Bir Ekonomik Tetikçinin İtirefları
Kıymetli okurlarım, iki önceki yazımda “küresel hedefler” başlığıyla New York’taki Birleşmiş Milletler Genel Merkezinde 25-27 Eylül tarihlerinde gerçekleştirilen BM Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesinde 193 ülkenin imzası ile kabul edilen 17 maddelik 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinden bahsetmiştim.
Ardından, dünkü yazımda bu hedeflerin organizatörü olan “Birleşmiş Milletler” teşkilatı ile ilgili ana hatlarıyla kısa bilgiler vermiştim.
Bugün ve devamında ise “Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları” adıyla John PERKİNS tarafından kaleme alınan kitaptan alıntılarla yazılarımı sürdürüyorum.
Küresel hedefleri koyan Birleşmiş Milletler Teşkilatının siyasal alanda yürütme organı olan Güvenlik Konseyinin mutlak veto hakkı bulunan 5 daimi üyesi (ABD, Çin, İngiltere, Fransa ve Rusya) ve iki yıllık bir süreç için seçilen 10 geçici üyesinin diğer devletleri; savaşlar, ambargolar, terör örgütleri vb. yapılanmalarla ekonomik tetikçiler üzerinden yürüttüğü sömürme operasyonlarının iç yüzüne yönelik ipuçları veren bu kitaptan alıntılarla yazılarımı sürdürüyorum.
Yukarıdaki başlık ve bu satırdan sonra yazacaklarım bu isimle piyasada olan kitaptan olduğu gibi alıntılardan oluşmakta. Bakalım neler söylemiş ekonomik tetikçi.
“Ekonomik tetikçi (ET) dediğim kişiler, birçok ülkeyi trilyonlarca dolar dolandıran yüksek ücretli profesyonellerdir. “
“Bu kişiler, Dünya Bankası, Birleşik Devletler Uluslararası Kalkınma Ajansı ve diğer yabancı yardım kuruluşlarından büyük şirketlerin kasalarına ve gezegenimizin doğal kaynaklarını kontrol eden birkaç varlıklı ailenin ceplerine para aktarırlar.”
“Kullandıkları araçlar arasında; sahte finansal raporlar, hileli seçimler (veya seçimlerin digital kayıtlarında oynamalarla oranlarda değişiklikler yapmalar), rüşvet, zorbalık, seks ve cinayet vardır.”
“İşin, dünya liderlerini, ABD’nin ticari çıkarlarını gözeten büyük bir ağın parçası olmaya teşvik etmek. Sonunda bu liderler, sadakatlerini garanti edecek şekilde bir borç batağına saplanır. Sonra da onları politik, ekonomik, ya da askeri ihtiyaçlarımız için ne zaman istersek kullanabiliriz. Karşılığında halklarına sanayi siteleri, elektrik santralleri ve havaalanları sağlayarak politik durumlarını güçlendirirler. Bu arada, Amerikan mühendislik ve inşaat firmaları da inanılmaz derecede zenginleşir”
“ABD, Irak’taki savaşı sürdürmek için 87 milyar dolar harcarken, Birleşmiş Milletler bunun yarısı kadar bir parayla yeryüzündeki herkese temiz su, yeterli besin, uygun sağlık koşulları ve temel eğitim sağlanabileceği görüşünü savunuyor.”
“İşte, sistemin çıkarları doğrultusunda çalışmaları için benim gibi insanlara da inanılmaz maaşlar ödeniyor. Eğer bizler tökezlersek, daha hain bir tetikçi türü olan çakallar ortaya çıkıyor. Ve çakallarda başarısız olursa, iş askerlere düşüyor.”
“ET’lerin şimdi; daha gösterişli ünvanları var ve Monsanto, General Elektrik, Nike, General Motors, Wal-Mart gibi uluslararası çapta en önde gelen şirketlerin koridorlarında dolaşıyorlar. “Bir ET’nin İtirafları” onlarında öyküsü. Tarih bize bu öyküyü değiştirmezsek, trajik bir şekilde sonlanacağının garantisini veriyor. İmparatorluklar asla sonsuza dek yaşamaz. Her biri sonuçta korkunç bir çöküşü yaşamıştır. Daha mutlak egemenlik peşinde koşarlarken birçok kültürü yok ederler, sonra da kendileri yıkılırlar. Uzun vadede hiçbir ülke yada ülkeler topluluğu, varlığını başkalarını sömürerek sürdüremez. (ey yazar, biz buna ilahi adalet diyoruz)”
“Eminim ki yeterince insan dünyanın kaynaklarına yönelik doyurulamaz bir iştah oluşturan ve köleliğe yol açan sistemler tarafından nasıl sömürüldüğümüzü fark ettiğinde ona daha fazla tamamül etmeyeceğiz. Birkaç kişinin zenginlik içinde yüzüp, çoğunluğunsa sefalet, kirlilik ve şiddet içinde boğulduğu dünyamızdaki rolümüzü gözden geçirecek ve kendimizi tüm insanlık için şefkat, demokrasi ve sosyal adalet arama yoluna adayacağız.”