Bir Kitap ve Etkisi…
Aşırı sevgi kıskançlığı, kıskançlık uzaklaştırmayı, uzaklaşmada azalmayı tetikliyor...
(İskender Pala: Şah ve Sultan )İnsan okuduğu her şeyde ya kendine bir çok şey çıkartır ya da kendinden bir çok şey bulurmuş. Bende o bir çok şey bulanlardan hatta bulmaya devam edenlerden biriyim. Bu kitap gönlüme, zihnime, duygularıma kısacası her şeye hitap eden bir kitap. Ve bu söz sanırım beni tanımlayan bir söz.
Siz kıskanç mısınız ve kıskançlığı nasıl tanımlarsınız bilmem ama benim içinde kıskançlık işte bu sözdeki gibidir.
İnsan kıskanınca, güveni azalır, azalan güven saygısızlığı beraberinde getirir çünkü güvenini kaybeden biri ya hırçınlaşır her şeyi sorgular ya da kendini çeker. Kişi kendini çekince, hırçınlaşınca sevgi yerini sevgisizliğe bırakır...
Kimine göre kıskançlık bir sevgi gösterisidir. Evet, seven insan kıskanır ama bu kıskanmalar bir süreklilik haline geliyorsa bu sevgiden bambaşka bir hal alamaya başlar. Kişinin psikolojisini etkiler. Kıskançlık bir sahiplenme gösterisidir. Seviyorum o benim düşüncesi hakimdir. Bu yüzden de ilişkilerde çiftler birbirlerini sınırlamaya başlarlar.
İlk başlarda bu hoşa giden bir durum olsa da zamanla sıkmaya başlar. Sıkılan insan yavaş yavaş tepki gösterir işte bu tepkiler saygının kaybolmaya başladığı anlardır...
Bir ilişkide sevgiden çok saygı ve güven önemlidir. Bunlar bittiği anda sevgide biter.
İşte ben bunu yıllarca çevremdeki kişilere anlatmaya çalıştım. Fakat hiçbir zaman başarılı olamadım. Ya inanmadılar bana ya da inanmak istemediler. Kıskançlığı hep farklı şekilde tanımladılar. Kendi ilişkilerimde bile ben bunu birebir yaşadım. Kıskandım ve güvenim azalmaya başladı kafamda hep bir aceba sorusu oldu. Bu sorular çoğalmaya başladığında saygımı yitirip karşımdaki kişinin özgürlüğünü sınırlamaya başladım. Tabi bu sınırda saygınında bittiğinin göstergesi oldu. Ve ardından kendimi geri çekmeye başladım. sürekli tetikte bekledim. Sevgimin azaldığını hissettim. Sevgimin artması için çabaladım ama aynı çaba karşı taraftan gelmeyince asıl sona ulaştım...
Çevremdeki insanların kıskançlığa farklı anlamlar yüklemesi ve benim onlardan farklı düşünmem kendimi sorgulamama neden oldu. hep bir tek ben miyim diye düşünüp duruyordum. Fakat İskender Pala'nın kitabında ki bu söz tek olmadığımı gösterdi bana ve rahatladım.
Kitabın ilk sayfalarında bu sözle karşılamam beni kitaba daha çok bağladı. Şimdi içindekilerle birilikte gerçek sevgiyi, dostluğu, kardeşliği, adaleti, hükümdarlığı vs...
Ben bu kitabın belki de her sayfasında kendimden ve çevremden bir çok şey buluyorum ve kendime eklemelerde bulunuyorum. Her satır farklı duygu ve düşüncelere sevk ediyor beni. Bitmesini hiç istemiyorum. Bazen dönüp dönüp, okuduğum sayfaları tekrar okuyorum. Ve biliyorum ki bu kitap öyle bir kitap ki aylar sonra ya da yıllar sonra tekrar elime alıp okuduğum da beni yine aynı şekilde etkileyecek...
Kitap bana göre bu zaman da okunabilen insan da izler bırakabilen ender kitaplardan birisi.