content Güney Marmara Yaşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni
23 Ağu

Belediye Tam Gaz Çalışıyor (II)

Daha önce şimdiki milletvekilimiz, o zamanki belediye başkanımız Cemal Öztaylan ile sık sık yaptığımız Bandırma turlarında, belediyenin çalışmaları ile ilgili bilgileniyorduk.

Bu durumu yeni başkan Recep Eraydın’a ilettiğimizde, aynı teklifi alıp, bir Bandırma turu atmaya karar vermiştik.

Dün, bu turda gördüklerimizin bir kısmını dile getirirken, taş ocağı tesisleri müdürlüğüne getirilen Şaban Çiçek’in, görevini layıkiyle yapıp, aldığı parayı da hak ettiğini belirtmiştik.

Bir de bu tesbitlerimizin yanına, eğer biz varız diye rol yapmıyorlarsa, Çiçek ile Eraydın arasındaki çalışan-işveren pozisyonundaki iletişim son derece büyük bir saygı çerçevesinde olduğu izlenimi verdi.

Eraydın’ın verdiği tüm talimatları Çiçek de “Tamam başkanım... Olur başkanım... Yaparım başkanım...” şeklinde karşılık vermesi, ilginçti. Ha, neden ilginçti, 3,5 yıl önce aynı makam için Çiçek’in de aday olduğunu düşünürseniz, sizin için de ilginç gelir sanırım.

Özellikle akıllı bina olarak nitelendirdiği itfaiye binasını bize gezdirirken, dikkat ediyorum da, çocuksu bir heyecan içerisinde. Öylesine mutlu ve memnun bir şekilde binayı bize anlatıyor ki, açıkca büyük bir gurur duyduğu belli oluyordu.

İtiraf etmek gerekir ki, bina da gerçekten akıllı bir bina özelliği taşıyordu. Gerçi tam anlamıyla, yani dört dörtlük bitmemesine karşın, bittiğinde anlatılan sistemlerin devreye girmesiyle, ciddi anlamda Türkiye’ye örnek olacak bir bina niteliğine de kavuşacaktı.

Üstüne üstlük, her ne kadar adı itfaiye binası olsa da, ilçe kriz merkezinden, Bandırma Musiki Derneği’ne kadar geniş bir yelpazeye ev sahipliği yapacak büyüklükte bir binaydı.

Bir de, Bandırma’da bugüne kadar eksikliği çok büyük olan konservatuar ve belediye tiyatrosu şeklindeki kültürel ve sanatsal içerikli bir takım etkinliklere de yine bu binada yer verileceğini söylemesi, beni de ciddi anlamda memnun etti.

Böyle bir hizmeti gerçekleştirmesi halinde, kent için çok büyük bir başarıya da imza atmış olacaktı Eraydın. Artık, Bandırma olarak bir takım kabukları kırmanın zamanı gelmiş de geçiyordu. Öncelikle böyle bir eksikliği gördüğü ve gidermek için harekete geçtiği için kendisini kutlamak gerekir.

Binayı seri bir şekilde dolaşmamıza karşın, nereden baksanız bir saatimizi aldı. Bir de, tam kapasite ile hizmet verip de yine tanıtmaya kalkılsa, sanırım en az bir yarım günü alacak gibi...

Bu arada, Başkan Recep Eraydın, yapılanların daha yapacaklarının dörtte biri olduğuna işaret etmesi de dikkatimi çekti.

Son 3,5 yılda yapılanlar gerçekten, Bandırma’da 50 yıldan bu yana yapılamayan hizmetlerin bütünü olarak gösterildi. Bunu ben değil, bu kentte doğup büyümüş olan ve yaşı da 70’lerde olanlar söylüyor.

Bir de yapacaklarını, yaptıklarının teminatı olarak göstermesi gerçekten çok ilginç geldi bana.

“Bandırma’yı, Türkiye’de parmakla gösterecek, çağdaş bir kent yapacağız...” diye de ekliyor Başkan Eraydın.

Böyle bir kentte yaşamayı kim istemez ki. Özellikle benim üzerimde durduğum sahil bandı projesinin bitirilmesi. Orasının hep, Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde, Kadıköy Fenerbahçe’den Pendik’e kadar yaptığı, yeşil alanlarıyla, yürüyüş yollarıyla, bisiklet güzergahlarıyla, dört dörtlük bir dinlenme alanı olarak hayal ediyorum.

Umarım bu hayal gerçekleşir. Gerçekleşmesi durumunda Bandırma’nın çok büyük bir görsel güzellik kazanacağını biliyorum.

Zaten, Başkan Recep Eraydın’ın da bizzat bana verilmiş sözü var; “Söz Cihan bey, senin orada bisikletle dolaşmanı sağlayacağım...” diye.

Eğer sözünde durmazsa çekeceği var.

Kendi bilir.

Akıllı binayı dolaşırken, üst üstü gelen telefonlar yüzünden Bandırma turumuzu yarım bırakmak zorunda kaldık.

Son olarak yeni otogarın önünde yapılan dalçık ile ilgili bilgi verdi. Son derece ciddi bir çalışmanın yapıldığı, anlamamakla birlikte, kalın beton duvarlar içerisinden yükselen bilek kalınlığındaki demirlerden anlaşılıyordu.

Dün de temeli atıldı. Bayramda da açılışı olacak.

Bandırma Belediyesi, çok ciddi çalışıyor.

Öztaylan sözünün arkasında!..

Bir anda söylediği “sana ne lan!..” sözü ile Türkiye’nin gündemine oturan, hatta ve hatta cumhurbaşkanlığı seçimini bile gölgede bırakan Cemal Öztaylan, dün Bandırma’daydı.

Belediye başkanlığı döneminde projesini yaptığı ve sık sık dile getirdiği “dalçık”ın temelini de attı.

Hatta ve hatta temel atmadan önce, duasını da yaptığı kurbanlık koçu bizzat kendisi kesti.

Bunun da ötesinde, söylediği sözün arkasında olduğunu bizim yerel basın mensubu arkadaşlarımıza açıklayarak, bundan böyle yine konuşmalarından taviz vermeden, bildiği gibi hareket edeceğinin işaretlerini de verdi.

Anlayacağınız Cemal Öztaylan, bizim bildiğimiz, tanıdığımız Cemal Öztaylan...

Nasıl ki, kendine Bandırma’yı alıştırdı, şimdi de Türkiye’yi alıştıracak.

Ya da, nasıl ki Bandırma kendisine alıştı, şimdi de Türkiye alışacak.

Artık hangisini kabul ederseniz.

Ha Ali Veli, ha Veli Ali...

Geride bıraktığımız pazar günü, İstanbul’dan bir arkadaşım aradı. “Yaa, sizin milletvekili neler söylemiş öyle?” diye bana soruyor.

Şimdi ben de Öztaylan’ı tanıdığım için, söylediği o “sana ne lan!..” sözünün çok fazla yadırganacak bir yanını da görmedim!..

Arkadaşım ise tam aksine bir milletvekiline yakışmayacak bir söz olduğunu belirterek, “Nasıl bir adam bu böyle?” diye ısrarını sürdürüyor. Hatta benim bu son derece doğal karşılamama da hayret ediyor!..

Kapattıktan sonra, düşündüm. Gerçekten de, bilmeyenlere, tanımayanlara Öztaylan’ın sözü bir hayli ağır geliyordu.

Ama bize de gayet normal!..

Doğru mu? Tabii ki değil.

Etiketler : , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank