Bizde Laf Yüze Söylenir…
Arkadan konuşmak; gıyabında atmaktır.
Gıyabında konuşmanın, çekiştirmenin esası gıybettir.
İslam ahlakında, “sözlü kötülük” olarak bilinir.
Afatü’l-lisan denilen ahlaksızlığın başında gelir.
*
Birinin ardından konuşmak…
Yüze karşı söyleyememe cesaretsizliğidir.
Yürekten mahrum, bilekten yoksun, karakterden noksan kişinin ‘karanlık’ sığınağıdır.
Bu ağza sahip kişilerin, dediğini sonradan ‘demedim’ demesi de meşhurdur.
Birinin ardından konuşan kişinin hedefi; ‘ne olursa olsun’ çıkarını korumaktır.
Azalan itibarını, altından alınacak koltuğu korumak içindir.
Herkes için konuşur.
Akrabası, kan bağlısı, yakını fark etmez.
*
AK Parti İzmir İl Başkanı Ömür Kabak konuşmuş.
Gıyabında… Rahmetli Başkan Ahmet Piriştina için…
Diyor ki:
“ Sorumun muhatabı Ahmet Piriştina… Hangi eseri yaptı?
Ölen insanların arkasından konuşulmaz ama siyasi figür olarak söylüyorum. Elle tutulur hangi eseri var?”
*
Ömür Kabak hukukçu.
Eski hâkim, avukat.
Bilmesi gerekir ki, hukukta esastır.
Yargıtay içtihatlarında da vardır:
“Duruşma için tebligat yapılmadan, sanık hakkında hüküm veya karar verilmez”
Tebligat yapılamazsa, zorla getirilme kararı verilir.
Yine olmadı.
Yakalama kararı çıkarılır.
*
Trafik polisi bile arkadan ceza kesmiyor.
Emniyet Genel Müdürü, ders verdi:
“ Hata yapan, ne suç işlediğini bilmeli.
Gıyapta ceza olmaz. O işin tembelliğidir”
*
Gerçek, mantık bunu hükmediyorsa…
Arkadan söyleyen laf, neye hizmettir?
Büyükşehir eski Belediye Başkanı Piriştina, 6,5 yıl önce Hakk’ın rahmetine kavuştu.
*
Toprağın altından cevap iletemez.
Söz hiç söyleyemez.
O zaman farklı tat(!) veren il Başkanı Kabak’a birileri der ki;
“ Ölünün ardından kötü konuşmak; insanı, vicdani, dini, ahlaki ve hukuki yanlış, ayıptır”
*
İktidarda olmak; gücü-kuvveti kendinde görmek değildir.
Bir gün gelir o koltuk gider.
Ne güç, ne kuvvet kalır.
Bugün koltuk, ucuz siyasetle sağlam.
Ama yarın?
Evet, yarının sağlam mıdır?
Telaş bundan mıdır?
********************
