Biraz da Biz Ölsek
Kadının birisi hamamda kurnada yıkanıyor ve her su dökünüşünde öldüm diyormuş. Yıkanmak için sıra bekleyenlere hiç sıra vermeyen bu kadına diğer bir kadın “Öte git anam birazda biz ölek” demiş.
Sırası gelen, vadesi yeten ölüyor, ama ne gariptir ki ölümün yüzü soğuk derler, hiç kimse ölmek istemiyor. Neyse ki ölüm insanların arzusuna bırakılmamış. Eğer bırakılmış olsa idi hiç kimse ölmek istemezdi. Bu kıssada anlatılmak istenen ölüm olayı değil, hiç kimseye sıra vermeyen, sadece kendi nefsini düşünen bencil bir kadının hareketleridir.
Demek ki böyle bir kadına ölümle ilgili yetki verilse, kendisi yerine bütün insanların ölmesini tercih edermiş. “Mevla’m görelim neyler, neylerse güzel eyler.” Gerçektende ne güzel eylemiş. Bu tür konularda tasarruf hakkını hiçbir kula vermemiş. Vermiş olsa idi ne olacağını siz düşünün. Oysaki sahabeler gibi düşünsek, onlar gibi hareket etsek ne kadar güzel olurdu. Peygamber efendimiz ve bazı sahabeler Mekke’den Medine’ye hicret edince Ensar onları ne güzel karşılamış. Neyleri varsa paylaşmışlar. Hele Hz.Ebubekir’ in şu duasını bir düşünün, mübarek şöyle dua etmiş. “Yarabbi vücudumu öyle büyüt ki tüm cehennemi kaplasın başkalarına yer kalmasın ” demiş. Ne dersiniz yorumunu size bırakıyorum. Allahım bizleri Resulünün ve mübarek kullarının şefaatine nail eyle. Âmin.
Ey benlik tahtında bencil Sultanlar
Nefsin arzusuna etmeyin heves
Helak olur sonra nefse uyanlar
Şu dünya dediğin bir soluk, nefes.
Üç gün, beş gün derken bitiyor günler
Yaş yetmiş olunca kim seni dinler
Nerde hani Şükrani’yi sevenler
Artık ondan uzak duruyor herkes.