Benden Sana ne?
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle Karşıyaka Belediyesi’nin ‘Sana Ne’ temalı afişleri haftaya damga vurdu.
Börek de açmam, dekolte de giyerim. Sana ne?’, ‘Gece yarısı sokakta dolaşırım, gezerim. Sana ne? Hafif maganda manifestosu gibi... Fena değil özünde. Amaç kadının kalıplara hapsedilmesine karşı farkındalık yaratmak.
İlk farkına Cumhurbaşkanı varıyor. Vallahi Cumhurbaşkanı konuya öyle bir yerden yaklaştı ki; bağlama ustalarına taş çıkartır: “Bu zihniyet en büyük kadın düşmanıdır. Kadının başında örtü var başında örtü yok diye nasıl ayrıma tabi tutarsın. Örtü varsa okullara, işe almadılar ayrımcılık işte budur. Hamdolsun bunu biz değiştirdik.”
Ya Karşıyaka ‘Örtünürüm, örtünmem sana ne” diye afiş asmış olsaydı, Allah korudu.
Maç başladı ve kontra ataklar arttı. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotar topa giriyor ve o da ne. Saha dışından, Başkent’ten koşa koşa Melih Gökçek yetişiyor...
Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Akpınar kalede kondisyonlu, her topa karşılık veriyor.
Peki bizler, biz kadınlar gerçekten ne istiyoruz? ‘Geceyarısı dolaşırım sana ne’ diye isyan mı ediyoruz yoksa ailemiz ve değerlerimizden mi koparılıyoruz. Neden hep iki yana çekiştiriliyoruz?
ÇÖZÜM YOK
Biz ne istiyoruz:
—Yoruluyoruz
‘Para kazanma sorumluluğu erkeklerde, daha ne istiyorsunuz’ diyorsunuz ya artık çalışmayan kadınla kimse evlenmek istemiyor. Ekonomik zorluğu tek maaşla yenmek zor. Kadın çalışınca decathlon da başlıyor. Dışarıda asgari ücret, evde azami iş.
— Şiddet görüyoruz
Çalışmazsan en büyük riskin şiddet. Daha kaç kadın ölmeli?
—İş yok
Bugün bırakın liseyi ortalama üniversite mezunu gençlerin İzmir’de işe girişlerinde alacağı ücret 1500 TL. civarında.
— Kreşler ateş pahası
İş buldu diyelim. Evlendi, çocuğu oldu. Küçük örnek; en düşük kreş aylığı 850-900 TL.
Liste uzar gider.
Keşke sıkıntılar, dekolte ile sınırlı olsa.
Hakikaten, sorunlarla ilgilenmeyecek, kadınları yalnızca simgesel tartışacaksanız, bizden size ne...
Benden sana ne?’
Bugün sınavımız var
Sınavımız var bugün ailece değil, sülalece gitmeye hazırlanıyoruz, haydi hayırlısı. Kesin dille dedik ki, “Sevgili annane, babaanne, teyze ve yakın akrabalarımız günü sıradan kılacağız. Lütfen bizimle gelmeyin. Okula sakin gitmeliyiz. Söz sınav bitsin birlikte gezmeye gideceğiz.” Önce annem kalktı yerinden oğluma sarıldı, “Ya, bu yaşa kadar ona ben bakayım, koca adam olsun şimdi bana gelme deyin.” Babanne kibarca girdi aradan. “Ama çocuğuma tam kapıdan girerken okuyacağım dua var” Eşik duasıymış. “Kendi eşiğinde okusana” dedik, kızdı. Baktım köşeden teyze kıs kıs gülüyor. Sınav yeri evine yakın “Tabii, gelmeyiz” diyor. Arkamı dönüyorum. Kaşarlı tostları ben yaparım muhabbeti var. Klasik hararetli Türk sıcaklığı, aile fetişisti. Bizi biz yapan, mayamıza duygu katan güzellik. Fakat bu kez olmaz. Bakalım kim kimi nasıl ikna edecek? Ayrıca bir veli olarak üniversite giriş sistemine yığınla itirazım olsa da günlük isyan kotamı yukarıda doldurmuş bulunuyorum. En iyisi bugün sınava girecek gençlerimize başarılar dilemek. Unutmayın, en sahici umutlarımızsınız.