Birkaç Mehmet
CHP, usulüne uygun olarak TBMM’yi toplantıya çağırmak için gerekli imzaları topladı. İmzalar TBMM Başkanlığına verildi. Bu durumda TBMM Başkanının da yapacağı tek iş Anayasanın kendisine verdiği görevin gereğini yapmaktır. O da yaptı. TBMM’yi toplantıya çağırdı.
CHP, tatilde olan meclisi olağanüstü toplantıya çağırma gerekçesi olarak terörü ve Suriye’deki gelişmeleri göstermektedir.
Her iki gerekçede önemlidir. Hatta birbiri ile de ilintilidir.
AKP iktidarı Suriye’de Esad yönetimini devirmek isteyen muhaliflere destek veriyor. Buna karşılık Esad, PKK kartını masaya sürüyor.
Suriye karışık…
Terör olaylarında artış var…
CHP, bu durum karşısında TBMM’nin toplanmasının gerekli olduğunu düşünüyor.
Ya diğer partiler?
AKP, Olağanüstü toplantıya katılmayacaklarını açıkladı.
MHP’de katılmayacağını açıkladı.
Geriye kalanların sayısı da toplantı yeter sayısına ulaşamıyor. Yani 184 vekil sayısına ulaşmıyor.
O halde ne olacak?
TBMM Başkan Vekili AKP’li Sadık Yakut, Olağanüstü toplantıyı açacak. Sonra da yeterli sayı olmadığı için oturuma son verecek.
Yani CHP’nin çağrısı sonuçsuz kalacak.
TBMM, ulusal iradenin temsil edildiği yer değil mi? Ulusal iradenin temsilcileri yukarıda dile getirdiğimiz önemli iç ve dış gelişmeler karşısında neden görevlerini yapmaktan kaçınırlar?
MHP’nin gerekçesi, meclisin olağanüstü toplantısı terörün ekmeğine yağ sürermiş!
Son derece geçersiz bir gerekçedir öne sürülen.
Terörün tırmandığı bir süreçte, alınacak önlemleri konuşmak için meclisin toplanması herhalde tatil yapmaktan daha önemli olsa gerek.
MHP, meclisin toplanmasını değil tatili tercih etmiştir.
Medyaya yansıyan bilgilere bakacak olursak; AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, “ Birkaç Mehmet şehit oldu diye meclisi toplayacak değiliz” açıklamasında bulunmuş.
Olağanüstü toplantı çağrısına katılmama gerekçesine bakar mısınız?
O zaman Hüseyin Çelik’e şu soruyu sormak gerekiyor. Kaç Mehmet şehit olunca meclisi toplamayı düşünürsünüz?
Halk arasında bir söz vardır.
Oynayası olmayan gelin ‘yerim dar’ dermiş.
Kendisine yer açılınca da ‘yenim dar’ dermiş.
AKP ve MHP’nin durumu da oynayası olmayan geline benziyor.
CHP’nin TBMM’yi olağanüstü toplama çağrısına benzer mantıkla karşı çıkmaktadırlar.
CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ün terör örgütü tarafından kaçırılması sonrasında yapılan bir açıklama dikkatimi çekti.
Emniyet Genel Müdürlüğü, bir süre önce 81 ilin Emniyet Müdürlüklerini uyarmış.
PKK Doğu ve Güneydoğu’da alan hâkimiyeti yaratmak için AKP, CHP ve MHP’li milletvekillerini kaçırabileceği uyarısında bulunmuş!
İstihbarata dayalı bu uyarı yetkililere de sorumluluklar yüklemektedir.
Başbakan Erdoğan’da kaçırılma olayı sonrasında yaptığı açıklamada, “…bunlar beklediğimiz şeyler” açıklamasında bulunmuştur.
Başbakanın sözleri ile Emniyet Genel Müdürlüğünün 81 ile gönderdiği yazı birlikte değerlendirildiğinde akla şu soru gelmektedir.
Bu bilgiler var olduğu halde neden gerekli önlemler alınmadı?
Hüseyin Aygün koruma talep etmemiş olabilir.
Tunceli’de yetkililer milletvekilini korumak için gerekli önlemleri almak durumundaydılar.
Almamış olmaları da bir görev zafiyetidir.
Şemdinli’de günlerce süren çatışmalar, Geçimli Karakolu saldırısı, Foça saldırısı ve CHP’li Hüseyin Aygün’ün kaçırılması son günlerde terörün arttığının kanıtlarıdır.
Buna rağmen TBMM’nin CHP’nin çağrısı ile toplan(a)mamış olmasının sorumluları AKP ve MHP’dir.
Onlar tatillerine devam etsinler!
Mehmetler bu tavrı unutmazlar umarım.