Bitkisel Yağların İşe Yarmadığı Dünyadan Saklanmış
Minnesota Coronary Experiment (MEC) isimli araştırmanın sonuçları yapılmasının üzerinden neredeyse 50 sene geçtikten sonra yayınlandı.
Milli Sağlık Enstitüsü’nde çalışan C. Ramsden MEC’ in sonuçlarının bugüne kadar hiç yayınlanmamış olduğunu keşfediyor ve araştırmanın peşine düşüyor.
Önce Minnesota Üniversitesi’ ne başvuruyor.
Araştırmanın başı olan ve üniversitenin önde gelen bilim adamlarından olan Ivan Frantz’ ın 2009’ da öldüğünü, oğlu Robert Franz’ın kardiyolog olarak Mayo Klinik’ te çalıştığını öğreniyor, ondan sonuçları gün ışığına çıkmayan araştırmaya ait verileri istiyor.
Robert Franz, baba evinde yaptığı aramalarda MEC çalışmasına ait dokümanları evin bodrumunda bir kutu içinde buluyor ve bunları değerlendirmesi için Ramsden’ e gönderiyor.
İşte BMJ’ de yayınlanan çalışma MEC araştırmasının yayınlanmamış dokümanları ve ham verilerin analizi ile gerçekleştiriliyor (1).
Bunun yanında, doymuş yağ yerine linoleik asitten zengin bitkisel yağ tüketerek serum kolesterol değerlerinin azaltılmış olduğu kontrollü randomize çalışmaların meta-analizi de yapılıyor.
Orijinal MEC çalışması
Times’ a konuşan oğul Frantz’ ın şu sözleri MEC’ in bitkisel yağlarda bulunan çoklu doymamış yağların kalp damar hastalıklarını ve bunlara bağlı ölümleri azalttığını göstermek amacıyla düzenlendiğini ispat ediyor:
“Babam doymuş yağlardan kesinlikle uzak durulması gerektiğine inanıyordu ve bizi de böyle büyüttü. Evimizde düşük yağlı beslenirdik ve sadece pazar ve özel günlerde jambon ve yumurta yiyebilirdik”.
MEC, 1968-1973 seneleri arasında akıl hastanesi ve huzur evinde kalan 9423 kadın ve erkek üzerinde çift kör randomize olarak gerçekleştiriliyor.
Katılımcıların bir grubuna süt, peynir ve diğer hayvansal ürünlerde bulunan doymuş yağlardan zengin bir diyet uygulanırken diğer gruba ise doymuş yağların hiç bulunmadığı linoleik asitten zengin bitkisel yağlar (sıvı mısırözü yağı ve margarin) veriliyor.
Bitkisel yağ tüketenlerde kolesterol seviyelerinde yüzde 14 azalma olmakla beraber iki grup arasında ölüm oranları bakımından bir fark bulunamıyor.
Ayrıca bitkisel yağ tüketen grupta 65 yaş üzerindekilerde kolesterol seviyeleri azaldıkça mortalitenin (ölüm oranı) de arttığı tespit ediliyor.
Kolesterolün 30 mg azalması herhangi bir sebebe bağlı ölüm riskini yüzde 22 artırıyor.
Araştırmacılar, mısır, ayçiçeği, aspir ve soya gibi tohum yağlarda bulunan linoleik asidin kalp hastalıkları bakımından doymuş yağlardan daha riskli olabileceğine, bu yağları ihtiyacımızın çok üzerinde tükettiğimize dikkat çekiyorlar.
MEC neden yayınlanmamış olabilir?
Bu araştırma bugüne kadar beslenmeye ilgili yapılmış en geniş kapsamlı kontrollü araştırmalardan biri olmasına rağmen sonuçlarının tam olarak yayınlanmamış olmasında şaşıracak bir şey yok aslında.
İlaç ve gıda endüstrisinin, sonuçları işine gelmeyen araştırmaları yok etmede üstlerine yoktur ve bu araştırmanın başına da böyle bir şey gelmiş olabilir.
Sonuçlar araştırmacılara mantıksız gelmiş olup yayınlamaktan çekinmiş olabilecekleri gibi o devirdeki hâkim anlayışa tamamen zıt olan araştırmanın tıp dergileri tarafından geri çevrilmiş olması da mümkündür.
Endüstri desteğiyle yayınlanan dergilerin sponsorlarının menfaatlerine aykırı bir araştırmayı yayınlamak gibi bir ihanet içinde olmalarını kimse beklemez elbette.
Baba Frantz’ ın en yakın arkadaşlarından birinin de doymuş yağların kalp hastalıklarının müsebbibi olduğunu ilan eden ve hükumetin tüm vatandaşlarına az yağlı diyet tavsiye etmesini sağlayan Ancel Keys olduğunu hatırlatalım.
MEC’ in yapıldığı seneler “düşük yağlı” hatta “yağsız” diyetlerin çok gündemde olduğu, bitkisel yağların ve light ürünlerin satışlarının patlama yaptığı, USA hükumetinin vatandaşlarına zinhar hayvansal yağ yemeyeceksiniz yoksa kalp hastası olursunuz tehdidini savurduğu dönemdir.
Bitkisel yağ tüketimindeki artış kalp hastalıklarını azaltmadı
Bundan 50 sene kadar önceden itibaren kalp hastalıklarının sebebinin doymuş yağlar olduğu gerekçesiyle insanlara bitkisel yağ yemeleri tavsiye edilmeye başlandı.
Normal bir Amerikan diyetinde kalorinin yüzde 3’ den daha azı linoleik asitten gelirken bu miktar yüzde 7’ ye çıktı ama MEC’ in sonuçlarının da gösterdiği gibi kalp hastalıkları ve mortalitede beklenen azalma olmadı.
MEC çalışması dışındaki meta-analiz de doymuş yağları bitkisel yağlarla değiştirmenin kalp hastalıkları veya herhangi bir sebebe bağlı ölüm oranlarını etkilemediğini gösteriyor.
Endüstrinin işine gelmeyen gerçekler dünyadan saklanıyor
1960’ larda Avustralya’ da yapılan ama tam olarak analizi yapılmayan Sydney Diet Heart Study’ nin yeniden yapılan değerlendirmesinde doymuş yağlar yerine bitkisel yağları tüketmenin kolesterolü azalttığını ama kalp hastalıklarından ölüm riskini artırdığı ortaya çıkmıştı (2).
Bu araştırma da, bitkisel yağların kalp damar hastalıkları ve ölümleri önlemediğinin 50 sene önce de bilinmesine rağmen bunun dünyadan gizlenmiş olduğunu gösteren bir ibret vesikasıdır.
Beslenme Kılavuzları’ nın bilimsel dayanağının olmadığı, sırf endüstriyel ürünleri satabilmek için araştırmaların maniple edildiği, sağlıklı hayvanların yağlı etlerinin, tam yağlı yoğurt, peynir gibi ürünlerin, tereyağının, yumurtanın bilinçli olarak karalandığı artık saklanamıyor (3).
Gelelim neticeye
İnsanlar göz göre göre hayvansal yağlardan uzaklaştırılıp bitkisel yağlara yönlendirilmeseydi kalp-damar hastalıkları ve ölümler bu kadar çok artmayacaktı.
Şimdi gelin de alavere dalavere ile dolu modern tıbbın araştırmalarına ve bilim adamlarına güvenin!
Besleme uzmanlara kanmayın, mutfağınızda olması gereken iki sağlıklı yağ köy tereyağı ve zeytinyağıdır!
Kaynaklar:
1. http://www.bmj.com/content/353/bmj.i1246
2. http://www.bmj.com/content/346/bmj.e8707
Araştırmanın medyada haberleri:
http://www.heraldonline.com/opinion/article72055977.html
http://www.nytimes.com/2016/04/16/upshot/a-study-on-fats-that-doesnt-fit-the-story-line.html?_r=0