Bir Gıda Tahviyesi Daha Zararlı Çıktı
Son senelerde bir vitamin, mineral, antioksidan, omega-3 modasıdır aldı başını gidiyor.
Oysa çok özel durumlar dışında bu tür besin desteklerinin alınmasına sadece karşı çıkmıyor bunların gelişigüzel alınmasının zararlı olabileceğini de savunuyorum.
Mesela, omega-3 hapı değil balık, probiyotik hapı değil yoğurt tavsiye ediyorum.
Zamanımızın gözde antioksidanlarında biri de “resveratrol”.
Polifenol grubu bileşiklerden olan resveratrol özellikle siyah üzüm, yaban mersini ve yer fıstığında bulunuyor.
Resveratrol, başta kalp hastalıkları, kanser ve akne olmak üzere birçok hastalığı önleyici tedavi olarak tavsiye ediliyor.
Resveratrol egzersizin faydalarını yok ediyor
Yeni bir araştırma gıda takviyesi olarak resveratrol alanlarda egzersizin faydalarının ortadan kalkabileceğini ortaya koydu.
Applied Physiology, Nutrition and Metabolism isimli dergide yayınlananaraştırma Kanada’ da Quen’ s Üniversitesi uzmanları tarafından her hafta üç saat aerobik egzersiz yapan 16 erkek üzerinde çift-kör olarak gerçekleştirildi.
Bir grubu her gün 150 miligram resveratrol bir grubu plasebo alan deneklerden egzersiz seviyelerini artırmaları ve dört hafta boyunca haftanın üç günü yüksek yoğunluklu interval antrenmanı yapmaları istendi.
Antrenmandan önce ve sonra kas biyopsisi, zirve oksijen aşım testi, Wingate testi ve submaksimal egzersiz testi yapıldı.
4 hafta sonunda resveratrol alan erkeklerin fiziksel formlarında herhangi bir iyileşme olmazken plasebo alanlarda egzersiz sırasında kalbin korunmasıyla beraber olan SOD2 gen ekspresyonunda artış gibi fiziksel aktiviteye ait faydalar belirlendi.
Farelerde resveratrolün egzersiz sırasında hem iskelet hem kalp kası fonksiyonlarını artırabileceğini gösteren araştırmalar olduğu gibi bunun yaşlı erkeklerde kardiyo-vasküler egzersizin faydalarına zıt etki yapacağı sonucuna varan araştırmalar da var.
Hapı yutmayın, meyveyi yiyin
Birçok “sosyete diyetisyeni” ve “besleme uzman” hastalarına (!) “egzersiz yapmış gibi olacaksınız” diye resveratrol tavsiye ediyor.
Oysa insanlara “yazın siyah üzümün yaşını, kışın kurusunu yiyin” deseler insanlar hem yeteri kadar resveratrol hem üzümde bulunan diğer besin ögelerini almış ve hem de ağızları tatlanmış olacak.
Gelelim neticeye
Araştırma az sayıda kişide yapıldığı için sonuçları elbette genelleştirilemez ama elde edilen neticelerin akla ve mantığa uygun olduğuna da hiç şüphe yok.
BİR: İnsanların uzun ve sağlıklı yaşamak için çok özel durumlar dışında “gıda takviyelerine” ihtiyacı yoktur.
İKİ: Omega-3, resveratrol, probiyotik, çinko gibi besin desteklerini hayatınızdan çıkarın, bunun yerine “adam gibi beslenmeye” önem verin.
ÜÇ: Hele de şarapçıların yalanına kanıp resveratrol var diye “şaraba dadanıp alkolik olmayın!”
Kaynak: http://www.nrcresearchpress.com/doi/abs/10.1139/apnm-2014-0070#.VFpdI9NxnIX