content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

14 Nis

Benli İçin Tarihe Not Düşüyorum

Yıl 1987...Küçükçekmece Belediye Başkanı Naci Ekşi... İnönü Mahallesi'nde oturuyoruz. Mahallemizin iki ana giriş var.. Biri Maslak Çeşme Caddesi... Diğeri İstiklal Caddesi... Maslak Çeşme Caddesi idare eder, İstiklal Caddesi ise araba girdiğinde çıkamıyor... Tam bir bataklık... Mahallenin ileri gelenleri toplanmışlar ve Belediye Başkanı Naci Ekşi'den randevu almışlar. Yol sorununu anlatacaklar... Askerden yeni gelmişim... Aynı zamanda Türkiye Komünist Partisi mahalle örgütündeyim. Kahvede yanıma geldiler.

"Ali yarın, Belediye Başkanı Naci Ekşi'yi ziyaret edeceğiz. Yukarı caddenin yapılmasını talep edeceğiz. Sözcülük yapar mısın?" Seve seve kabul ettim... Hayatımda ilk defa bir belediye başkanıyla karşı karşıya geleceğim. Ve 'mahallenin ileri gelenleri sözcü olarak beni seçmişlerse, bir bildikleri vardır', diyerek ertesi günü belediye başkanınına gittik.

Sefaköy, Küçükçekmece Bakırköy Belediyesi'ne bağlı. Belediye binası da Beşyol'da... Şuanda yıkılmış olan bina.

****

Neyse rendavu saatimiz geldi, belediye başkanını odasına girdik. Derdimizi anlatmaya başladık. Nede olsa Komünistiz.... Başladık anlatmaya... Ve sonuç olarak  "Yolun yapılmasını talep ediyoruz" der demez, Ekşi sözümü keserek;"Çamur popülizmi yapma" dedi. Ardından bende ekledim. "Seçimler yakında, mahallemize geldiğinde bizim de size sözümüz olur: Oy popülizmi yapma.''

****

Tartışma biraz daha devam ettikten sonra, yanından ayrıldık... Akşam üzeri, Bakırköy Belediye Başkanı Naci Ekşi İstiklal Caddesi'ne gelir, yolu görmek için... Ve arabası saplanır kalır... Aynı gün yolun yapılması için talimat verir... Ve yolumuz birkaç ay içersinde yapılmıştı. Popülizm tartışması işe yaramıştı.. Ziyaretimiz ve çamur edebiyatımız(!) sonuca ulaşmıştı...

**** ,

Yol sorunumuz vardı ve belediyecilik o zaman sadece yol ve su talebi idi. Mahallemize sular tankerlerle geliyor ve biz uzun kuyruklar oluşturuyorduk, tankerlerin arkasında... 1989 yılından sonra ise çöp dağları ile karşılaştık... SHP'li belediyelerin maaş ödeyemez duruma düşmesi, işçilerin sürekli eylemini beraberinde getirmiş, hergün eylemler yapılıyordu. Yapılan eylem ise direk, çöplerin toplanmaması oluyordu. Ve işçiler SHP'li, belediye başkanları SHP'li idi... Beş yıl sonra SHP'li belediyeler iktidarlarını büyük ölçüde kaybettiler. Çöp dağları sonları olmuştu. Sonrasında o işçilerde zamanla kaybettiler... Çünkü herşey akıyordu...

****

Aradan yıllar geçti... Belediyecilik deyince; yol, su, temizlik gibi hizmetler istenen hizmetler olmaktan çıktı. Çünkü, vatandaş belediyeciliğin temel görevlerini talep etmekten vazgeçtiler. Çünkü, belediyeler asıl işlevlerini yerine getirmeye başladılar... 92 yılından itibaren İstanbul'da, Refah Partili belediyelerle beraber bu sorunların tarih oldu... Çünkü, belediyecilik zihniyeti değişmişti... Artık, sosyal belediyecilik tartışılıyordu.

Ve belediyeler arasında yarış sosyal belediyecilik alanında yapılıyordu. Kentin çöplerini toplamak, temiz tutmak, yol yapmak, su sorununu çözmek, kaldırım yapmak, vatandaşları ikna eden şeyler değildi. Hiçbir belediye başkan adayı da belediye başkanı da çöp hizmetleri, kentin temizliği üzerinden proje üretmiyordu.

Çünkü o zaten asıl göreviydi... Ve o hizmetin yapılması için belediye başkanına da ihtiyaç yoktu... Artak proje belediyeciliği, vizyon belediyecilik, kente değer katan belediyecilik tartışılıyordu. Yapmayanlar ve de hizmet yaptığı halde, vatandaşa dokun(a)mayan, kibirinden geçilmeyen belediye başkanları da kaybediyordu.

Doktor olmak, kenti yönetmeye yetmiyor!
Cuma günü Avcılar Belediyesi faaliyet raporu görüşülürken, Avcılar Belediye Başkanı Dr. Haney Handan Toprak Benli ve Meclis Başkanı Hasan Togay; temizlik konusunda İstanbul'un en iyi belediyeleri arasında olduğunu söyleyince, içimden güldüm... Temel işlevini en iyi hizmet gibi anlatanlara acıdım... Temizlik işini de yapamıyorsan ne işe yararsın?

****

Bitmek üzere olan projelerde; 15 yıl belediye başkanlığı yapmış olan, şimdi iktidar olan CHP'liler tarafından acımasızca eleştirilmiş olan Ali Mustafa Değirmenci'nin projeleriydi. Göreve geleli bir yılı geçmiş olan Dr. Haney Handan Toprak Benli ve ekibinin şuana kadar Avcılar Belediyesi Konservautarı kurduk diye anlattıkları ise, Kültür Merkezi etkinlikleriydi... Değirmenci ve ekibi nin 15 yıl boyunca yaptıkları en iyi hizmetti, kültür hizmetleri... Kültür Merkezi'nin adını, Belediye Konservartuarı yapınca akademik bir eğitim merkezi olmuyordu.

Sonuçta hangi üniversiteyle ilişkisi vardı, yeterliliği vardı, mezun olanların yani kursiyerlerin aldıkları belgenin adı neydi? Diploma mı? Yoksa kurs bitirme belgesi mi?
Konservatuar da sahteydi...
2014 yılında harcadıkları para 9 milyondu, kültür hizmetleri için... 2015 yılında ise yazın bir kenara 3 katı olacaktı... Yaklaşık 30 milyon... Kursiyerlerin tamamının kurs gördüğü merkezler ise, yine Belediye Başkanları Tahsin Salihoğlu ve Mustafa Değirmenci zamanında yapılan kültür merkezleriydi. İnanın şuanda varolan kültür merkezlerinin dışında bir tane kültür merkezi yapsınlar, Başkan Toprak'tan özür dileyeceğim...

****

Doktor kimliği ile bir hastaya koyduğu teşhisler ve tedavi yöntemleriyle kente baktığını söyleyen Başkan Toprak, ne yazık ki kentini hasta edecek... Kentine yeni vizyon koyamayacak... Kentine değer katamayacak. Çünkü, kürsüde dinlediğim Başkan Toprak Benli'nin ne böyle bir vizyonu var, nede hayali... O, beş yılını tamamlayabilirse anlatacağı şeyler belli... Sözde bin kişilik kadın korosu, sözde belediye konservatuarında yaptığı konserler, kurslar, bir de temizlik işleri için kentin üçte bir bütçesine eşit ihale rakamları olacak...

****

Bir yılda, meclis üyelerinin yarısıyla kavgalı, borçlu ve bütçe açığı toplamı yıllık gelirinden fazla olan, borç taksitlerini uzun süredir ödeyemeyen, müteahhitlerden kamuya ödemek için kestiği milyonları ödeyemeyen borçlarını ödeyebilmesi için sürekli borçlanmak zorunda kalacak olan Dr. Haney Handan Toprak Benli'ye allah sabır versin. Ve o'na güvenerek oy veren seçmenlere de allah sabır versin... Kendisine en çok güvenenler ise, o'nun sayesinde işe girenler ve işi olmadığı halde o'nun sayesinde makam elde eden birkaç meclis üyesi dışında kimse yok... Ve onlar da belediye maaş ödeyemez duruma düştüğünde, işten çıkışlar başladığında, kimileri bugünkü sözde itibarlı durumlarını kaybettiğinde ise ne diyeceklerini bugünden duyabiliyorum. Çünkü "tarih tekerrürden ibaret", sözü boşuna söylenmiş bir şey değil... Ata sözleri tarihin derinliklerinden büyük deneyimlerle söze dönüşüyor...

****

Hayat ve her şey akar... Zaman ise o akan ritmin kendisidir... Bilinsin ki Toprak için de her şey akıyor... O'nun için akan şeyin ritmi zamanın ta kendisi... Beş yıl içersin de, belediye başkanı olduğu için pişman olacağı, belediye başkanı olduğu için de gurur duyacağı çok olay olacak. Ancak kendisine oy verenlerin pişmanlığı ise öylesine büyüyecek ki her şeyin aktığı evrende, kendisi de akışın içinde kaybolup gidecek... Son söz: Kendisiyle ilgili bir ön gürümüzü, bugünden daha tarihe not düşelim... Avcılar tarihine nasıl yazılacağına ise çoktan karar verildi... Çünkü, o yazgıyı değiştirecek ne iradesi ne de vizyonu var... 2014-2019 arasında İstanbul'un tek kadın belediye başkanı olmakla övünmenin dışında, olumlu bir şey yazılmayacak kendisiyle ilgili... Yanılır mıyım?... Zannetmiyorum... Çünkü 30 yıl içersin de o kadar çok belediye başkanı gördüm ki... Bugün çoğunun adını hatırlayan bile yok, google dedenin dışında...

 

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank