Bırakınız Artık Şu Popülizmi!
İlk bakışta 'popülizm' halkçılık ile karıştırılabilir. Halkın egemenliği, demokrasi için önşarttır. Ancak popülizm, sağlıklı bir demokratik sistemin en büyük belalarından biridir. Popülizmde halkçılık 'halk dalkavukluğu' hâline gelmiş, demokrasi de 'demagoji'ye dönüşmüştür. Bu şartlarda doğru tercihte bulunmak için çok dikkatli olmak gerekir.
Diğer taraftan, modern demokrasilerin en önemli hastalıklarından biri de sermaye, medya ve lobiciliği kullanarak halkın aldatılmasıdır. Ne yazık ki bu hastalığın tedavisi henüz bulunamamıştır.
***
Sözü 'bedelli askerlik' uygulamasına getirmek istiyorum. Bu olay, popülizmin tipik bir örneğidir. 'Vatanî vazifesi'nden kaçmaya çalışan ve Türkiye'deki elitizmin mahsulü olan küçük bir grup, siyasî kanallara yıllardır bedelli askerliği pompalıyor ve bu konuda büyük bir maharetle lobicilik yapıyor. Bu grup ve destekçileri, sureta eğitim ve iş durumlarını gösteriyorlar. Lâkin, hepimiz bu grubun askerden kaçmak ve Güneydoğu'da tehlikeye girmemek için çabaladığını gayet iyi biliyoruz.
Oh ne âlâ memleket!... Fakir fukaranın çocukları vatan için şehit olacaklar, siz de parayı bastırıp kaçacaksınız öyle mi?...
Ben bu yanlışlık için, vatanseverliğine gönülden inandığım Başbakan Erdoğan'ın nasıl ikna edilebildiğini bir türlü anlayamıyorum. O Erdoğan ki yıllarca 'bedelli lobisi'nin propagandalarına göğüs germiş ve 'vatanî vazife'ye sahip çıkmıştır.
CHP lideri Kılıçdaroğlu'na zaten aldırmıyorum. Seçimden önce birkaç bin bedelli askerlik talibinin oylarını kapabilmek için, Anayasa'nın eşitlik ilkesine sırtını dönerek popülizm peşine düşen bir sosyal demokrat liderin ciddiye alınacak tarafı kalmamıştır.
***
Defaatle yazdık ama dinletemedik: 'Vatanî vazife' yani askerlik hizmeti, milletimizin en fazla değer verdiği, bize mahsus binlerce yıllık millî bir geleneğimizdir. Çöken bir İmparatorluk'tan yepyeni genç bir devlet oluşturmanın sırrı bundadır.
Toplumumuzdaki en büyük eşitlik, hiç ayırım yapılmadan bütün vatandaşlarımızın vatanî vazifelerini ifa etmeleridir. Bu millî özellik, toplumumuz bakımından çok önemli bir sosyal terbiye meydana getirmektedir.
'Bedelli askerlik', bu millî ve sosyal terbiyeyi tahrip edecek ve uzun vadede vatanımızın savunması imkânsız hâle gelecektir.
***
Askerlik hizmeti, her vatandaş için eşit şekilde yeniden düzenlenebilir. Bedelli askerlik, askerlik hizmetinin süresi ve profesyonel askerlik konularında şu yenilikler düşünülebilir:
1. Bedelli Askerlik: Sadece beyin göçüne sebep olan eğitim ve bilimsel araştırma ile yurt dışındaki işler sebebiyle istisnaî olarak düşünülebilir. Bu istisnaî hâllerde 'bedel' alınması gerekmeyecektir.
2. Askerlik Süresi: Askerlik süresi kısaltılmalı ve 4 ile 9 ay arasına indirilmelidir. Her Türk vatandaşı -istisnalar haricinde- ayırımsız olarak askerlik hizmetini mutlaka yapmalıdır.
3. Profesyonellik: Askerlik döneminde temayüz eden ve üstün başarı gösteren istekli gençlere; 4-9 aylık dönemden sonra maaş bağlanarak, hâlen kısmen uygulanan 'profesyonel uzman kadrolar' teşkiliyle, TSK'da daha dinamik bir yapı oluşturulmalıdır.
4. Terörle Mücadele: Güneydoğu'da terörle mücadele konusunda sadece profesyonel ve tecrübeli elemanlar kullanılmalı; 4-9 aylık vatanî görevini yapanlar bu bölgeye gönderilmemelidir.
***
Popülizm meraklıları şu gerçeği de bilmek zorundadırlar: Bedelli askerlik çıkartılarak, bir avuç asker kaçağı sevindirilmek istenirken, sayıları yüzbinlere ulaşan şehit ve gazi ailelerinin üzüntüsüne sebep olunacaktır.