Bedavacı Aydın Gerçeği Öğrendikçe…
Kolaycı tüccarın kısa zamanda zengin olmak için hak ettiğinden fazla kar sağlamaya çalıştığını biliriz.Bedavacı aydın da, araştırma yapmadan, emek sarf etmeden ülke sorunları için kolay yoldan çıkış arar. Ya da öyle düşünür.
Türkiye’nin tepesine hak hukuk tanımayan bir yönetim gelince bedavacı aydın kolay çıkış yolları aramaya başlar. Hep sorunun çözümünü başkalarından bekler. Sanki kendisi başka yerde yaşıyor.
Özelleştirme yolu ile ulusal pazarlar mı satılıyor. Ordu bildiri yayınlasın durdursun.
Cumhuriyetin kazanımları mı elden gidiyor. Gelsin Ordu.
Aydınlanma zora mı düştü, gelsin ordu.
Ülkenin bekası mı tehlikede, gelsin ordu.
Kolaycı aydın bir acı gerçeği yaşayarak öğrenmektedir.
Her gün birkaç generalin tutuklanması, savaş zamanlarında bile ordunun bu kadar telef olduğuna şahit olmayan, ya da tarih kitaplarının bir yerlerinde görmeyen bedavacı aydın, şimdileri şaşkındır.
Bedavacı aydın, Ordunun kendisini savunamadığına şahit olmaktadır, bu durum artık onun moralini bozmaktadır. Önceleri savunma yapmıyor diye kızan bu bedavacı aydın, şimdilerde küskün, morali bozuk, ne yapacağını bilmez haldedir.
Artık ordudan umudunu kesmiş, bu kez oy verdiği partinin lideri ile uğraşmaktadır. Onu eleştirmekte, her şeyi ondan beklemektedir.
Bir gerçeği de somut olarak değilse bile soyut olarak bilmektedir.
Fethullah’ın müritleri örgütlüdür. Örgütlü olduğu için Ordu ve Cumhuriyet ile savaşabilmektedir. Siyasi gericilik olan emperyalizmden de destek alabilmektedir.
Daha kestirme söylersek. Bedavacı aydın örgütlenme ve örgütlü bir şekilde direnme fikrine ulaşamamaktadır.
Anlıyorum. Mücadele kolay bir şey değil. Fedakâr Bedavacı Aydın Geçeği Öğrendikçe...rlık ister. Eza ceza riskini beraberinde taşır.
İşte gerçek aydın, bunları göze alıp mücadeleye girendir. Hani,aydın kime denir diye çokça tartışma yapılır durulur ya.. Benim aydın tanımlamam; ülke elden giderken örgütlü bir şekilde buna karşı koyandır.
Sadece olumsuzlukların, kanunsuzlukların tespitini yapmak yeterli değildir. Onlarla savaşmak önemlidir.
Bir de anlattığımız durumlardan geçmiş ve örgütlü mücadeleye karar vermiş olan aydını bekleyen başka bir tuzak vardır.
Sivil toplum örgütleri.
Her birisi kendi içinde başka bir tuzak taşır. Kimisi Avrupa fonlarından para yardımı alıyordur. Propaganda faslına gelindiğinde yurtsever kesilen bu örgütler öte yandan emperyalizmin uzantısı durumundadır.
Yurt sevgisi aydının doğru örgütü bulmasında önemlidir. Ancak yeterli değildir.
Bunu bilebilmenin tek ölçütü vardır. O parti, o dernek ya da o vakıf antiemperyalist midir? Yoksa, AB fonlarından fon tedarik etmeye mi çalışmaktadır?
Tabi ki bunlar da yeterli değildir. Yaşayarak ve sınayarak öğrenilir. İnşallah o zamana kadar vatan elden gitmez.