Bitmeyen Gerilim ve Mağduriyet Senaryoları…
Türkiye’de huzur iyice kaçmış durumdadır. Bunda, en büyük pay, AKP’nin( daha doğrusu S. Başbakanın), bitip tükenmek bilmeyen gerilim politikasıdır. Her gün , ( yurt içi veya dışı ile) yeni bir kavgaya şahit olduk. İktidar – adeta kavgadan beslenmektedir. Türk halkına huzuru çok görmektedir.
Dünya’da, Siyonist –Evangelist işbirliğinin sürdürdüğü “Kontrollü Kaos” politikasının, iktidar tarafından da Türkiye ‘de uygulandığını görmekteyiz. Her gün yeni bir gündem, yeni bir kavga , suçlamalar / tehditler / baskılar . Adalet –emniyet çekişmesi. Yetkisini aşan bir Adalet Bakanı. Engellenen soruşturmalar. Tam anlamı ile (Emniyet ve diğer birimlerde) kıyım uygulamaları. Hiçe sayılan itibarlar, göz ardı edilen haklar. İyice ortaya çıkan fişlemeler. Neticede;
1- Bugün için ,Türkiye’de demokrasinin , fikir ve ifade hürriyetlerinin , Hukuk düzeninin varlığından söz etmek mümkün değildir. Tam anlamı ile demokrasi /hukuk ve Devlet krizi yaşanmaktadır. Korku rejimi hüküm sürmektedir. İnsanların ekmeği ile haysiyeti ile kolaylıkla oynanabilmektedir. Hiçbir tenkide ve farklı fikre tahammül edilmemektedir. Gerçekler aleni olarak saptırılmaktadır.
Adeta . İkinci “ Milli Şef Dönemi” yaşanmaktadır.
a-) Mevcut tablo , herkesin bildiği , aleni hale gelmiş, sağır sultanların bile duyduğu rüşvet/yolsuzluk/iş takibi/ kayırma olaylarının , küçük bir bölümünün açığa çıkmasıdır. Yani lağımlar patlamış , pislikler ortalığa dökülmüştür.
b-)Konunun, Cemaatle / Gezi Olayları ile / Hükümete darbe ile / Sn .Başbakana tuzak kurmakla hiçbir ilgisi yoktur. Tamamen ; ( babalarının gücünü istismar eden) evlatların yaptıkları ile ilgilidir.
c-) Her konuda dış mihrakların rolü dile getirilmektedir. Gezi olayları için bu tespitler doğrudur.( Bizde , tüm gücümüzle Devletimizin yanında yer aldık ve tezgahları dile getirmeye çalıştık.)
İsrail / maşası ABD / İngiltere / Almanya vb. ülkelerin ; her türlü fitnenin içinde olduğu , terör dahil her konuda aktif rol aldığı tartışmasızdır. Türkiye’nin iç ve dış politikasına hakim oldukları; son 150 yıldır, hiçbir zaman gerçek anlamda bağımsız olmadığımız da bilinmektedir. AKP dahil tüm iktidarların oluşmasında , tüm darbelerin yapılmasında da patronlar bunlardır.
Durum böyle olunca , iktidar mensuplarının ,her zaman , çok dikkatli davranması / eline – beline –diline sahip olması /en küçük bir hata yapmaması / başta evlatlar olmak üzere , tüm yakınlara , yandaşlara , partililere taviz vermemesi / harama hiç bulaşmaması , gerekir.
Aksi halde , bir gün gelir , her şey ortalığa dökülür. Ve tehditle, suçlama ile, bağırma ile, üstünü örtmezsiniz. İlk yalan yüzlerce yalanı / ilk hata yüzlerce hatayı doğurur. Ajan – darbeci –paralel devlet suçlamaları ile işin içinden sıyrılamazsınız .
( Keşke aynı reaksiyonları , bölücülere / teröristlere ve destekçilerine / İran’ın icra ettiği fitnelere karşı da gösterebilseniz. İsrail ile bu kadar içli dışlı olmasanız. BOP eş başkanlığını , İsrail’e bağlı örgütün verdiği madalyayı iade etseniz. Rıza Sarraf gibi tipleri savunmasanız.)
2- Ortaya dökülen buz dağının görünen ucudur. ( Hakaret , iftira, vb. davalar açılmayacağı garanti edilsin ; hangi inşaat firmalarına , hangi belediyelerde , hangi ihalelerin verildiğini yazayım. İş takipçisi böyüklerimizi , teşhir edeyim. Gümrük kaçakçılarının , özelleştirmelerin , hesabını sorayım.) ( Sözlerinizin ve davranışlarınızın, İslamiyet’in özü ile hiç ilgisi olmadığını ; böylesine israf / saltanat / yolsuzluk vb. durumların tam anlamı ile “ saçı bitmemiş yetim hakkına , tecavüz” olduğunu ispat edeyim.)
Nedir , bu Dünya hırsı ? Nedir , bu bitip tükenmek bilmeyen arzular? Nedir bu ,”benden değilsen , düşmansın “ politikaları?
3 – Bugün için ; alkış tutan , övgüler düzenleyen , kalabalıklara da pek güvenmeyiniz. Bizim muhafazakar kesimin , ne kadar ürkek olduğunu unutmayınız. 27 Mayıs ta Rahmetli Menderes’in / 12 Eylülde Merhum Erbakan’ın ne kadar desteksiz kaldığını hatırlayın. Cenab-ı Hak’kın ( CC) dışında , hiçbir gücün önemi olmadığını unutmayın. ( sıkıntıyı görünce ,hepsi buhar olmuş , kaybolmuştu.)
Hele hele ; dalkavuklara , Cenab-ı Hak ( CC) korusun şirk kokan iltifatlara yüz vermeyiniz.( Lütfen Today’s Zaman ‘da 22 aralıkta çıkan , Bülent Keneş imzalı yazıyı okuyunuz.) Kainatın efendisi ( SAV), “Kalbinde hardal tanesi kadar kibir olan , Cennete giremez” diye buyurduğu halde , aşağıdaki iğrenç sözleri söyleyenleri etrafınızdan kovunuz.
“- Gerekirse Başbakana secde bile ederim. /Başbakanımız, bizim için 2. Peygamberdir./ Hazreti Mehdi , R.T .Erdoğan ‘dır.inşeallah./ Erdoğan için , her gün 2 rekat şükür namazı kılınmalı./Erdoğan’ı halife-i ru-yi zemin olarak tanıyor be biat ediyorum./Rize , İstanbul ve Siirt mübarektir./ Sayın Başbakana dokunmak bile bence ibadettir./ Fatma ,birçok şeyden ayrılabilir. Ama AKP ‘den , Başbakanından ayrılamıyor. Fatma , canını Başbakan ve AKP ye kurban eder. / Kazlıçeşme meydanına gitmek, farz-ı ayndır./ Erdoğan , benim atamdır./ AKP li olmak , Başbakana nikahla bağlanmaktır./ Allaha yemin ederim ki , Erdoğan , Türkiye’nin ilelebet ,ezeli ve ebedi başkanıdır. “ vs. vs.
Bunlar , ne iğrenç , ne dalkavukça sözlerdir? Rabbim korusun, tam anlamı ile ( En büyük günah olan) ŞİRK suçuna girmektedir.
AKP içinde olan , yakından tanıdığım / sevdiğim / bir çok milletvekilinin suskun kalmasını , ibret ve üzüntü ile izliyorum. Bir anlamsız koltuk için değer mi ?
Hani , haksızlık karşısında susan , dilsiz şeytandı?
Not:
1- Milli Banka dedikleri Halk Bankası’nın % 38 payı yabancılara aittir.
2- Ortaya atılan 104 Milyar Dolar kayıp masalı da inandırıcı değildir. Ama yapılan astronomik yolsuzluklar, her türlü baskı ve engellemelere rağmen ortaya çıkacaktır.
3- Paralel Devletten , tüm yetkilerin tek elde toplandığı , herkesin baskı altında tutulduğu / sindirildiği , Yeni Türkiye ‘mi kastedilmektedir.
4- Ekonomimiz ile ilgili övgülerin , ne kadar gerçek dışı olduğu , maalesef bir kere daha ortaya çıkmıştır. Bu çöküşün sorumlusu , aşırı tepkiler veren Sn. Başbakandır. Zira ülkemizde kamplaşmalara sebebiyet vermektedir.