Beyazın Çilesi!…
Geçmişe dönüp bakarsak, seksen küsur yıllık cumhuriyetin büyük bir bölümü “adam etmek” üzerine kurulu... Yani toplumu homojenleştirip tek tip insan yığınları haline getirmektir amaçlanan. Bu projeyi ortaya koyup yürütenler ile projeyi devam ettirenlerin amacı örtüşüyor-muydu yoksa işlerine geldiği için mi devam ettirdiler bilemiyorum. Kesin bir şey var ki, bu sistemi ayakta tutanların yaptıkları bir şey var ki her kesimden, her meslekten kendilerine yandaş ve sistemi kendi meslek alanlarında savunan insanlar yetiştirmiş olmaları.
Yukarıda bahsettiğim sadece bize özgü bir şey değil. Bu her devirde, her ideolojide ve rejimde olmuştur ve olacaktır.
Nitekim fazla geriye gitmeye gerek yok, Sovyetler Birliği dini yok saydığı ve hatta okullarda ateizm ders kitabı okuttuğu halde, sistemle barışık din adamları yetiştirmiş, camilere imam tayin etmiştir. Dolayısıyla bu din adamları haliyle ideoloji ile paralel fetvalar vermişlerdir.
Türkiye’ye gelirsek;
Nitekim Diyanet İşleri Başkanlığı tamamen devletin dolayısıyla resmi ideolojinin emrinde bir kurum olmuştur. Ve ayrıca din üzerine ilim yapmış akademisyenleri zaman-zaman televizyonlarda günün havasına göre ve hatta güdümlü olduğu çok açık olan beyanatlar, fetvalar verdiklerini görürüz.
Normal zamanlarda dinle hiç alakası olmayan, hatta sayfalarında dini istimrar eden yayın organları ramazan veya kurban geldiğinde birden bire din aşkı ile yanıp tutuşarak çeşitli “din âlimleri” ndan ilginç fetvalar alırlar. Bizde bunu duyduğumuzda “vay be din âlimi diye saygı gösterdiğimiz hocalar bize kazık atmışlar. Ne de kolaylıklar varmış da haberimiz yokmuş” deriz.
Mesela bir zamanlar Prof. Zekeriya Beyaz maksadın kan akıtmak olduğuna göre horozdan da kurban olabileceğini, “ne yani adamın koyun alamaya parası yoksa kurban kesmesin mi” demişti. O güne kadar nedense bu fetvayı aklına getiremeyip birden bire keşfediverdi. Bu kadar garip fakir, fukarayı kurban sevabından alıkoydu.
Şimdi Zekeriya Beyaz yırtınıyor, stadyumun ortasında maç edenlerde kurguladıkları oyunu oynuyorlar. Biz saf seyircilerde bu kurgulanmış oyun üzerine bahis oynuyoruz.
Acaba yeni sistemi kurmaya çalışanlar Zekeriya Beyaz’a “senin miadın doldu,ya emekli ol,terlikleri giy torunlarını sev ya da Silivri de imamlığa tayin mi istersin” demek istemiş olmasınlar sakın….