content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

15 Haz

Beylikdüzü’nü Satarım-Sattırmam

Sattırmam, satarım…
20’li yaşlardaydım…
Türkiye’nin en devrimci, en yenilikçi, en reformcu siyasetçilerinden ANAP Genel Başkanı Turgut Özal, 1983 seçimleri öncesinde televizyonda Halkçı Parti Genel Başkanı Necdet Calp ile tartışıyordu.
Boğaz Köprüsü’nü satacağını söylüyordu, Turgut Özal.
Necdet Calp ise köprüyü “Satamazsınız beyefendi satamazsınız” diyordu.
Ardından Özal, Calp’a;  “Satarız efendim satarız” diyerek yanıt veriyordu.
Anlayacağınız Özal da bal gibi satacağını söylüyordu.
Bilmiyorduk o yıllara kadar köprüyü satmanın ne olduğunu. Yap işlet devret mantığınıda, işletim hakkını satmanın ne olduğunu da, özelleştirmenin ne olduğunu da bilmiyorduk.

Anlayacağınız devletin mallarını satmanın, özelleştirmenin, işletim hakkını satmanın ne olduğunu 80’li yıllarla beraber öğrendik.
Ne zaman bir yerde satarım-sattırmam tartışmaları yaşansa aklıma Özal-Calp tartışması gelir.
“Satarım” diyenler sağ siyasetçiler, “sattırmam” diyerek karşı çıkanların da sol siyasetçiler olduğunu zannediyorduk.

Beylikdüzü’nde de birkaç haftadır “satarım-sattırmam” tartışmaları yaşanıyor.
“Sattırmam” diyenler Turgut Özal geleneğinin, siyasi çizgisinin devamı olan AK Partililer.
Türkiye tarihinin en büyük özelleştirmesini yapan, yap işlet devret modelini uygulayan, köprülerin, otobanların işletme haklarını satan, son 14 yılda ülkeyi her yönden büyüten bir siyasi hareketin temsilcileri dönemin statükonun partisi olan Halkçı Parti’nin Genel Başkanı Necdet Calp gibi bağırıyorlar: “Sattırmayız.”
Hatta kampanya başlatıyorlar: “CHPbeylikdüzünüsatıyor”

Anlayacağınız AK Partililer birden statükonun partisi haline dönüşüyorlardı, Beylikdüzü’nde…
Kazara CHP iktidar olsa ve kamu kuruluşlarını, köprüleri satmaya kalksa AK Partililer nasıl bir şeye dönüşüceklerini sinyallerini veriyorlardı, Beylikdüzü’nden…

A benim statükolaşmaya doğru dönüşen, devletleşmeye başlayan, toplumu gayri milli-milli diye ayrıştırmaya başlayan AK Partili kardeşlerim…
Sattırmam kampanyası devletçi bir gelenektir, CHPbeylikdüzünüsatıyor diyerek karşı çıkmak gelişmeye karşı çıkmaktır. Bunu bilmiyorsanız, Yakuplu’dan, Gürpınar’dan, Beylikdüzü’nden yüzlerce örnek verebilirim.
AK Partili kardeşlerim belediyeler yer satarlar.
Satmalıdırlar.
Asıl neye karşı çıkın biliyor musunuz?
Satılan yerler içersinde okul yerleri, cami yerleri, parklar, meydanlar, yeşil alanlar varsa karşı çıkın.
Yoksa belediyenin gayri menkullerini satması anlamlı bir şeydir, doğru bir şeydir.
Hatta bir de şuna karşı çıkın, değerinin altında satılıyorsa, birilerine peşkeş çekiliyorsa…
Aynen AK Partili kardeşlerinizin kimi yerlerde yaptığı gibi…
Hani Viraistanbul projesinde bağırıp çağırıyorsunuz ya, belediye zarara uğratılmıştır diye…
A be kardeşlerim Beylikdüzü’nün Kurucu Belediye Başkanı Vehbi Orakçı döneminde, sonrasında yerine seçilen Yusuf Uzun döneminde aynı yerin yüzde kaçla verilmek istenildiğine bir baksanız sorun olmayacak.
Yetmez, hemen yanıbaşınızda bulunan Esenyurt’ta kentin en değerli yerlerinin yüzde 17 ile 20 ile verildiğini bir görseniz vicdanlarınız kanar.
İstanbul’un her yerinde satılan yeşil alanları, cami alanlarını hatta yandaşlara peşkeş çekilen arazileri görseniz utanırsınız…

A be benim canım AK Partili kardeşlerim.
CHP’li belediye satacağını söylediği arsaları yandaşlarına satarsa, birilerine peşkeş çekerse, değerinin altında satarsa kıyamet koparın.
Yoksa belediyeler arazi satarlar satmalıdırlar da…
Çünkü işletme mantığı böyle…
Borcunuz varsa satarsanız…
Yeni projelerinize kaynak varsa satarsınız.
Bunu kim yapıyorsa karşı çıkmak gerekmez yanında durmak gerekir.
Yapılması gereken “şeffaflık var mı, değerinin altında mı satılıyor, park alanı mı, yeşil alan mı, cami alanı mı, okul alanı mı” sorularına yanıt vererk karşı çıkmaktır.
Doğru olan budur.
Ve soruların yanıtları olumsuz ise ortalığı ayağa kaldırmak gerekir.

Ancak “sattırmam” diyerek statükolaşmakta siyaset duruşunuzu, yaptıklarınıza,savunduklarınızı ret etmektir. Hani bilesiniz istedim.
Farkında değilmisiniz 10 yıl Beylikdüzü’nü yönettiniz.
Orakçı, Uzun başkanlar bu kentte yaşıyorlar.
Yetmez Yakuplu’yu beş yıl, Gürpınar’ı 15 yıl yönetmiş Şanvek Çolak ve Velittin Küçük’te bu kentte yaşıyorlar.
Çıkarın başkanlarınızı konuşturun.
Yapılanları savunun.
Ancak bunları da yapmayarak, Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu arsa satıyor diye eleştiriyorsanız ayıp ediyorsunuz, zihniyetinize karşı çıkıyorsunuz.
Anlayacağınız kendinizi inkar ediyorsunuz.

Son söz: Söyleyeceğim şudur ki, sadece Beylikdüz’nde değil ülkenin tamamında bir an önce fabrika ayarlarına dönmek zorundasınız.Yoksa tarihe devletçi bir parti diye geçecek ve tarihin partiler mezarlığında yerinizi alacaksınız. Hani AK Parti’yi desteklemiş, halen de yanlışlarına rağmen destek veren ve anlamaya çalışan bir vatandaş, gazeteci olarak bunları yazıyorum. Hani iktidar olan sizsiniz dinler yada dinlemezsiniz sorun sizin.

Etiketler :

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank