Benim Oğlum Bina Okur, Döner Döner Yine Okur
BENİM AY KARDEŞİM:
Yaşından çok kelâm ve kalem sahibi, nefsani hareket ve benlik sarhoşluğu ile ilim adamı, âlim, torun, müderris, şeyh çocuğu olmak, 7000 değil, 70 bin eser okumak, tefsir, hadis ve fıkıh tahsil eden biri olmakla, ilmin zerresinden pay alamamak ne acı, ne düşündürücü, Türkiye’de görünen manzaralarda ne üzücüdür..
Kendini âlim veya yol gösteren bir lider olarak göstermekle, atom çekirdeğindeki hikmetin sırları çözülemez. Bir nokta olan ilmin parçalarından ne alınabilir ki?...
İman etmeden, amel-i kâmil olmadan, nefsi toprak yapmadan, kem âleti bilmeden, sır ve hikmetler âleminin, tasavvuf bahçesine girilemez, saadet saraylarının ve nefis kapılarında beklenilse dahi, içeri girilemez.
Seni yakinen tanımam, editör olduğunu söylüyorlar.. Yazdıklarına bakılırsa, kendini dev aynasında gördüğün için fikirlere, gerçeklere hürmetin yok, benim gibi gönül hocalarının rahle-i tedrisine ihtiyacın var da bilmiyorsun Ay kardeşim..
“Din hayatın hayatı, hem nuru hem esası, ihya-yı din ile olur şu milletin ihyası..” diyen asrın tabibi de bir Kürt’tür, ancak ırkçı ve Mehdi değildir. Din herkesten öğrenilir, öğrenmenin zamanı, yaşı, bahanesi yoktur. Peygamberler dahi ümmetlerinden çok şey öğrenmiş ve zelle denilen hatalarını kabul etmişlerdir.
Tekrar soracağım Ahmet Ay kardeş: Sen Kürt müsün?.. Ben Kürt değilim, Halil İbrahim milletindenim, Ademi ata kabul ederim. Müslüman Kürt de benim kardeşimdir. Ateist, Ermeni, Yahudi, kâfir, mürtet, küfür ehli, her kim olursa olsun Kürt olsa bile, benim kardeşim değildir.
"Kürt diye bir ulus yoktur, Kürtçe diye bir dil yoktur" ifadesi, tırnak içinde, araştırmacı, DR. Nurullah Aydın’a aittir, ona sormak gerekir.
“Ben sadece jakoben, Kemalist, tek tipçi, şoven anlayışlar, cumhuriyetin kuruluşundan sonra tekleştirici "ulus devlet projesi" gereği Kürtleri Kürt olarak görmediklerini,Türkleştirmek için çabaladıklarını ve bununda insani ve İslami hiçbir değere sığmadığını söylüyorum…” ifadelerinizdeki Kürt Mücadelesi, Şeyh Sait, Dersim ve diğer isyanlar, mazlumlara yapılan zulümler, hainlere kahraman, kahramanlara hain diyen zihniyetler tarihteki gizli kapılarda, tozlu raflarda doğruları yazacak kalemleri bekliyor, yazsanıza, yazılsın ya AY kerdeşim…
Nasip olursa yakında çıkacak olan TÜRK İSTİKLAL HARBİNDE GAZETELERİMİZ VE GİZLİ GERÇEKLER isimli eserimde bu tabuları yıkıp, perdeleri aralıyorum. Dava konusu olan kitabı aldık, neticeyi bekliyoruz.
SEN KİMSİN? İsimli. 8. baskıyı yapan, iki dilde basılan, tabuları yıkan, karanlık perdeleri aralayan eserimi mutlaka okumanızı tavsiye ederim. Bahsettiğiniz zihniyet ve “..izim”lerle mücadelemiz aynıdır,zaynı acıları çeker, aynı duygularla yaşarız,şüpheniz olmasın…
İsmini açıklamayan bir kardeşin de yorumu var:
“Sayın İlhan Hocam ve Ahmet Hocam ikinizde saygı duyduğum yazarlarımızdansınız. ve bu işe emek vermişsiniz .İkinize de sorularım olacak. Tamam bir Kürt realitesi var ve bu insanlar haklarını arıyorlar. Devlet onların hakları hep kısıtlamış ya merak ettiğim bu mecliste Kürtlerin haklarını savunuyoruz diyenler KÜRT mü, yoksa yıllardır bir çok insanın kanını akıtan PKK denilen örgütün elemanları mı?.
Dillerini konuşamıyorlar deniyor ben buna inanmıyorum bu ülke de kimse kullandığı dil yüzünden eziyet çekmedi. O zaman tüm Türkiye sınırlarında yaşayanlar ayaklansın ben de dilimi resmileştirmek istiyorum diye. Lazlar, Çerkezler, Azeriler, Rumlar, Ermeniler, o kadar çok ki bir çok milletten parçalar taşıyoruz sınırlarımızda. Bunu ve buna benzer şeyleri kavga sebebi yapacak kadar dava adamı olmuşlara diyecek lafım yok. Doğu sadece güneydoğundan da ibaret değil yettiniz artık.”
Kürtlerin haklarını elde edeceğiz diye; insanları, çocukları sokaklara döken, kıran, söken, dağıtan, kan akıtan, öldüren, yakan, yıkanların ben KÜRT olduklarına inanmıyorum. Devletin Doğu ve Güneydoğu’ya hiç yatırım yapmadığı, sahip çıkmadığı insafsızlık olur. İstenilen kadar, yeterli yapılmadı demek başkadır.
Kaynaklara, bilgi ve belgelere bakın, Megal-e İdea olarak kurulması istenilen KÜRT DEVLETİ’NİN Başkenti Diyarbakır gösterilmektedir. Ele geçen haritalarda bunu görmek mümkündür. Esas ve önemli tehlike, PKK Terör Örgütü, Kürtleri kullanmakta, beyinleri ifsâd etmektedir. APO denilen adam sadece bir kukla ve maşadır. Samimi, Müslüman, memleketine, bayrağına, ezanına, insanına, temel değerlerine bağlı olanları kandırıp sokaklara döken kan sülükleri, şirret canavarlar PKK ve onu destekleyen emperyalist
güçlerdir.
Daha fazla polemiğe germek istemiyorum. Ben yazacaklarımı yazdım, diyeceklerimi söyledim. Eserlerim, makalelerim gizli/kapaklı değildir. İsteyen; istediğini, istediği kadar alır. Gülistana girenin üzerinde gül kokuları kalır.
BİZ GÜL DİKENİ DEĞİL, GÜL DİKENİZ…
ŞAİR SIFATIMIZLA YİNE BİR ŞİİR ARMAĞAN EDELİM:
GÜLLERİ GÖRDÜM!
Dualara kalkan, elleri gördüm.
Nefislere kalkan, dilleri gördüm,
Günahlardan kaçan, halleri gördüm,
Yürekleri burkan, telleri gördüm,
BEN BİR DİLBER SEVDİM, GÜLLERİ GÖRDÜM!
Kırık pencerede tülleri gördüm,
Gönül sarayında ėlleri gördüm,
Nameler götüren yelleri gördüm,
Güllerde diken, bülbülleri gördüm.
DİLBER-İ SEVDÂNIN BELLERİ GÖRDÜM!
Rahmet yağmurları üstüme düştü,
Nefis mezat oldu, benden de küstü,
Kâmil meclisinde, kemâlat rüştü,
Merhâmetsiz kalpte, taş olan büstü,
SETLERİ YIKARKEN, SELLERİ GÖRDÜM!
Bir seher vaktinde, Sâba Rüzgârı,
Derin uykularda, o nazlı yâri,
Canımdan çok sevdim, göz-ü dîdârı,
Muhabbet sırrında, sevgi cidarı,
ÂŞIĞI AĞLATAN, TELLERİ GÖRDÜM!
Dil değmemiş elbet, yanak möhreli,
Yirmi sekiz toka, yedi düğmeli,
Selvi gibi boyu, gözler sürmeli,
Binlerce benini, o göz görmeli,
NİCE KINALANMIŞ, ELLERİ GÖRDÜM!
Turnalar uçuyor, yüksek havada,
Emeğin var ise, gayret, çabada,
Nehirler çağlarlar, sulak ovada,
Beslenir yavrular, ağaç yuvada,
SELAMI ALMAYAN, YELLERİ GÖRDÜM!
Sevgi bir çekirdek, seven sevilir,
İstemezsen ondan, başka verilir,
Sırra kadem basar, öne serilir,
Sevgi bahçesinde, güller derilir,
IŞIĞA HASRETTE, TÜLLERİ GÖRDÜM!
Bir dilberi sevdim, genceden gence,
Gönül mızrabında, inceden ince,
Sevdalandı derdim, benceden bence,
Nefsine aldanma, hayat işkence,
GÜMÜŞ KEMER BİLMEZ, BELLERİ GÖRDÜM!
Şükür sofrasında, şükreden derviş,
Mürşit rahlesinde, murada ermiş,
O Cemâl uğruna, varını vermiş,
Günahı/sevabı, önüne sermiş,
DÜNYA ZİNDANINDA, ÊLLERİ GÖRDÜM!
KEMÂLİ ağlaşır, şiir yazan da,
Hiddeti çoğalır, nefse kızan da,
Şehidin kefende, kanı sızan da,
Ömür kervanında, mevsim hâzân da,
BAĞIRAN/ÇAĞIRAN, HALLERİ GÖRDÜM!
KEMÂLİ
"Hürmetler karşılıklıdır":
Temmuz 30th, 2011 at 02:55Benim YARDIMCI ağbim,
Senin için de 76 kitap değil 777777 kitap yazsan başkasının senden bir konuyu daha iyi bilmelerine saygın, tahammülün yok, derim
Bir o kadar daha yaşasan başkalarının hukukuna riayet etme derdin yok. Çamur atma çok...
Ben de seni tanımam bilmem, yazılarına bakılırsa kendini alemin tek kurtarıcısı görüyorsun. Senin gibi çamur atan, kara çalan birinden alacağım zerre- miskal bir şey yoktur. Önce iftira atmamayı öğren. Benim YARDIMCI ağbim. HÜRMETLER KARŞILIKLIDIR;
NOKTA