Bebelere Balon mu Kolessterol Hapı mı?
Amerikan Pediatri Derneği’ nin kolesterol düşürücü statin grubu ilaçların 8 yaşından itibaren çocuklara da verilebileceğini bildiren bir kılavuz yayınlamasının yankıları devam ediyor. Aklı başında doktorlar buna karşı çıkıyorlar ve çok haklı sebepleri var:
Her şeyden önce statinlerin daha önce kalp krizi geçirmiş olan erişkinler dışında ne kadar yararlı oldukları bile henüz kesin olarak bilinmiyor. Meselâ kadınlarda ve daha önce kalp krizi geçirmemiş kişilerdeki etkinliği konusunda net bir kanıt yok.
İkincisi statinlerle çocuklar üzerinde yapılmış yeterli araştırma mevcut değil henüz. Statin tedavisi altında izlenen çocuk sayısı 1000’ den az ve tedavi süresi de 6 ay ile 4 sene arasında değişiyor. Yani ilacın uzun vadede ne gibi olumsuzluklara yol açabileceğini bugünden bilmek mümkün değil.
Yan etkileri var
Statinlerin erişkinlerde pek çok yan etkileri var. Baş ağrısı, bulantı, ateş… en sık rastlananları; ama içlerinde en önemlisi kaslarda ciddi hasara sebep olan ve böbrek yetersizliği ve ölüme kadar giden ‘rabdomiyoliz’ (kas erimesi) adıyla bilinen tablo. Statin tedavisi görenlerde eklem ve kas ağrıları, kramplar, kaslarda güçsüzlük gibi şikâyetler ortaya çıktığında ilacın derhal kesilmesi gerekiyor. Baycol isimli statin de zaten bu yüzden piyasadan kaldırıldı.
Statinlerin ikinci önemli yan etkisi de karaciğer hasarına sebep olabilmesi. Bundan dolayı da karaciğer hastalığı olanların statin almaları sakıncalı. Seks hormonlarının yapımının bozulması, iktidarsızlık, şuur bulanıklığı, hafıza kaybı, huzursuzluk, kişilik değişiklikleri, kabızlık, ishal ve deri döküntüleri… diğer yan etkileri.
Bir önemli nokta da statinlerin ‘doğumsal defektlere’ yol açabilmesi. Bu yüzden de doğurganlık çağındaki kızlarda kullanılması kesinlikle sakıncalı.
Neticede, bütün bu yan etkilerin erişkinlerde seyrek görülmesi, çocuklarda da seyrek görüleceği mânâsına gelmiyor; çünkü çocuklar erişkinlerin ‘küçültülmüşü’ değiller. Üstelik gelişme çağındaki çocuklarda ilaç yan etkilerinin telafisi mümkün olmayan zararlara yol açma ihtimalini de göz ardı etmemek lâzım.
Çocuklarda normal kolesterol değerleri bilinmiyor
Henüz çocuklarda kan kolesterol değerlerinin ne kadar olması gerektiği de tam bilinmiyor, ama çocuklarda beyin gelişimi ve özellikle de buluğ çağında hormon yapımı için daha fazla kolesterole ihtiyaçları olduğuna şüphe yok. Kolesterol, hücre duvarının temel yapıtaşı olması yanında; kortizol, testosteron, östrojen… gibi hormonlar, D vitamini, safra asitleri… üretimi için mutlaka gerekli olan bir madde.
Bunun için de çocukların kolesterol düzeyleri ile oynamanın ciddi sakıncalar doğurması çok muhtemel.
Statinler nasıl etki gösterir?
Statinler olarak bilinen ilaçlar karaciğerde kolesterol yapımından sorumlu enzimi bloke ederek kolesterol üretimini azaltan ilaçlardır. Ancak, bu ilaçların tek etkisi kandaki kolesterolü azaltmak da değildir; bunlar aynı zamanda henüz tam bilinmeyen mekanizmalarla damarları daraltan plakları stabilize ederek bunların parçalanmasını ve pıhtı oluşmasını ve böylece de kalp krizi ve inmeleri de önlerler.
Ateroskleroz oluşunda tek faktör kolesterol değildir; araştırmalar aterosklerozun esas sebebinin arter duvarındaki bir tür ‘enflamasyon’ (iltihap) olabileceğini göstermektedir. Statinlerin bu iltihabı önlediğine dair de bulgular vardır ve bunun kanda kolesterol yapımındaki azalmayla ilgisi yoktur. Kalp krizi geçirenlerin üçte birinde kanda kolesterol seviyeleri normal olmasına rağmen kalp damarlarında ileri derecede ateroskleroz vardır. Bu da, kolesterol yüksekliğinin ateroskleroz oluşumu için her zaman şart olmadığını gösterir.
Buradan çıkarılması gereken çok önemli sonuç şudur: Statinler risk grubunda yer alan kişilerde kalp krizi, inme… gibi komplikasyonları önler, fakat bunun sebebi ilacın kandaki kolesterol düzeylerini azaltması değildir.
Dolayısıyla da sigara, alkol, hipertansiyon…vs gibi diğer risk faktörleri bulunmayan çocuklarda, kafayı kolesterol yüksekliğine takmaya gerek yoktur.
Gelelim neticeye
Obezitenin çocuklarda çığ gibi arttığı doğru, çünkü çoğu hamburger, pizza, kızarmış patates, cips, gofret, bisküvi… gibi abur-cuburlar, kola ve şekerli içecek tiryakisi. Sofralarda taze sebze, meyve ve balığın… yerini işlenmiş et, sosis, salam, sucuk almış durumda.
Genetik bir hastalık olan ‘ailesel hiperkolesterolemi’ dışında çocuklardaki kolesterol yüksekliği büyük ölçüde beslenme yanlışları ve hareketsizlikten kaynaklanıyor.
Yapılması gereken esas şey de çocukları taze sebze meyve, lifli gıdalar, tam tahıl, balıktan zengin, fakat şeker-karbonhidrat ve doğmuş yağlardan fakir beslenme tarzına alıştırmak. Günlük kalorinin en fazla yüzde 30’ unu yağlardan; en fazla yüzde 10’ u doymamış yağlardan alınmasını sağlamak.
Modern hayatın ‘obez çocuklarını’, bir de kolesterol düşürücü haplarla zehirlemek bir yanlışı başka bir yanlışla düzeltmeye çalışmaktan başka bir şey değil.