content
16 Haz

Beylerbeyi

Geçmişimizle ilgili bağlar birer birer yok oluyor. Şarkılara konu olan şiirsel Boğaziçi, beton yığınlarıyla kaplı bir gecekondu bölgesi artık...

Azalan yeşillikler kapkara bir mizahla boyanırken, güzelim doğa acımasızlığın kollarında erimiş.

Sait Halim Paşa Yalısı'nı hiç sormayın.

Tıpkı beylerin beyi gibi, atılmış bir kenara...

Geçmişin prensesi Beylerbeyi kendisini uyandıracak prensini bekliyor Salacak'ta... Tam dört aydır, öyle hiç kımıldamadan. Kırılan camlarına, sökülen parçalarına rağmen bilgece bir suskunlukla...

Hollanda doğumlu bir Türk, Beylerbeyi... 1952'de doğmuş. Tam kırk üç yılı devirmiş İstanbullularla birlikte...

Yağmur dememiş, kar dememiş, fırtınalara boş vermiş. Bazı bazı kaçamak yapmış sislerde bile...

Derken 1995 Eylülünde satıvermişler, ihtiyarladı diye. Bağlamışlar bir kenara hurdaya atmak için. Duramamış, yedirememiş onuruna. Dört günlük esaretten sonra kaçmış, fırtınalı bir günde...

Ah, o vefasızlık yok mu? Ne bir el tutmuş pistonlarını ne de bir kol çevirmiş dümenini. Kurtaramamış kendini Salacak Kayalıklarından.

İşte, "Uyuyan Güzel"in kısa öyküsü.

Uykusunda bağırıyormuş ara sıra...

Anlatanların yalancısıyım.

Ağladığını bile görenler varmış.

Elimden bir şey gelmedi duadan başka.

Prensine tez kavuş "Beylerbeyi"...

Etiketler :

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank