Bize Bir Şey Olmaz!
Sabahları poğaça yiyip çay içtiğim bir simit kafe var. Kafenin sahibi ile zaman zaman siyasi sohbet yaparız.
3-4 yıl önce, yaptığımız bir sohbette, demiştim ki, sıcak paraya dayalı bu gidişatın bir sonu var. Ülke ila-nihaiye borçlanamaz. Aksi takdirde, bu finans terörünün altından kalkamayız. Sen de sakın borçlanma…
Esnaf Hüseyin’in cevabı aynen şöyle olmuştu.
“Bize bir şey olmaz.”
Sonradan bu ifadeyi epey düşündüm. Acaba esnaf Hüseyin neden böyle düşünüyor da, ben düşünemiyorum diye…
Esnaf Hüseyin haklıydı.
Ne de olsa, Cumhuriyet’in nimetlerinden yararlanmış, Cumhuriyet’in güven veren kültüründen koklamış, ortada görünen açık bir tehdit de yok.
Böyle olunca, kendini güvende hissediyor. Ve bize bir şey olmaz diye düşünebiliyordu.
AKP’ye oy veriyordu. Son seçimlerde başka bir partiye oy vermiş.
Üç dört yıl önce söylediği “bize bir şey olmaz” sözünü hatırlattım.
Şaşırdı!
Suriye’de ve Irak’ta gelişen olaylardan etkilenmiş olduğunu hissetti.
“Artık bize bir şey olabileceğini” hissetmeye başlamıştı.
Güvendiği dağlara kar yağmıştı. Ordusu Silivri’den geçirilmiş, Ordusuna dış kaynaklı bir operasyon yapılmış, güvendiği ilişkiler güvenilmez konuma gelmişti.
İçeride, zaten PKK terörünün hangi yöne gideceğini bilmeyen esnaf Hüseyin, şimdi de, Suriye’nin kuzeyinde, ABD ile PKK bir şeyler yapıyor, ne olduğunu tam olarak anlayamıyordu.
Ekranlarda, Suriye ile ilgili konuşmaları duydukça, düşman kim dost kim, bir türlü anlayamıyordu. Kafası karışıyordu.
Nasıl karışmasın ki; kimisi mezhep gözlüğünden bakarak, düşman ve dost tanımı yapıyor, kimisi Amerikan çıkarları çerçevesinden düşman ve dost tanımı yapıyor.
Hüseyin’in de kafası karışıyor.
Esnaf Hüseyin’e dedim ki, Hükümet, dün, Amerika’yla anlaştı. Artık Suriye’de Amerika ne istiyorsa onu yapacağız. (İncirlik ve bazı başka imkânların Amerika’ya tahsis edilmesine karar verildi.)
Anlayacağımız, IŞİD’e karşı Amerika ile birlikte savaşıyoruz diye, Büyük Kürdistan’ın Akdeniz koridorunu inşa edeceğiz.
Hüseyin’in kafası artık iyice karıştı.
Artık bize bir şey olmaz demiyordu. Demiyordu ama hala kafası eskisine göre daha karışıktı. Çünkü siyasi iktidar, görünürde, öyle bir siyasi görüntü çiziyor ki, sanırsın ABD emperyalizmine karşıdır. Üst-akıl eleştirisi yapar. Vs.
Tıpkı Irak işgalinden önce olduğu gibi, iktidar ve muhalefet Amerikan isteklerine ram olmuş vaziyetteler.(2003’den de gerideyiz. Hiç olmazsa CHP Irak işgaline karşıydı)
İncirlik Üssünün, ABD’ye tahsis edilmiş olmasından, rahatsız olan muhalefet beyanı işittiniz mi?
“Dinsiz parti” tartışması onlar için öncelikli meseledir.
Dinle aklını bozanlar dünya işlerini göremezler. Görmezler.
Bülent Esinoğlu
ulusalkanal.com.tr