Bir Hayal Daha Yıkıldı…
Amaç çok güzeldi;
Dünyaları farklı otistik çocukları normale döndürmek.
Yoğun eğitim vermek.
Ailelerin yüküne ortak olmak.
Örgütlenmede memlekete örnek model yaratmak.
Bu inançla kuruldu.
Anadolu Otizm Vakfı.
***
Hedefler daha büyüktü.
Her ilde aynı modelle…
Vakfı, ulusal birlik haline gelmek.
Otizm Araştırmalar Enstitüsünü hayata geçirmek.
Otistik çocuklar için yaşam köyü kurmak
***
İzmir’in eski Belediye Başkanı Burhan Özfatura vakfa el verdi, kimliğini proje için kullandı.
Duyarlı, hayırsever 77 ismi topladı.
Mütevelli Heyeti oluşturdu.
Bakanlar, başkanlar, işadamı, sanayiciler, hocalar, gazeteciler hepsi yer aldı.
***
Bir belediye başkanı vakfa, bağışlanan evi verdi.
Bir kooperatif başkanı, arsa tahsis etti.
Bir işadamı yarım milyon TL harcadı, ana-babasının adına otizm eğitim merkezi açtı.
Para-pul olunca sıkıntı yaşanır mı?
Her şey yolunda giderken…
Ne olduysa vakfın yönetimi çatladı.
***
Seçimli kongre istendi, toplandılar.
Klasik tablo sergilendi.
Bağırış, çağırış, küfür, hakaret gırla gitti.
Otistik küçükleri koruyacak, örnek model oluşturacak büyükler koltuk kavgasına girdi.
***
Vakıf Başkanı Özfatura, oylamada kaybetti.
Gecikmedi.
Bastı istifayı “ Ben yoğum” dedi.
Mütevelli heyetteki isimlerden birkaçı onu takip etti.
Bundan sonrası yakında hepsi çekilir.
Desteksiz vakıf kaderine terk edilir.
Amaç zayıflar.
Hedefler silinir.
Hayaller yıkılır.
***
Ortadaki mesele…
“O mu haklı, bu mu suçlu” sorgusu değildir.
Yaşanan toplumsal dram, trajedidir.
Sözde bilge büyükler kavgasının, kadersiz çocukların geleceğine yansımasıdır.
Kişisel hırslarla, masumların yalnız bırakılmalarıdır.
Koca adamların, minnacık yavrulara kötü örnek olmasıdır.
***
Sözde…
Vakfın amblemi iç içe girmiş renkli kalplerdi.
Lafta…
Vakfın sloganı, “ El ele vereceğiz, otizmi yeneceğiz” idi.
Özde…
İzmir bir ortaklığı daha beceremedi.
Otizmden beter hastalık; hırsta mı, koltukta mı, ruhta mı?
Bir türlü kestirilemedi!
***********