BİK Genel Müdürü Karaca’yı Aldığı Karardan Dolayı Alkışlıyorum
Geçen hafta Basın İlan Kurumu’nun internet sayfasında gezinirken, “8 Nisan tarihli Basın İlan Kurumu’ndan kurumsal duyuru: Gayrimenkul satışı” diye bir haber gördüm. 2 lojman ve 4 hizmet binasının satılacağı duyurusunu, yazıişlerinde bulunan arkadaşlarımıza söyleyerek, haberi yapmalarını istedim.
İstanbul’da ki lojmanlarında büyük ihtimalle 7 Haziran seçimleri milletvekili adayı olabilmek için istifa eden Mehmet Atalay’a ait olduğunu düşündüğümü arkadaşlarıma da ifade ettim.
Cuma günü gazetemizin baş sayfasında “Basın İlan Kurumu lojmanlarını satıyor” diye habere yer verdik.
BİK, lojman satışlarından yaklaşık 1 milyon 200 bin tl (eski parayla 1 trilyon 200 milyon), şube hizmet binalarının satışı ile de toplamda da 2 milyon 300 bin tl gelir elde edileceği, internet sitesinden duyuruluyordu.
Ayrıca haberimizde, “BİK eski Genel Müdürü Mehmet Atalay’ın kullandığı, mevcut Genel Müdür Yakup Karaca’nın ise bu lojmanda oturmayı tercih etmediği” de kanaatimiz olarak belirtiliyordu.
****
Düşünün bir tarafta, kuruma genel müdür olarak atandığında lojman satın alan…
Düşünün, kuruma genel müdür olarak atandığında ise, lojmanda oturmayı lüks olduğu için tercih etmeyen ve kuruma gelir için satışa çıkaran…
İşte devletin kurumlarının ihtiyaç duyduğu yönetici farkı…
Bizde adam belediye başkanı seçilir, hayatında hiç görmediği, göremeyeceği milyonluk (trilyonluk) araba satın alır, kurum adına…
Bizde adam devletin önemli bir görevine gelir, gelsin lüks araçlar, gelsin lüks konutlar…
Olmadı, ayda en az 20 ile 40 bin lira arasında araç kirası ödetir…
Karısına, kocasına, çocuklarına lüks arabalar…
Lüks harcamalar…
Hesabı sorul(a)mayan ihaleler, kamunun kaynaklarının peşkeş çekilmesi…
Beş yılda 1 milyon 200 bin ile 2 milyon 400 bin lira arasında kamu kaynaklarını çarçur eder…
Bindiği araç gibi beş yılda bir yada iki tane alacağı kamunun kaynağını arap yağı bol bulunca göt…e sürer gibi harcar… Ve hayatında o araçlara da, oturduğu konutlara da sahip olması mümkün olmadığı halde…
****
Türkiye bürokratik oligarşik bir devlet…
Makam arabası ve lojman zengini…
Bir genel müdür göreve gelir gelmez, lüks konutta oturmayı tercih etmeyip yönettiği kurumun çıkarlarını düşünürek satıyor ve gelir elde ediyorsa, hiçbir kuruntuya kapılmadan alkışlamak lazım…
Yönetim kurulu ile beraber aldığı satış ve lüks konutta oturmama kararı, yeni yönetici zihniyetine, kamunun kaynaklarına saygılı yeni yönetici profili ile örtüşüyor.
Temennim BİK Genel Müdürü Yakup Karaca’ya benzer yöneticilerin artması ve yapılan uygulamanın, mütevazi davranışın kamu yöneticilerine örnek olmasıdır…
Son söz: Türkiye’de AK Parti 14 yıldır gerçekleştirmediği demokratik bir anayasa ile taçlandırılacak; devletin yeniden yapılandırılması, bürokrasiyi, ihale kanunlarını demokratikleştirecek, merkezi devletin gücünü yerele doğru aktaran reformlar bir anönce hayata geçirmelidir. Bürokratik oligarşinin bugünkü haliyle devam etme, Türkiye’nin bu yapıyla sürdürülebilir bir geleceği yakalama şansı yoktur.