Bir Kitap Bir Konu /Kur’an’a Göre Şefaat (I)
Hayatın doğal akışı içinde insan oğlunun zamanını meşgul eden meseleler her geçen gün artmaktadır. Günlük olaylar, siyasi tartışalar, geçim derdinin yol açtığı işler zamanın önemli bir kısmını alıp götürmektedir. Oysa ne hayat, ne de onun hazırladığı akıbet bunlardan ibaret değildir. Hayatın düzenlenmesinde ilk elden düzenleyici bir role sahip olan veya olması gereken inançların kaynağı, doğruluk değeri, kazandırdıkları, kaybettirdikleri hakkında pek çok insan yeterli zamanı ayırmadığı gibi yeterli özeni de göstermemektedir.
Yeterli zaman ayırıp, yeterli özenin gösterilmediği ama herkesin dilinden de düşürmediği inanç konularından birisi de “şefaattir”. Yerli yersiz pek çok tartışmanın da ana konusunu oluşturmaktadır. Bu konuda yazılan oldukça güzel, anlamlı, değerli bir kitap Sayın Mehmet Durmuş tarafından “Kur’an’a Göre Şefaat” ismiyle yayınlanmıştır. Giriş ve beş bölümden oluşmuştur. Oldukça zengin içeriği, ana kaynaklara dayanması, bu konuda iddia sahibi olan ekol ve şahısların görüşlerine genişçe yer vermesi de kitabın önemini ayrıca arttırmış olmalıdır.
Kitabın zengin ve öğretici içeriğini göstermesi bakımından giriş bölümü bile oldukça çarpıcı bilgileri kapsamaktadır.
Hemen her kesin dilinden düşürmediği ama anlamı ve içeriği hakkında çok az insanın bilgi sahibi olduğu şefaat kavramın anlamı girişte beş ayrı başlık halinde sıralanmıştır: 1: Bir şeyi bir şeye ilave etmek, eklemek, katmak. Bir iş adamı bir diğerini ortak edindiği zaman onu kendisine şef edinmiş olur, ortağının mülkünü kendi mülküne katmış olur.
2: Şefaat’in ikinci anlamı ise istemek, talep etmektir. Bir makama, bir otoriteye bir aracı vasıtasıyla bir dileğin, bir talebin iletilmesidir. “Şe-fe-a ileyhi” Şefaat etmesi talep edilen kimseden bir istekte bulunmayı ifade eder.
Şefaat’in üçüncü anlamı ise: teki çift yapmak, ikili hale getirmek anlamındadır. Tekin zıddı, yani çift demektir (eş-Şefeu). Ezan’daki kelimelerin iki defa söylenmesine de şef yapmak (en-yeşfe’a) denir.
Şefaat’in dördüncü anlamı bir işte birisinin öncelik hakkının olduğunu ifade eder. Satılan bir gayri menkulde komşunun öncelik hakkına sahip olması gibi.
Şefaat’in beşinci anlamı ise bir işe n ayak olmak, çığır açmak demektir.
Şefaat isteyen kişi, “şefi”, şefaat isteyenle istenilen arasında aracı olana “şafi” (eş-şafi’ü), bir kimseye şefaat etmesi için başvuruda bulunmaya “istişfa”, şefaat müracaatını kabul edene “müşeffi’u”, nihayet şefaat başvurusu kabul edilen şahsa da “müşeffi’u” denilmiştir.
Elbette bu kavramın ayetlerde, hadis metinlerinde kullanılış anlamları bulunduğu gibi, akait kitaplarında, tefsir ve tasavvuf ekollerinde de bazen bir birine yakın bazen de bir birine oldukça farklı kullanılış misalleri bulunmaktadır.
Acaba her birimizin zihninde, kalbinde ve günlük hayatımızda yer alan şefaat’in karşılığı yukarıdakilerden hangisine tekabül etmektedir? Bu tekabülün de doğruluk değeri nedir?
Ramazan ayı içindeyiz. Okumamız gereken elbette pek çok kitap bulunmaktadır. Ama yine de bunların bir öncelik sıralamasına göre okunması bizim ihtiyaçlarımız bakımından son derece önemli olmalıdır. Dostlarımıza hediye edebileceğimiz çok güzel ramazan hediyesi olarak böylesi bir kitap ne kadar anlamlı olacaktır. Ramazan ayı belki de ancak, Kur’an’a Göre Şefaat gibi bir güzel kitapla daha çok değerlendirilebilir.
Sayın Mehmet Durmuş’un eline yüreğine sağlık olsun. Böylesine güzel ve anlamlı kitabı için kendisini tebrik ediyorum.
Okuyanlar için olağan üstü değerde ve önemde bir bilgi kaynağı olacağına, inançlara arız olan yanlışların giderilmesine büyük katkıları olacağına inanıyorum. Okuyanlara kolaylık ve zihin açıklığı diliyorum.