Bir Düşün Hakan Başkan…
Büfe…
Kamuya ait yeşil alan, kaldırım, yol kenarı fark etmeden konulan ticari-siyasi ulufe.
Geçmişin hastalığıydı.
Belediye başkanları parti delegesine, meclis üyesine veya yakınına, vekilin yeğenine dağıtır, siyasi ikbali için kullanırdı.
Şehrin en işlek yerine kondurursun barakayı, dört bir yanını ışıklandırır, çeşmesi- kanalı olması fark etmez…
Sudan ucuz kirasıyla, kişiye tatlı şekilde köşe döndürürdü.
Dükkân kiracısı esnaf, “ Adalet mi bu” diye isyan etse de…
Başkan “ Yetkimi kullandım” der, Zabıta o sesin sahibini sustururdu.
*
Bir zamanlar İzmir’in ana merkezinde dört bir yanı sarmıştı.
Kimi kömürde sandviç satar, kimi tekel bayi olarak kullanır, akşamları da açıktan alkol verirdi.
Bir büfe almak için…
Herkes birbiriyle yarışır, en etkili torpiller aranırdı.
Büfe alındı mı, kısa sürede büyür, adeta gazinoya dönerdi.
*
Bu adaletsiz, haksız, kenti katleden uygulamayı kaldırmıştık.
Ne mücadeleler vermiştik.
Büfeciler ayaklanmış, evlerimizin önünde gösteriler yapılmış, bir süre polis korumasında gezmiştik.
Ama inanç ve inatla büfeler tek tek kaldırıldı.
Kamu alanları, kaldırımlar…
Esas sahibi millete teslim edildi.
*
Bunları hatırlatmamın nedeni…
İzmir Konak’ta parkların içine büfe yapılacak.
İlk aşamada 5 tane.
Kentin en gözde yeşil alanların içine kondurulması için bir firmaya 172 bin TL’ye ihale edilmiş.
Bugün-yarın başlar.
Belki de ağaç kesilip, temeli atılmıştır.
*
Büfeler biter, kime verilir meçhul.
“ Açık artırmayla verilecek ” denir, bir şekle uydurulur.
İtirazım, sözüm; halefim Başkan Hakan Tartan’a…
Kararın iptali elinde, vazgeç bu kötü sevdadan.
Diğer esnafa haksızlık, adaletsizliktir.
İmar yönünden de hukuksuzluktur.
*
Sayın Başkan…
Aç imar yönetmeliğini, oku, okut, yorumlat.
Çevir sayfaları 3194 sayılı kanunun 32. maddesini bul, düşün.
Ruhsatsız yapıdan kaçın.
Başkan böyle yaparsa, vatandaş ne yapmaz?
*
Belki haklısın.
Seçim zamanı yaklaştı.
Kaynak lazım, güç lazım.
Bunlar bir şekilde bulunur. Ama büfelerle değil.
Gel bir kere daha düşün.
Semtlerde gezi parkları tatsızlıkları yaşanmasın.
*
Biri ne güzel söylemişti:
“ Bir büfe için ağaç katledeni değil, bir ağaç için köşkünü yerini değiştiren Atam’ı özledim”
*
Vakit var, gel bir daha düşün!
**************