Samsun’da görev yaptığım dönemde çok emek verdiğim, hayal kurduğum bir konuydu: sağlık turizmi.
Bu kapsamda Sağlık Kenti Samsun konseptiyle bir çok çalışmalar yaptık, amacımız Samsun’u uluslararası sağlık serbest bölgesine dönüştürmek, orta vadede enaz 50 ülkeden günde bir sağlık uçağının Samsuna çekmekti.
- Sağlık Kenti Samsun Derneği kurduk, kamu özel sivil tüm tarafları, hastaneleri, eğitim kurumlarını vb. bu platformda buluşturduk.
- Ulusal uluslararası fuar kongre vb. organizasyonlara katıldık. Hayalimizi anlatmaya çalıştık.
- Şu an Eğitim Araştırma Hastanesininde olduğu tepenin serbest bölgemizin odak noktası olmasını düşünmüştük. Bu tepede en az 1.500 dönüm uygun alan vardı. Buraya uluslararası sağlık üniversitesi, 5 yıldızlı oteller, medikaller, eczaneler, kan merkezi, 30’a yakın özel ihtisas hastane gibi yatırımlar çekecektir.
- Eski başbakanımız sayın Ahmet DAVUTOĞLU’nun dediği gibi “bundan sonra bu şehre hançer gibi saplanan hiç bir eser yapılmayacak" doğrusuna inanıyorduk ve birilerinin buraya zindan tipli, sanattan, estetikten nasibini almamış TOKİ yapmak için iştah kabarttığını bilemezdik.
- Samsun ikinci bir üniversiteye kavuşacak, bu üniversite ihtisas sağlık üniversitesi olacak, türkçe dahil 4 dilde eğitim verecek, bu kampüs kendi insan kaynağını kendisi yetiştirecekti.
- Hastalarımıza sağlık hizmetinin yanında bir turizm paketi de sunacaktık: deniz, termal, yayla, avlak, tarım, tarih turizmi gibi harmanlanmış paketlenmiş hizmetlerimiz olacaktı.
Sağlık kenti samsun projesi günlerce üzerinde konuşacağımız bir konudur, dönemin valisi sayın Hasan Basri GÜZELOĞLU konuyu ciddi anlamda sahiplendi, ROMATEM hastanesi sahibi dr Köksal HOLOĞLU ve haberexen yayın grubu sahibi Mustafa ÇAKIR çekirdek ekibimizdi, FBM Estetik Tıp Merkezi sahibi doç dr Hayati AKBAŞ ve diğer özel sağlık kuruluşlarımız büyük katkı verdi, malesef sağlık il müdürlüğümüz konuyu hem kavrayamadı hemde inanmadı.
Bunları neden anlatıyorum: havaalanınız varsa, detayda bir kaç konuda avantajlarınız varsa serbest bölge konseptinde SAĞLIK KENTİ oluşturmayı Samsun gibi Ordu içinde düşünebiliriz.
Ordu’nun yöneticileri şehrimizin önüne mutlaka bu ölçekte vizyon projeler koymalıdır. Nasılki son 60 yıldır konuşulan havaalanı yapımını Ak Parti Hayata geçirdi ve halkımızın gönlünde takdir topladı, aynı şekilde “sağlık kenti Ordu” oluşturulduktan 10 yıl sonra yılda yaklaşık 10 milyar dolar bir ciro oluşturacak, bunu yapanlar Dünya gündeminde Ordu’nun adını altın harflerle kazıtacaklardır. Bu yatırım ilimizde eninde sonunda gerçekleştirilecektir.
Bu niyetlerle 2012 yılında bu projeyi; şehrimizin neredeyse tüm üst düzey yöneticilerinin, vekillerinin ve siyasilerininde olduğu bir ortamda içişleri bakanımız sayın İdris Naim ŞAHİN beyefendiye sunmuştum.
Sonucunu merak etmeye gerek yok, raflarda yer çok, günübirlik işlerden alınterine beyinterine yer yok malesef.
Ümidimi kaybetmedim elbette, 2015 yılı turizm haftasında bu konuyu tüm yönleriyle ele aldığım üst üste 10 yazımı bu köşede sizlerle paylaştım.
Kıymetli okurlarım şimdi sizlere çok önemli bir bilgiyi paylaşacağım: şehrimizin ne siyasilerinden ne de yöneticilerinden bir telefon dahi almadım. İnsan taş olsa erir ve bir alo derdi ama olmadı. Ayrıca çok güzel düşünmüşsün denmesini beklemiyorum zaten, ancak “sen neler anlatmaya çalışıyorsun, bir dinleyelim” diyecek bir ses aradım olmadı.
Neyse ümit bu ya, pes etmek yok elbette, açılış kapanış yöneticiliğinden beyinlerle halkımız adına yürüyüş yöneticiliğine terfi edelim ısrarıyla durmak yok yazmaya devam.
Şimdi 2015 yılında paylaşmış olduğum 10 yazımı yarından itibaren olduğu gibi tekrar paylaşıyor, saygılar sunuyorum.