Ben de “Hayır” Diyorum
Karar verdim HAYIR diyorum,
Evet,
Ben de artık HAYIR kampanyasına katıldım. Gerekçelerimi dinlerseniz eminim ki siz de HAYIR diyeceksiniz, bundan kuşkum yok.
Beni kınayabilirsiniz, sitem edebilirsiniz hatta “acaba büyük vaatler mi aldı” da diyebilirsiniz. Olsun, ben HAYIR diyeceğim. Tıpkı bundan 28 yıl önce faşist, diktatörlerin hazırlatmış oldukları anayasaya RED dediğim gibi.
Neden mi?
Bu ülke onlarca yıldır baskıcı, totaliter, tek tipçi, inkârcı, gerici ve “beyaz” yanlısı anlayış ve uygulamalarını sürdürdü. Bizler de bu insanlık onurunu zedeleyen zihniyeti ciddi manada yadırgamadık. Gün geldi darbe yaptılar, gün oldu muhtıra verdiler, bazen post modern darbeleri ve günü geldiğinde de e-muhtıralarla halkı ablukaya aldılar. Askeri vesayet yetmeyince yargı vesayetini kullandılar; sadece “işleri yürüsün” diye. Toplum olarak kayda değer bir tepkimiz olmadı desem haksızlık yapmış sayılmam.
Artık buna DUR demenin zamanı çoktan geçmesine rağmen HAYIR dememiz erdemdendir.
Bütün erdemli vatandaşlar gibi bizler de ses vererek onlarca yıldır süregelen bu çarpık anlayışa son vermeliyiz. Bu fırsatı iyi değerlendirmezsek 73 milyonun beter bir şekilde yaşamalarının vebalini taşıyacağız.
İşte bu sebeple kocaman bir HAYIR demek için yola koyulmuş bulunuyorum.
Evet,
Vesayetçi, darbeci geleneğe HAYIR,
Baskıcı anlayışa HAYIR,
İnkârcı zihniyete HAYIR,
Farklılıklara tahammül göstermeyenlere HAYIR,
Tek tipçilerin insanlık dışı uygulamalarına HAYIR,
Totaliter yönetime HAYIR,
Bütün bu isteklerimizi referandumda vereceğimiz EVET oylarıyla sağlayacağımıza inanıyorum.
Anlayacağınız gibi ülkemizin aydınlık yarınlara kavuşabilmesi için yepyeni bir anayasa gerekmektedir. Ancak öyle bir ülkede yaşıyoruz ki bürokratik vesayetten dolayı halkın yeni bir anayasaya kavuşması hiç de kolay olmamaktadır. Anayasa Mahkemesi vazifesi olmadığı halde istediği anayasa değişikliklerini ESAStan inceleyerek iptal edebiliyor. Bunun örneklerini yaşamıştık. 411 milletvekilinin TBMM’de kabul ettiği eğitim özgürlüğü ile ilgili madde “anayasaya aykırılığı nedeniyle” iptal edildi.
Nasıl mı?
Belirttiğimiz gibi AYM anayasa değişikliklerini şekil açısından incelemesi gerekirken -ESAStan inceleme yetkisi olmayan mahkeme- bu maddeyi iptal etmiştir. Bundan önce 2007 cumhurbaşkanı seçiminde meclisin oylamaya geçmesi için 367 üyenin Genel Kurulda hazır bulunma şartı gibi “uyduruk” bir gerekçeyle oylamayı iptal etmişti.
Demem o ki;
Öyle bir statükocu yapıyla karşı karşıyayız ki bu yapı değişmedikçe halkın ihtiyaçlarına uygun bir anayasa yapmak imkânsız gibi…
Bunun için önce yapının değiştirilmesi ve sonra da 73 milyonun esenliğini sağlayacak yepyeni bir anayasa hazırlanmasına geçmek mümkün olabiliyor.
Bu sebeple;
Referandumda EVET diyerek saydığımız gerici, baskıcı, totaliter, antidemokratik oluşumlara HAYIR diyeceğiz.
Elbette ki bu yapılanmalara HAYIR demenin yolu referandumda EVET demektir. Bu HAYIR’da hayır olduğu gibi referandumda da EVET demek gerek. Bu evette de büyük bir hayır olduğunun bilinciyle; EVET diyorum.
Sevgili Ahmet bey,
Gönülden bağlıyım sözlerinize.....bu yüzden geçmişte yaşanınlanları unutmayanlara başta sesleniyorum....ve tabii yaşamayıp sadece yaşamışların hikayelerini dinleyen bizler.....tüm bu utançtan ve bu insanlık dramının son perdesini oynatanların da cezalandırılabilmesi ve yaşanılan acıların bir nebze azaltılabilmesi için herkesin AMA İSTİNASIZ HERKESİN KOCAMAN BİR "EVET" DEMESİ GEREKİYOR....Referandumdan "Evet" çıkacak, buna inanıyorum....ama aslında EVET çıkması da yetmiyor....maalesef ekonomik anlamda bir katkı sağlaması açısından büyük bir farkla evet çıkması lazım.....
sevgi ve saygılarımla,
Ağustos 29th, 2010 at 01:08Kardeşiniz Zülfükara
Ahmet bey,
Sol gosteripte sag vurmak herhalde buna denir.Evet deyinde milyonlarin gelecegi ile oynayin.
Bu referandumda evet cikarsa ne farkeder?
Ağustos 29th, 2010 at 01:16Yarin sizede denilebilir "anani alda git diye"uzulmeyin...
Vesayetçiler bir asırdır anamızdan emdiğimiz sütü burnumuzdan getirdiler. Anamızı kapılardan geri çevirdiler. Demokrat, özgürlükçü bir başlangıç olur.
Ağustos 29th, 2010 at 01:37Sevgili Zülfükar kardeşim;
Olay özgülükçü yaklaşımla alakalıdır.
Saygılar.
27 nisan e-mıhtırasını ve Büyükanıt ın AKP ye çektiği kıyağı bu resimde nereye oturtacaksınız peki ?
Bir tuhaflık yok mu bu işte
Ağustos 29th, 2010 at 06:09Ben de statükonun diktatörlüğüne "HAYIR" yeni/sivil bir anayasanın anahtarı olan mini anayasa değişikliğine; yetmez ama "EVET" diyorum...
Selamlar Ahmet Hocam...
Ağustos 29th, 2010 at 06:32Tahsin Hocam çok teşekkürler ediyorum.
Ağustos 29th, 2010 at 13:10Uğur Bey,
27 Nisan ve BÜYÜKANIT sorunu meclisin sorunu kimi elinde bilgi, bulgu, belge olarak ne varsa ortaya koymalıdır. Kaldı ki ben referanduma evet diyorum herhangi bir siyasi partinin her uygulamasına evet diyen biri olmadığımı en çok destek verdiklerim biliyorlar.
Bende HAYIR diyorum... Ama KILICDAROGLUNUN genel af teklifine de HAYIR diyorummmm.... Tam ne güzel gidiyorduk icine ettiii herşeyin bu teklifi getirmekleee Kendisini cooook ama coook kınıyorummm
Ağustos 29th, 2010 at 13:18boylesine aptalca bi teklif getirmesi bir cok HAYIR cıyı feci kızdırdı ve bizi EVET cilereee rezilll etti şimdi hepsi bizle alayy ediyorr yazıklar olsun sana KILICDAROGLUUUU Yuhhh sanaaa beee kendi kendini rezil ettin
Çok haklısınız sayın Shnay Eylem
Deniz Baykal saçmalıkları Kılıçdaroğlu ile devam ederse CHP aynı tas aynı hamam dedirtirse benim aklıma ülkemiz insanlarının karanlık ellerce STALİ İN TAVUĞU hikayesinde olduğu gibi bir durmun olduğunu düşündürdü
Hatırlarsanız geçen yerel seçimlerde de Kılıçdaroğlu nun istanbul belediye başkanlığı adaylığı mitinginde bazı CHP liler kameraların önünde kara çarşaflı bir kadını evire çevire dövmüşlerdi
Senaryolar ortalıkta ama birileri de halkı çok enayi sanıyor galiba
Ağustos 29th, 2010 at 15:50Yoksa sahiden çok mu enayiyi o da belli değil
Vicadi duygularımla çıktım ve koskoca bir TERCİHİMİ '''''EVET''''' (beyaz) RENKLİ TARAFA YAPIŞTIRDIM haydi bı Xer be.....
Eylül 12th, 2010 at 13:49Sevgili Murat sizin orda iki üniversite bitirmişler benim bu yazımı nasıl okumuşlar da "HAYIRCI" olduğumu söylemişler?
Eylül 12th, 2010 at 15:14