Bir Damla Tebessüm
Bana ne kadar uzakta olursan ol, ne kadar yabancı olursan ol sana içimi dökmek, derdimi anlatmak rahatlatıyor beni. Belki usandırıyorum seni, belki de kırıyorum azda olsa bilmiyorum ama galiba üzüyorum da seni. Elimde olmadığını söylediğimde sen başkasın demen daha da güç veriyor bana. Seni sana anlatıyorum ama inan bu da içimden gelen çok asil ve temiz bir duygudur.
Bu bir şımarıklık değil bilirsin. Tebessüm etme gül diyorsun, ben duygularımı içime attığım gibi gülmemde içerden oluyor. O bir damla tebessüm seni anlamaya yetiyor dostum. Ama takdir etmelisin içerden ve candan olan daha değerlidir.
İltifat edilmekten herkes hoşlanır elbet sende öylesin, fakat ben yaşam tarzımdaki ciddiyeti bozmadan, riya ve yalan katmadan iltifat etmek istiyorum.
Bunu kimseye anlatamadım ama hayatı tersine yaşamak istiyorum biliyor musun? Kırgınlıkların, dargınlıkların olmadığı, kinin ve düşmanlığın olmadığı, insanların bir birlerini yanlış anlamadığı sevginin ve hoş görünün hâkim olduğu bir ortamda yaşamak istiyorum. Diyeceksin ki var mı böyle bir ortam ya da bir başka dünya inan onu bende bilmiyorum.
Fakat bildiğim tek şey pek çok insanın böyle bir dünyada yaşamayı istemeleri. Birde benim sana içimi döktüğümde rahatlamam. Nedir nasıldır inan bir anlam veremiyorum ama sana iki çift söz söyleyebilmek, seni hayal edebilmek tersine çevirmek istediğim yaşamı tamamlıyor. Eksikliğimi sanki seninle gideriyorum, sen beni anlıyor olmalısın can dost. Hani kurumaya yüz tutmuş bir çiçeğe su verir, her sabah ona sevgiyle yaklaşırsında yeniden canlanır, yeniden güller açar ya işte öyleyim bende seni gördüğümde ve seninle konuştuğumda.
Keşke her şeye yeniden başlamak mümkün olsa, keşke başa dönmek mümkün olsa olmuyor bir türlü. Keşke bu yakınlık ve sevgi yanlış zamanlarda ve yanlış yerlerde olmasaydı, işte bu tersine çevrilmiyor.
Öyle hayallerim var ki dinleyenler bıkmasın diye hep içime atıyorum onları anlatamıyorum. Akşam olup ta güneş batınca sanki bütün dertlerim yeniden azıyor üstelik biraz daha ekliyorum üstüne düşüncesiz, tasasız bir gün yaşamıyor insanoğlu, sanırım yakınan, dertlenen tek ben değilimdir.
Keşke yaşadığımız düzeni bozanlar olmasa, keşke herkes bir birini anlayabilse, yapmak istediklerimizi hoş görebilse ama olmuyor be dostum. Ne kimse kimseyi çekebiliyor, ne de senin düşündüklerini kabul edebiliyor. İşte ben bu yüzden tersine çevirmek istiyorum her şeyi. Bu mümkün değil elbette ama pek çok şeyin tersine dönmesi daha mutlu edecek insanları.
Yaşadığım, duyduğum ve gördüğüm her şeye yeni anlamlar yüklüyor, farklı şekiller veriyorum. Neden böyle olmuyor diye de hayıflandığım çok oluyor. Bütün olumsuzlukları iyiye ve güzele çevirmeye çalışıp öyle görüyorum. Bu gün için biten umutları hep yarına bırakıyorum. Bu umutlarımı sen daha da çok süsledin can dost. İçimdeki karamsarlıklar bile azaldı inan. Aslında içinden çıkılmayacak bir sorun ya da çekilmeyecek bir derdim yok, beni en çok etkileyen insan yaşamına uymayan, insanlar arasındaki fitne ve fesatlıktır. Fakat biraz derinlemesine düşündüğümde insanın olduğu yerde bunların da olabileceği kanısına varıyorum.
Biz insanların her nedense tam işte böyle olmalı dediğimizde karşımıza istemediğimiz şeyler çıkıyor. Kafamız da kurduğumuz hayallerimiz alt üst oluyor. Demek ki rast gele yaşamak gerekiyor hayatı. Hani sen bazen diyorsun ya boş ver salla gitsin aynen onun gibi.
Kadere inanıyoruz ve sonuçta yaşanacak ve görülecek ne varsa hepsi onun içinde diyoruz. Allaha sığınmak beterin beterini düşünmek içimize huzur veriyor. Buna da şükretmek gerek değil mi can dost. Doğru olanda budur zaten başka sığınacak kim var ki.
Biz insanlar son derece doyumsuz varlıklarız, mevcutla yetinmek en güzeli iken isteklerimiz bir türlü bitmiyor. Bunlara ulaşamayınca da ne yapacağımızı şaşırıyoruz. Hâlbuki sahip olduklarımızın kıymetini bilsek belki de daha düzenli bir yaşam kurulacak. Ama ne mümkün o doyumsuz arzularımıza gem vurmak.
Biliyor musun senin için yazacak o kadar çok konu buluyorum ki bazen hangisine nerden başlayacağımı bile karıştırıyorum. İşte sen bu kadar özel ve değerlisin. Daha önce demiştim ya sana hiç unutulmayacaklardansın diye bir daha söyleyim, evet sen hiç unutulmayacaksın.