Bizi İlaç Hastası Yapmışlar!
Sabah gazetesinde Metin Can’ ın haberi: Yılda bir eve ortalama 100 kutu ilaç giriyor, kişi başı ise 25 kutu hap tüketiyoruz. Yıllık 20 milyar liraya ulaşan acı reçetenin israfı da çok oluyor. Hapların % 60′ı açılmadan çöpe gidiyor.
İlaç endüstrisinin daha fazla ilaç satma iştahını ve bu yönde izlediği politikaları konu alan yazı dizimiz SABAH’ın ekonomi sayfalarında 5 gündür aralıksız devam etti. Araştırmamıza Türkiye’nin her köşesinden olumlu olumsuz çok sayıda tepki geldi. Yayınlanan haberler birçok platformda da tartışma konusu oldu. Yazı dizimizin son bölümünde ilaç firmalarının kurduğu çarkın Türkiye’ye ne tür bir maliyet yüklediğini gözler önüne sereceğiz. Yılın ilk 9 ayında ilaca 16 milyar TL harcayan ve yıl sonunda 20 milyarlık faturayı gözden çıkaran Türkiye, kişi başına düşen ilaç istatistiklerinde adeta rekor kırıyor. 72 milyonluk Türkiye’dede yılda 1.8 milyar kutu ilaç satılıyor. Bu rakam içerisinde antibiyotikler yüzde 18.2 ile ilk sırada yer alırken, Türkiye’de kişi başına düşen kutu ilaç sayısı ise 25′i buluyor. Türkiye nüfusunun genç bir yapıya sahip olduğunu da düşünürsek yıllık ilaç tüketiminde nasıl bir kara delik oluştuğunu görmek çok da zor değil.
EVler eczane gibi
Tüm Eczacı İşverenler Sendikası’nın araştırmasına göre Türkiye’deki evlerde 2 milyar TL değerinde ilaç bulunuyor. Bir nevi eczane niteliği taşıyan evlerde her yıl milyonlarca ilaç da çöpe gidiyor. Sağlık Bakanlığı’nın bu konudaki bir araştırmasına göre evlerdeki ilaçların yüzde 60′ı, kutusu açılmadan çöpe gidiyor. Eczanelerde bile ilaçların yüzde 7’si, “kullanım süresi dolduğu için” atılıyor. Antibiyotiğin yüzde 44′üne ise hiç dokunulmuyor.
CARİ AÇIĞI ŞİŞİRİ YOR
Tüm bu rakamlar ortaya koyuyor ki Türkiye’nin yılda 18 milyar TL’ye yaklaşan ilaç harcamalarının neredeyse yarısı boşa gidiyor. Türkiye’nin ilaçta büyük oranda dışa bağımlı olduğunu da düşünürsek her yıl milyarca dolar dışarı kaçıyor ve ilaç harcamaları cari açığın şişmesinde önemli rol oynuyor. Öte yandan ithal ilaç oranı da yıllara göre artış gösteriyor. 2003′te yüzde 37.3 olan ithal ilaç kutu sayısı, 2010′da önemli ölçüde artarak yüzde 51.6 oldu. Böylece Türkiye’nin bu alandaki ithalatı 10 milyar TL’ye yaklaştı.
Dünya ülkeleri ilaçta tasarruf uyguluyor
Dünya, ilaç masraflarını azaltmak amacıyla birçok yöntem deniyor. Özellikle ilaç firmalarının kurduğu pazarlama çarkını kırmak isteyen ülkeler, ilacın markasının değil etken maddesinin yazılmasını tercih ediyor. İngiltere’de tıp fakültesi öğrencilerine, reçete yazarken eşdeğer ürünleri tercih etmeleri yönünde eğitim veriliyor. Belçika, İspanya, Portekiz, Avusturya, Fransa gibi ülkelerde eşdeğer ilaçlar için bilgilendirme kampanyaları düzenleniyor. İsviçre’de daha düşük katkı payı alınıyor.
VATAN DAŞ İLACA BA ĞIMLI OLDU
İlaç savurganlığı Türkiye’de insanların ilaca bakışını da yıllar içinde değiştirmeye başladı. İlaç firmalarının baskısıyla gereğinden fazla ilaç yazan doktorlar sayesinde Türk halkı artık reçetede çok ilaç görmediğinde iyileşeceğine inanmıyor. Birkaç gün sonra ilacın etkisinin yetersiz olduğu düşünülüp tekrar başka doktora gidiyor.