Bir Özür Kavgası Eksikti!
Mazlum memleketimde tablo ortada.
Göremeyenlere hatırlatalım.
Canlı bombalar dolaşıyor,
Nerede, nasıl çıkacakları belli değil.
Şehirler gergin.
Bazılarında polis-jandarma, terör yandaşıyla çarpıyor.
Çoğunda endişe, korku hâkim.
Küçük ticaretin beli kırıldı, sanayici şaşkın.
Turizm içler acısı.
Ne gelen var, ne yer ayırtan, oteller satılık.
Bir karanlık tepemize çökmüş, aydınlığın ne zaman olacağı meçhul.
***
Hepten dağılmamak için sağduyu sahipleri birlik-bütünlük çağrısı yapıyor.
İzmir’de dert başka.
Özür kavgası!
İktidar ile ana muhalefetin il başkanları, karşılıklı atışıyor.
-Özür dile
-Ben ne dileyim, sen bizden özür dile.
-Özre davet ediyorum.
-Kendine söyle.
Yetmezmiş gibi işçi sendikası da ayaklandı:
-Bizden özür dilesinler, yoksa yürürüz. On bin kişiyle!
***
Neymiş, özür davası?
Ak Partisi İl başkanı Bülent Delican demiş ki;
“ Belediyenin hizmet şirketi PKK yuvası oldu”
CHP’nin il başkanı Alattin Yüksel’in saat geçmeden cevabı:
“ Aymaz ne dediğini bilmiyor. Aslında hükümet olarak PKK ile kendileri işbirliğinde”
Sonrası boş didişmeler.
Öyle dedin, böyle söyledin.
Şöyle salladın, böyle kıvırdın falan.
***
Seyir programına göre…
Özür kavgası, yarın mahkemeye taşınacak.
CHP örgütü yargıya başvuracak, üyeler dilekçe verecek.
Aynı anda, işçi sendikası toplu yürüyüşle eyleme geçecek.
***
Tiyatronun adına ne dersiniz?
Komedi, dram, trajedi,
Memleket karışık, milletin derdi huzur.
İzmir’in sözde politik önderleri, özür hesaplaşmasında!
Bırakın piyasayı rahatlatmayı…
Uydurma tartışmayla sıkıntı körüklüyorlar.
***
Kıssadan hisse.
Dilenecek “özür” varsa…
Millete sunulmalıdır.
İstenecek “af” varsa…
Vatandaştan dilenmelidir.
Yaratılan “suç” varsa…
Sebebi seçmen değildir.
Aranan ”suçlu” varsa…
Politikacı aynaya bakmalıdır.
Eğer, “akıl, fikir, izan, vicdan” varsa…
Bugünlerde onlar hiç ağzını açmamalıdır.
Dilini yutmalıdır!
***********