content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

21 Eyl

Belediye Başkanlarının İçtikleri Su Farklı mı?

Belediye başkanlığı yapanların içtikleri su nedense farklı    oluyor.
O sudan içenler, kavgacı, hırçın, kural tanımaz oluyorlar.
Hukuka saygılı davranmıyorlar. ‘Ben yaptım, oldu’ diyenlerden geçilmiyor.

Dün de böyleydi, bugün de… Galiba biraz daha gelecekte de böyle olacak. Çünkü içilen suyun kalitesi otoriter adamlar yetiştiriyor.
Gücü eline geçirince hukuk tanımıyorlar, güç ellerinde olmayınca ‘hukuk’ diye bağırarak dolaşıyorlar.

Tek başına gücü elinde bulundurmak, kenti istedikleri gibi yağmalamak, kentin içine etmek, kentin oksijen alanlarını yok etmek, yoğunluğu artırmak…
İmar planlarıyla istedikleri gibi oynamak…
Yapan da onlar, bozan da…
İmar planlarına uygun olmayan inşaatlara izin vermek…
Sonra yapılan inşaata uygun imar planı tadilatı yapmak…
Dün de vardı, bugün de var…

Örnek, Büyükçekmece’de bir inşaatı öyle yapan cezaevine giriyor, diğer yerdeki yoluna devam ediyor.
Adalet işte… Savcı aynı savcı, mahkeme aynı mahkeme, polis aynı polis, suç ise aynı suç… Ama adalet farklı çalışıyor.

Yaşam kalitesi
açısından 29. sırada,
sorun sokak isimleri

Geçtiğimiz günlerde yapılan “İstanbul’da yaşam kalitesi” araştırmasında Esenyurt, İstanbul’daki 39 ilçenin içerisinde sondan 4. olmuş, yani 35. sırada yer almıştı.

Yaşadığı ilçeden memnuniyet duyanların içersinde Esenyurt 29. sırada yer alırken, kentin başında bulunanların sokak isimleri ile uğraşmalarının anlamı ne?
Kentinde yaşayan hemşerilerin yaşadığı kentte memnun değiller… ‘İstanbul’da yaşayanlara hangi ilçede yaşamak isterseniz?’ diye sorulduğunda ise tercih sıralamasında 35. sırada çıkan bir ilçeyi yönetmek, kentin geliştiğine, cazibe merkezi olduğuna yönelik söylem yapmakla örtüşmüyor.
Tabi, bir kenti 7.5 yılda yaşanabilecek bir kente dönüştürmek mümkün mü? Sorusuna ‘mümkün’ diye yanıt verilebilir. Ancak başkanları dinler-seniz dert çok, mazeret de çok…
Bir kentin yaşanabilir bir kent olması, cazibe merkezi olması büyük binaların dikilmesiyle de olmuyor.

Kentinizde alt ve üst yapının ne durumda olduğu ile ilgili, yaşam kalitesiyle ilgili argümanlara ulaşabilirlilik derecesiyle ilgili.

Avcılar’da olduğu gibi,
atmakla da olmuyor…

Oturup uyduruk sloganlar üretmekle de olmuyor, yaşam kalitesini artırmak. Örnek Avcılar gibi. Yok ‘İstanbul’un parlayan yıldızı’, sonra da ne olmuşsa ‘Türkiye’nin parlayan yıldızı’ oluveriyor.
Ancak İstanbul’da ilk 10’da değil. Ne cazibe merkezi olarak, ne de memnuniyet olarak… Sonra at… Türkiye’nin parlayan yıldızıyız…                At baba at

Tabelaları takarken,
çıkmaz sokak olduğu
bilinmiyor muydu?

Esenyurt Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu, Esenkent’te yapılan Gürbüz Süleymanoğlu Spor Merkezi’nin açılışında kimi sokak isimlerini gündeme getirmiş ve kimilerinin öldürüldüğünü sonra da isimlerinin verildiğini, kimilerini Osmanlı’nın sonunu getiren adamlar olarak değerlendirmişti.
Kendilerinin de Gürbüz Süley-manoğlu’nun ismini tesise verdiğini belirterek, yapılacak eleştirilere yönelik ön savunma yapmıştı.
Başkan Kadıoğlu konuşmasının ardından da, isimleri beğenmedikleri halde değiştirmeyeceklerinin de mesajını vermişti.
Geçen hafta sonu kimi isimlerin sokaklarından indirildiği haberi gazetemize ulaşmıştı. Dün haberi sayfalarımızda okudunuz.
Esenyurt Koordinatörümüz Kamil Üci arkadaşımız, sokak isimlerinin yazıldığı tabelaların kaldırılmasıyla ilgili Başkan Necmi Kadıoğlu’na sormuş ve şöyle yanıtlar almıştı:
- Ben kaldırdım. O tabelaları oralara ben taktım, ben kaldırdım.
- Orada sokak varsa bana gösterin. Kentin planlarında sokak gözüküyor. Aydınsever gözükenler sokakların önüne duvar çekmiş, demir kapılar ile sokakları kapatmış. Gidin bakın, sokak varsa bana gösterin. Ben kentin sokaklarını kapatanlara dava açacağım.
- Şimdi ‘Kadıoğlu söktü’ diyecekler. Söktüm. O kapatılan sokakları açacağım. Planlarda sokak gözüken yeri kendine bina bahçesi yapmışlar. Kimse o sokaklara giremiyor. Çünkü zat-muhteremlerin villaları var. Kentin sokaklarını kendi binasının bahçesiymiş gibi kapatmışlar.

Kamil Uci asıl soruyu sor(a)mamış,
biz soralım…

Evet, Kamil Üci arkadaşımızın yazdıkları bunlar. Başkan Kadıoğlu’na sorulması gereken soruyu Üci sormamış, bari biz soralım.
- Sokak isim tabelaları daha önceden o sokaklarda yok muydu?
- Madem o sokaklar işgal edilmişti, o tabelaları oralara neden taktınız?
- Tam tamına 7.5 yıldır görevdesiniz. Esenyurt’un kaç tane çıkmaz sokağı var? Kaç tane çıkmaz sokağı açtınız, kaç çıkmaz sokakla ilgili dava açtınız?
- Esenkentle ilgili neden bu kadar agresifsiniz?
- Neden sokak isimleriyle uğraşmak başkan? Kent için önünüze koyduğunuz hedeflerle yaptığınız iş örtüşüyor mu? Başka işiniz yok mu, başkan?

 Son söz: Kentinizin en görkemli yerinde Avrupa’nın en büyük otomobil satış merkezi olmakla övünülen kaçak inşaat yapılıyor? Sonra plan tadilatı yapılıyor, inşaat yasal kılıfına uyduruluyor?
Çıkmaz sokaklardan daha mı önemsiz yapılan?

Sesinizi duymak istiyoruz başkan, sesinizi…

Etiketler : , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank