Betty’nin Aşkı
Yine otomatik bir sabah otomatik robotlar gibi yollara düşülmüşken
ve tabiat ana en sevdiği varlıklarının güdülerinde en rahat
hallerini yaşıyorken, bir baş belirdi yürüdüğüm yolun sol
kenarındaki bir metreye yakın uzunluktaki yaban otlarının arasından.
Bir baş ki duruşu asillerden süzülmüş ve bu açık kahverengi başın
üstündeki iki keskin ve bir o kadar da romantik bakışlı bir çift
gözden yakışıklı eylenmiş köpek. Kararlı bakışlarına rağmen yine de
temkinli duruşunun tarafımdan gözden kaçmadığı köpek, anlıyordum ki
bir şey bekliyordu. Ya canına susamış bir kedi, ya da belki birkaç
gün önce kendisini sopa ile dövmüş bir insan varlığı muhtemel
beklenenler arasındaydı.
At olsa, bir kısrak olsa bir yılkıdır bu diyebileceğim, beyaz
tüylü ve güzel ve narin bir dişi köpek neşe içinde dili dışarıda ve
heyecanlı fırlayıverdi yanından geçtiğim ağaçlıklı bahçelere doğru
giden yolun başından. Ve kararlı ve romantik başlı ve ela gözlü
köpekte fırladı ona doğru. Asfalt yolun üzerinde, ortasında
buluştular heyecanla. Arabaların yay çizmesine ve kornalara
umursamayan iki sevgili buluştular ve oynaşmaya başladılar yolun tam
ortasında. Erkek köpeğin, dişi köpek görünmeden önceki saklanma ve
izleme kararlılığından, birbirleri daha önceden tanıdıklarını
anladığım bu iki sevgili köpek neşe içinde oynaştılar; şimdi acaba
ne yapacaklar diye bakan insan varlıklarının kötücül bakışlarını
umursamadan. Ve utandırdılar ve heves kırıklığı yarattılar tüm
gözlerde, beklenen olmadığı için, bu iki sevgili köpekler, doğanın
en güzel duygusunu en temel güdüsel ve yalansız yaşadıkları
sevgilerini doya doya yaşadıkları için.
Erkek köpek kafasını yukarı kaldırdı. Beyaz köpek ona başı ile
uzanmaya çalışıp patilerinin üzerinde hopluyor ve türlü oyunlar
ediyordu. Ağız kenarlarının yukarıya doğru eğilmiş olmasından
gülüyor olmaları da dikkatimden kaçmamıştı. Fakat sabaha sabah
görmeyen gözlerin görmesi mümkün değildi. Bir otobüs tekerleği ile
bir olduğunda bağırsaklarını bile patlatacak kadar vahşi otobüslerin
geçtiği yolda ihtimal ki o otobüslerde giden insan varlıkları, hiç
umarsamayacakları bu köpekler bu otobüslere yolunu değiştirtecek
kadar aşk doluydular. Gözlerinden anlıyordum ki, onlarınki güdü ve
nefs karışımı değil, doğanın yüz binlerce yıldır köpek kalplerinde
sakladığı saf aşk idi. Zaten bunu ben onları seyreden diğer
insanların şehvet dolu ve sonrasında şehvet olmadığını anlayıp
üzüldükleri gösterdikleri gözlerinden de anlıyordum.
Betty ! Kızım gel buraya! diye seslendi, beyaz köpeğin fırlayıp
çıktığı yolun başından görünen genç adam. İçimi cız ettirecek kadar
cılız ve fakat bol acılı bir tonla, beyaz köpek usulca inleyip geri
döndürdü başını sahibine. Sonra tekrar erkek köpeğe döndü, ve ağzını
usulca erkek köpeğin çenesine usulca öpercesine değdirdi Betty,
başını usulca öne eğdi ve geri döndü, sahibine doğru yavaş yavaş
yürüdü, acılı acılı inleyerek. Erkek köpek ise hala mağrur duruşuyla
izledi, Betty'nin gidişini.
Erkek köpek bir süre durdu asfaltın üzerinde, bakıp kaldı Betty'nin
arkasından.
Otobüsler, otomobiller yay çizmeye devam ettiler... Doğa gücünü
gösterdi.
7 Mayıs 2009 Pazar