Bir Dönem Sona Ererken…
1950’lili yıllarda, üzerinde, güneş batmayan ülke İngiltere batarken, ne tür yorumlar yapıldıysa, inanıyorum ki, Amerika batarken de, benzer yorumlar yapılacaktır.
Bir farkla, İngiltere batıp, Amerika yükselirken, sözde barış ve demokrasi göklere yükseliyordu. Amerika’nın güler yüzü dünyaya anlatılıyor, arkasındaki, Amerikan planlarından pek söz edilmiyordu.
II. Dünya Savaşından sonra, Amerika’nın ilk büyük ahlaksızlığı Vietnam’da görüldü. Arkasında, mazlum dünyaya Amerikan saldırılarının ardı arkası kesilmedi.
Liberal hegemonyanın (sermaye diktatörlüğü) dünya ölçeğinde yaşatılması, Amerika için varlık yokluk nedeni olmayı sürdürdü.
1989’da Sovyetlerin dağılması sonunda, Amerika’yı dengeleyecek kuvvet kalmayınca, Amerikan egemen sermayesi (sermaye diktatörlüğü) gemi azıya almış oldu.
Liberal düzenlenişi başka ülkeler ihraç etmek için savaşlar, işgaller, hükümet devirmeler, darbeler, komplolar, provokasyonlar liberalizmin gerçek yüzünü dünyaya göstermiş oldu.
Amerika artık kendi düzenini (liberalizm) başka ülkelere ihraç etmesi ve dayatması ortaya belirsizliklerin çıkmasına sebep oldu.
Belirsizlik ve “liberal düzenlenişe” tepki dünyayı sarmış durumda…
Belirsizlik siyasi sosyal ve askeri alanlarda yeni yönelişlere yol açmıştır. Liberalizm şimdi bu yönelişleri yönetmenin peşindedir. Tepki oylarını kendi çıkarlarına yönetmeye çalışıyorlar.
Uluslararası sitemin geleceği, yani Amerika’nın uluslararası hegemonyası tartışılıyor.
Amerika kendi içinde daha şimdiden, “yükselen savunma sorunları” diye yeniden yapılanma stratejileri konuşuluyor. Yani Amerikan zenginleri savunmaya geçti.
Amerikan zenginleri liberal istikrarın bozulmasından, Rusya, Çin ve Cihatçı İslam’ı suçluyor.
Amerika, kendi yarattığı sorunların, sorumlusu olarak başka kaynaklara yönelmesi de, bir felaketin habercisi olsa gerek.
Aslında iflas eden; liberalizmin siyasi ve ekonomik ahlakıdır. İnsan hakları ve ahlaka dayanmayan hiçbir düzen, uzun ömürlü olamaz.
Dünya servetinin belli Amerikan zenginlerinin elinde birikmesi; zaten işleyen mekanizmanın ne kadar ahlak dışı olduğunu gösteriyor.
Kazançları özelleştiren liberalizm, şimdi de, zararları halklara bölüştürme telaşı içindedir.
Belirsizlikler ve tepkiler buradan doğuyor.
Liberalizmi yaşatamayan Amerika’nın kendisinin yaşaması da zorlaşıyor.
Bülent Esinoğlu
bulentesinoglu@gmail.com
ulusalkanal.com.tr