Beylikdüzü Belediyesi Yaptıkları Açıklamaya İnanıyorlar mı?
Yetkililere haberimiz üzerine konuya yönelik olarak şöyle bir açıklama yapmışlar: “Gürpınar sahil bölgesinde geçtiğimiz günlerde başlatılan çalışma kapsamında vatandaşlarımızdan gelen talep doğrultusunda bölgede dinlenme yeri oluşturulmasına karar verilmiştir. Bu doğrultuda sahil şeridini kapsayan bölge ağaçlandırılarak, piknik alanı ve halk plajı oluşturulacaktır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve belediyemiz tarafından ortaklaşa gerçekleştirilen çalışmalarda; toplamda, 3400 metrekare alanda 10 Haziran Perşembe gününe kadar bitirilmesi planlanan çalışma kapsamında yeşillendirme çalışması yapılacak zemine 20 cm. kalınlığında toprak döşenmektedir. Yeşillendirme çalışması yapılacak alana, bölgeden temin ettiğimiz kaliteli toprak dökülüp, bahsi geçen alana hafriyat dökülmediğini önemle belirtiriz.”
Uzun’a, Sert’e ve Başarır’a birkaç soru
Haberimize yönelik gönderilen açıklamanın tamamı yalandır ve çarpıtmadır. Beylikdüzü, Gürpınar sahiline dökülen toprak iki yere dökülmektedir. Bir, kumsal yapılan alanın bulunduğu yere, 20 cm. kalınlıkta bir ‘nebati’ toprak. İki, kumsal yapılan alanın devamı olan Pekmezci Mevkii’ne doğru ise metrelerce dolgu toprak dökülmektedir. İçersinde taşlarda dahil, anlayacağınız hafriyat toprağında ne bulunursa.
Beylikdüzü Belediye Başkanı Yusuf Uzun’a, Başkan Yardımcısı Tahir Sert’e ve özellikle Başkan Danışmanı Ayhan Başarır’a bir iki soru soralım.
1-İstanbul’da hafriyat topraklarının döküleceği alanlar, Büyükşehir Belediyesi tarafından belirlenmiştir. Hafriyat toprağı taşıyan kamyonlardan araç başına yaklaşık 100 TL alınmaktadır. Bu toprağın kalitesi ne olursa olsun. Neden ücretsiz döktürüyorsunuz?
2-Hafriyat işi yapanlar toprak döküm alanı bulduklarında bu parayı ödemeye hazırdırlar. Hele ki, döküm alanı yakınsa kar daha da büyümektedir. Beylikdüzü Belediye yetkilileri nebati toprağı sahile döktürürken belediyeye kar sağlayabilirlerdi ki, bunun böyle olduğuna yönelik şunu soralım. Sahilde toprak dökülen alanın hemen girişinde kamyonları sayan ve not tutan başkan danışmanı kimdir?
3-Belediye yetkilisi ile bu konuyu bizzat ben görüştüğümde, toprağın hafriyat toprağı olmadığı özel olarak buldukları toprak olduğunu söylemiştir. Daha sonra, sahile dökülen toprağın nereden alındığını kamyonları takip ederek bulduğumuzda ise yetkili şöyle buyurmuştu: “Kaliteli toprak olduğu için aldık. Bizi uyardığınız için teşekkür ederiz. Parayla döktürebileceğimiz hiç aklımıza gelmemişti.” Bizim köyde buna ‘yersen’ diyorlar. Ve mazereti yemediğimiz gibi, kimseyi de enayi yerine koymanın gereği yoktur.
4-Yaklaşık 10 dönümlük bir alan içersinde dökülen toprağın kaç kamyon olduğu tahmin edildiğinde (iki bine yakın kamyon dökülmüştür) ortalıkta dönen rakamın, birilerine çekilen peşkeşin ne kadar olduğu açık beyan ortadadır. Esenyurt’tan ve Gürpınar’da bulunan inşaat alanlarından çekilen hafriyat bağlantısını kim yapmıştır? Neden ücretsiz(!) dökülmesine izin verilmiştir?
5-Aynı zamanda hafriyat toprağı çekilirken belediye araçları kullanılıyor, inşaat firmalarından özel bir ücret alınıyor mu? İnşaatların hafriyatını alan firmalar hem toprağı belediyenin araçlarına taşıttırıyorlar hem de toprağı ücretsiz döküyorlar. Belediye ekonomik sıkıntı çekiyorsa, mazot bedava, şoför bedava, toprak döküm alanı bedava oh ne ala… Gerçekten yazdırdığınız açıklamalara inanıyor musunuz?
6-Büyükşehir Belediyesi yetkilerinin, kılıfına uydurularak hafriyat toprağı dökülmesini AK Partili olmayan bir belediye yapsaydı, tepkisi ne olurdu?
7-Beylikdüzü Belediyesi yetkililerine iki hatırlatma: Gürpınar Belediyesi döneminden iki alanda yığılı hafriyat toprağı duruyor. Hiç mi merak etmediniz bu topraklar ne işe yarar diye? İhtiyaç varsa bu topraklar kullanılmaz mıydı? Alanları merak mı ediyorsunuz? Gürpınar Belediyesi’nden gelen bürokratlara sorun yeter.
Sahile dökülen hafriyat toprağının
bedeli ne kadar?
Son soru: Sayın yetkililer, hangi inşaatlardan hafriyat toprağını aldığınızı, hangi belediye kamyonlarını gönderdiğinizi, hangi özel araçların toprağı sahile taşıdığının gerçekten bilmiyor musunuz? Ve hafriyat toprağı taşıyan kamyon şoförlerinin, fotoğraf çekerken neden telaşlandıklarını ve neler söylediklerini merak etmiyor musunuz?
Ve asıl soru şu: Milyar liralık bir toprak işi için kimlerin bu işe aracılık yaptığını merak etmiyor musunuz? Ve biliyor musunuz: Kaçak dökülen her bir kamyona kesilecek cezanın yaklaşık 80 bin TL olduğunda ne kadar ceza kesilebileceğinden haberiniz var mı? Toprağı oraya döken kamyonların hafriyat toprağını sahile döktükleri için izin belgeleri yok, haberiniz var mı?
Her kamyondan 100 lira alsaydınız, belediyeye ne kadar gelir olurdu? Lütfen hamaset yapmadan yanıt gönderir misiniz? Sahile dökülen nebati toprak olsa bile, kamyon başına para alınabileceğini bilen hiçbir yetkili belediyede yoksa ki, bilmediğini söylüyorlar; çok yazık!..
Emniyet Müdürüne bir soru..
Ve tabi ki Kaymakama…
Son bir soru da Emniyet Müdürüne: Sahile her gün yüzlerce kamyon toprak taşıyor. Neden kontrol yapmıyorsunuz? Kaçak toprak dökülmüyor çünkü formalitesi yerine getirilmiş, ancak toprak taşıyan kamyonların izinleri var mı? Merak etmiyor musunuz?
Tabi Kaymakam Yusuf Odabaş’a da sorumuzu soralım. Binlerce kamyon sahile hafriyat toprağı taşırken, bu olaydan sizin haberiniz var mı? Gazetemizdeki haberi gördüğünüzde ne yaptınız?