Bir müzik ve Türkçe Âşığı: Sezen Cumhur Önal
Sevgili okuyucular, bugün size bir büyük sanatkârdan, bir müzik ve Türkçe sevdalısından bahsetmek istiyorum: Sezen Cumhur Önal... Aradan geçen yıllar sevgili dostum Sezen Cumhur Önal'ı asla yaşlandırmadı; bilâkis gençliğini ve heyecanını tazeledi. Sezen Cumhur'un meşhur 'Müzik Yelpazesi' programlarını unutmak mümkün müdür? O romantik sesi ve kendine mahsus sevimli tâbirleriyle bizleri televizyon karşısına bağlardı. O'nun programlarında, kendi deyimiyle 'çikolata renkli' şarkıcılardan, ünlü caz ve pop sanatçılarından, eski film melodilerine kadar müzikle ilgili her güzelliği bulabilirdiniz.
***
Geçmişte, Radyo Günleri'nde, dönemin şartları içinde musîkî hayatında çeşitli zorluklarla karşılaşıldı. Hattâ bir zamanlar, Türk Müziği, Türkiye Radyolarında yasaklanabildi. Önal, bir dönemde, ülkemizde Batı'nın, Fransa'nın, İtalya'nın İspanya'nın ve Amerika'nın dillerde nağme olmuş sevilen şarkılarının radyolarda orijinal dilinde söylendiği ve üstelik bunların marifet sayıldığı günleri, 'taklitlerin makbul olduğu günler' olarak tanımlıyor.
Ben, Sezen Cumhur Önal'ı sadece müziğe katkıları dolayısıyla değil, özellikle Türkçe'ye yaptığı hizmetler açısından da son derece değerli buluyorum. 'Devlet Sanatçısı' da olan Önal'a Fransa ve İtalya tarafından verilen madalyalar ve 'sanat şövalyesi' unvanları elbette iftihar edilmesi gereken ödüllerdir. Lâkin, Türk Dil Kurumu'ndan aldığı Türkçe Ödülleri ve Şükran Plaketleri, Türk Milleti için bunlardan çok daha değerlidir.
Önal, bana yazdığı bir mektubunda şöyle söylüyor: 'Bugünün gençleri maalesef bizim kadar şanslı değiller. Her türlü çağdaş teknik imkâna rağmen, genç kuşaklar şarkı yoksulluğu yaşıyorlar. Yedi iklimden yorumcular, her yıl Türkiye'de çeşitli konserlerde alkışlanırken, bizimkiler ne yazık ki yerelden evrensele geçemiyorlar. Gönül ister ki Batı Müziği yapanlar, şimdilerde İtalya'da, Fransa'da, İspanya'da, Batı'lılara şarkı söylesinler de görelim ve alkışlayalım onları. Adımızı yurt dışında duyursunlar. Bu, ülkemiz adına hiç kuşkusuz büyük bir itibardır. Türk Bayrağı'nı yurt dışında dalgalandırmak onurdur.
Açık saçık, göz kamaştıran şık kıyafetlerle olmuyor bu iş. Önce şarkı gerek ve notaya doğru b
asmak. Sonra da güzel şarkı söylemek gerekir.
Asıl önemli olan şarkıdır. Ne yazık ki yurt dışında ne şarkımız var ne de şarkıcımız...
Sözün özü, genç Cumhuriyet Türkiyesinde atalarımızın bize emanet ettiği değerlere ihanet etmedik. Onlara, büyük Osmanlıya, gelenek ve göreneklerimize lâyık olmaya çalıştık. Bütün bunları yazarak anılarınızı tazelemek istedim. Hayat bu... Biraz üzüldük, biraz sevindik.'
Sevgili dostum Sezen Cumhur Beyefendi, sizi TV ekranlarında daha çok görmek, engin müzik bilginizden istifade etmek, o sıcak sohbetinizi izlemek ve size olan özlemimizi gidermek istiyoruz.
Allah size çok uzun ve sıhhatli bir ömür versin ve o şiir gibi Türkçenizle daha nice yıllar müziğimize ve Türkçemize hizmet ediniz.