilmelidir.
***
Dikkat edilmesi gerekenler
Akciğerlere dolan suyun boşaltılmasına çalışılarak zaman kaybedilmemeli ve derhal yapay solunuma başlanılmalıdır. Hastayı baş aşağı getirerek çıkarılan suyun çoğu akciğerlerden değil, mideden gelir. Yapay solunum ve kalp masajı mümkünse iki ayrı kişi tarafından yapılmalı ve en az bir saat sürmelidir.
Dolaşım düzelmeden kazazedeyi hastaneye taşımak yanlıştır.
Suya yüksekten düşenlerde karaciğer ve dalak yırtılmalarına bağlı gizli karın içi kanamalar olabileceği bilinmelidir.
Bilinci kapalı kişilerde yapay solunum sırasında mide muhtevasının akciğerlere kaçmamasına çok dikkat edilmelidir.
Kazazedeler çok iyi görünseler bile 48 saat gözlem altında bulundurulmalıdırlar. Bazılarında geç akciğer ödemi tablosu ortaya çıkabilir.
Vücut ısısı düşük olan kişiler derhal 40 derecelik sıcak su banyolarında veya battaniyelere sararak ısıtılmaya başlanmalıdır. Bunların vücut ısıları uzun makat termometreleri ile izlenmelidir.
Kısa süre içinde ortaya çıkan nörolojik belirtiler ve bozukluklar çok ciddi olup komaya kadar ilerleyebilir.
Kanın asitleşmesini önlemek için derhal sodyum bikarbonat verilmelidir, çünkü kanın asitlik derecesi hızla artabilmektedir.
Mümkün olur olmaz oksijen tedavisine başlanmalıdır.
***
Şişme havuzlar da tehlikeli
Her sene bu mevsimde evlerin veya otellerin havuz veya su kaydıraklarında ölen birkaç yaşındaki çocukların haberleri de yürek sızlatır. Anne-baba ve sorumluların şunlara çok dikkat etmesi gerekir:
Havuzların etrafında küçük çocukların aşamayacakları bariyerler olmalıdır.
Çocuklar simit ve kollukları olsa bile havuzda veya çevresinde asla yalnız bırakılmamalıdır.
Havuzlarda çocukların almak isteyebilecekleri top, simit, şişme yatak veya oyuncak gibi şeyler bırakılmamalıdır.
Çocuklar yüzme biliyor olsalar bile havuzda daima göz hapsinde tutulmalıdır.
Kazaların önemli bir kısmının havuza atlarken kafa travmasına bağlı olduğu da unutulmamalıdır.