Bilene Anlayana Gelişmeler Sürpriz Değil
Bugün geldiğimiz birleşik piyasa faiz seviyesi ile Türkiye dünyada gelişmekte olan ülke kategorisinde en fazla faiz cezası-riski taşıyan ülkelerden biri olmuş durumdadır.
Faiz ve döviz pompacıları bu ara görülmüyor ortalıkta.
Başından beri sürecin normal bir seyir olduğunu, yılbaşından önceki döviz alışının açık pozisyonlardan kaynaklandığını, biraz tahvil-Bono faizlerini yükseltilmesini körükleyen spekülatif gidilerinden etkili olduğunu belirtmeye çalışmıştım.
Bu bağlamda yeni yıla girilir girilmez bu tip döviz ataklarının önü kesildiği, özellikle Merkez Bankası'nın satışlarından sonra spekülatif alımlar yapanlarında olduğunu ama onların kurların tersine dönmesi ile hızlıca bir satış sürec ine gireceğini beklediğimi ifade etmiştim.
Geldiğimiz noktada kurlarda gevşeme bono-tahvilde alımların etkili olduğunu görüyoruz. Birbirini olumlu etkileyen olayların etkisi ile TL hızlıca değer kazanmaya devam ediyor sepet kur Yılbaşından hemen önce 2.19-20 test ederken bugün 2.06 seviyesinde işlem görüyor. USD/TL kasım2011 den beri ilk defa 1.80 altına iniyor.
Elbette bu gelişmelerde dünyada yaşanan likidite bolluğunun da etkisi var. Özellikle ABD kaynaklı parasal genişlemenin devam edeceği beklentisi ile AB kaynakları parasal genişlemenin etkisi piyasalarda likidite bolluğu yaratacaktır beklentisi hakim. Bunun ile birlikte AB krizinin çözümü ile ilgili adımların atılması, Yunan tahvillerinde sona gelinmesi gibi hususlarda piyasaları rahatlatmakta ve risk iştahını arttırmaktadır.
Temel sebeplerden biri aslında dünyada yüksek faizin az sayıda ülkede devam etmesidir. Bugün geldiğimiz birleşik piyasa faiz seviyesi ile Türkiye dünyada gelişmekte olan ülke kategorisinde en fazla faiz cezası-riski taşıyan ülkelerden biri olmuş durumdadır. Özellikle geçen hafta % 11.60 neredeyse 12 seviyeleri çok ciddi reel faiz seviyeleri yaratıyordu. Bu hafta gelen alımlarla bu seviye 9.60 a geriledi. Türkiye piyasası için oluşan tek haneli piyasa faizi şimdilik ideal seviye olmamakla birlikte doğru bir nokta olduğunun düşünüyorum. 2011 son çeyrek enflasyon rakamının nasıl geleceği ve toplam enflasyonun yıllık bazda tek haneli rakamlara düşüp düşmeyeceği de önemli olmakla beraber, kurlarda belirginleşen rahatlamanın enflasyon üzerinde baskı yaratması da önlenmiş olacak. Bu arada faiz üzerinden de bu baskı azalmış olacak.
Paritelerdeki şaşırtıcı sonuçlar:
Paritenin 1.32 üzerine çıkması çok şaşırtıcı. Dünyada parasal genişlemenin bu kadar risk iştahını yükseltici etki yapması beni çok şaşırttı. İyileşme ve alımların beklendiği aşikardı ama bu kadar hızlı ve kısa sürede bu kadar değişiklik beklemiyordum. Euro/dolar 1.2940 dan sonra 1.32 ye uçması öngörülebilir bir şey değildi benim açımdan. Dolar bazlı Carry trade işlemlerinin hızlanması, EURO faizlerinin Dolara göre yüksek kalması, üstüne ABD hazinesinin ve FED in düşük faiz politikalarını 2014 e kadar sürdüreceği karalılığını açıklaması bu fiyatlamada etkili oldu.
TL nin de bu bağlamda tekrar değerleneceğini öngörmek sürpriz bir öngörü değil. Öyle ki çeşitli yatırım ve özel bankacılık birimlerinde Avrupa kaynaklı yatırımcıların TL faiz getirilerine odaklandıklarını ve kendi ülkelerindeki enstrümanları yeterli bulmayı TL ile para kazanmaya çalıştıklarını duyuyoruz. Bunun olduğu bir ortamda reel faiz makasının arttığı, karşılaştırmalı olarak da TL faizinin yüksek seyrettiği bir dönemde dünyadan başka para birimlerinden TL ye geçişlerin hızlanacağını düşünebiliriz.
Likidite bolluğu fiyatların artmasına sebep oluyor.
Hisse senedi piyasası belli bir aralıkta pozitif trendini koruyarak hareket eder. Seçici davranıp hisse senedinde ciddi karlar elde edilebilir.
Likidite bolluğu enflasyon yaratsa da enflasyon olması ekonominin bireylerine kötü olsa da mal ve hizmet fiyatlarını yukarı yönlü etkileyeceğinden hisse senedi ve emtiada artışlara sebep olacaktır. Altın da yükseliş bu bağlamda devam ediyor. Benzer temel emtialarda fiyat artışları 2014 e kadar sürmesi beklenebilir.
Uzun vadeli düşünen kazançlı çıkacaktır.
Yunanistan Borçları için Saç Kırpması adı verilen operasyon henüz sonuçlanmadı.
Fransa ve ispanya yakında izlenecek.
Ortadoğu da gergin atmosfer devam ediyor, Arap Birliği Gözlem heyeti Suriye’ yi terk etti. Hamas lideri de Suriye den ayrıldı deniliyor… Suriye de daha da önü alınamayacak sıcak gelişmeler mi bekleniyor? Müdahale zamanı geldi mi?
İran ve Hürmüz krizi kör düğüm haline gelecek. İran insiyatif alıp Hürmüz’ü kapatırım derse petrol fiyatı varil başına 140 – 150 USD seviyesine çıkar yorumları ve beklentileri var.
Bu riskleri göz ardı etmiyoruz.