Ben Küçükken Ramazanlar…
Ben küçükken ramazan ayı deyince aklıma misafir ve misafirlik gelirdi. Ailecek gidilen iftar davetlerinde yenilen birbirinden lezzetli yiyecekler, yapılan hoş sohbetler ve sahura kadar oynanan güzel oyunlar; saklambaç, elelin üstünde kimin eli var, elim sende, yüzük... daha niceleri.
Şimdilerde içim hüzünle burkuluyor ramazan ayında. Hele hele bu sene.
Havaların sıcak olması nedeniyle herkes tatilde.
Davetler yok.
Kardeşlerim, arkadaşlarım dörtbir yana dağılmış ayrı şehirlerde.
Çocukların oyunları değişti.
Hatta oyun dedikleri tek kişilik oynanan bilgisayar oyunlarından başka bir şey değil. Sahur yemeği bile bir bardak su oldu kimi ailelerde.
Oruç tutanların sayısı küçümsenmeyecek kadar azaldı.
Üzülmek hiçbir şeyi değiştirmiyor elbet. Elimizde kalan ya da hafızamızda, değerlerimizi yaşatmak tabi ki bizim tasarrufumuzda.
Düşünüyorum da, bu ramazan kendimce değişiklikler yapayım.
Şehir merkezlerine kurulan iftar çadırlarına gideyim. (belkide son yıllarda belediyelerin yaptığı en iyi şey) Maksat birçok kişiyle iftar açmak.
Elimden geldiğince iki kişi de olsa iftar yemeğine davet edeyim komşumu. Belki o zaman bayram geldiğinde sevinçli olurum. Kapıya gelen komşu çocuklarına şeker dağıtmanın hazzına erişirim.
Birde bayramlık alırım kendime belki fakir bir iki çocuğu giydiririm.
Tabi bunlar çok güzel düşler. Gerçekleştirmeyi istediğim.
Enflasyonun tek haneli rakamlara düşmesi benim cüzdanıma hiç yansımasa da böyle hayaller kurmaktan kendimi alıkoyamıyorum. ‘Nerede eski ramazanlar’ diyorum her yeni sene, daha fazla...
‘Azıcık aşım, kaygısız başım’ ata sözünü o zamanlar daha çok kullanırdık ve hakikaten de öyle olurdu ama şimdilerde ‘azıcık aşım daha çok ağrıyan başım’ diyoruz ister istemez.
Her şeyin değerinin parayla ölçüldüğü son yıllarda saygı, sevgi, muhabbet, kadir kıymet bilmek tarih oldu bence. Sözde sohbetler çıkar ilişkisine döndü, sevgiler bile...
Fazla söze gerek yok; ramazan ayı inşallah bu sefer hayırlara vesile olur da, tükenmek üzere olan değerlerimiz rant sağlamanın dışına taşınarak hak ettiği yeri bulur.
İçimdeki küçük çocuğa sesleniyorum; ‘ağlama, mutlaka bir gün eskisi gibi güleceğin günler gelecek’ Tükenmesin umutlar, umutlar tükenirse yaşamda biter.
Her şeye rağmen ramazan güzeldir.
Herkese Hayırlı Ramazanlar.
ya ayşe hanım yapmış olduğunuz yazı hakkında bi yorum yapmak için yazmıyorum.. sizin özel. muayaneniz nerde bunu örenmek için girdim ama bitürlü bulamadım abimin cilt problemleri vardı ve siz onu iiyi etmişsiniz zamanında şuanda bendede otür sorunlar var ve sizi tavsiye ediyoo lütfen bana yardımcı olun hastanelere gidicek kadar vaktim olmuyoo . şimdiden teşekkür ederim
Eylül 4th, 2011 at 19:57