content
22 Ara

Bir Hikaye Bin Hisse

Yaşlı bir Kızılderili reisi (Bizimki değil çünkü bizimki genç) torunlarıyla beraber çadırın önünde oturup, ileride birbirleriyle boğuşan biri siyah, diğeri beyaz renkteki iki köpeği izlemektelermiş. Torunlarından büyük olanı kendisini bildi bileli iki zıt renkteki köpek dedesinin çadırın önünde boğuşur dururlarmış.

Kabile reisi olan dedesinin sürekli gözünün önünde tuttuğu, yanından ayırmadığı, yıllardır köyde olan iki zıt renkli köpekmiş bunlar.Torun hep çadırı ve reisi korumak için bir köpeğin yeterli olabileceğini düşünür fakat dedesinin neden iki köpek besleme ihtiyacı duyduğunu ve renklerinin niçin simsiyah ve bembeyaz gibi iki zıt renk olarak seçtiğini merak etmiş durmuş…

Artık cevabı anlayacak kadar büyüdüğünü düşündüğünde dedesine dönmüş ve sormuş.

- “Bu köpekler neden iki tane ve zıt renkte?”

Yaşlı reis bilgece bir gülümsemeyle torununun sırtını sıvazlayarak;- “Onlar benim için iki simge evlat” demiş.- “Neyin simgesi?”- “İyilik ve kötülüğün simgesi. Aynen bu köpekler gibi iyilik ve kötülük de içimizde hep var olmuştur ve her zaman kavga edip dururlar. Onları seyrettikçe hep bu mücadeleyi düşünürüm. Bunun için ise ikisini birden yanımda tutarım.” demiş yaşlı reis. Yıllardır dedesinin yanında gördüğü bu köpeklerin durmadan kavga ettiklerini düşündüğünde “elbet bu mücadelenin bir kazananı olmalı” dedi kendi kendine ve tekrar sordu: -“Dede peki sence bu mücadeleyi hangisi kazanır? İyilik mi kötülük mü?”Yaşlı Kızılderili reisi dedi ki: “Ben hangisine daha çok emek verirsem, hangisini daha iyi beslersem o kazanır” “Yin yang” felsefesini bilirsiniz, “Çin Diyalektiği” olarak da geçer, bir şeyin var oluşunu tersinin var oluşuna bağlar. İyilik kavramını kötülük olduğu için anlayabiliriz, gündüz geceyi oluşturur.

Siyah ile beyaz, dişi ile erkek bir bütün oluştururlar ve birini anlamlı kılan diğeridir.  Her şey hiçlikle başlar ve önce birlik doğar. Birlik ikircilliği başka deyişle hareketi doğurur. Bu Yin ve Yang'dır. İkircillik her şeyi doğurur. İyiliğin olduğu yerde kötülük de her zaman vardır. Güneş nasıl gölgeyi yaratıyorsa, her şey kendi tersini kendisi yaratır. Burada önemli olan, diğerini yok etmeye çalışmak değil, ne boyutta tutmamız gerektiğidir. Önce süpürmemiz gereken yer kendi bahçemiz, ilk temizlememiz gereken yer kendi benliğimizdir. İşte bu en büyük zorluğa katlanmayı, en büyük emeği harcamayı gerektirir. İçimden geldi, 3 öküz hikayesini duyunca bende bir hikaye yazayım, ucundan diyalektiğe bağlayayım dedim…

Etiketler : , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank