Baykal ve Şurası Tasfiye Olacaklar!
Baykal ve şurası tasfiye edilmelidir. Hem de gözyaşlarına bakılmadan…
Baykal ve şurasına AK Parti medyasının desteği ise, anlamsız ve gereksizdir…
Düne kadar Türkiye’yi geren, demokratikleşme konusunda asla bir adım bile atmayan, gerginlikler üzerinden beslenen, derin devlet organizasyonunu besleyen, destek veren derin CHP’nin akıl hocalarına, dün kaka diyenlerin bugün allayıp pullayıp öne çıkartmaları eski zihniyetin hortlamasıdır. Ve değişimi algılayamamalarının göstergesidir.
Birilerinin demokrasi ve hukuk diye dertleri varsa, bu isimlerin özellikle AK Parti yanlısı medyada kendilerine yer bulmasını anlamakta zorluk çekiyorum. Hatta yanlı medyanın bilerek manüpile yapması ise, oldukça düşündürücüdür.
Bugün olması gereken CHP’nin derin yapılanmasının tasfiye edilmesi ve yeni parti kurarak yollarına devam etmeleri ve de etkisizleştirilmeleridir.
Kılıçdaroğlu, restini çekmelidir
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, olağanüstü kurultay çağrısı yapan 19. yüzyıl siyaset anlayışının temsilcilerine ‘hodri meydan’ demelidir. Ve partiyi küçük düşüren, seçim çalışmalarında parti ‘başarısız olsun’ diye çalışmayanlarla kesinlikle yol ayrımına gitmelidir.
Böylelikle yeni CHP’nin önündeki engeller kaldırılabilir ve Kılıçdaroğlu mehter marşında olduğu gibi iki ileri bir geri adım atmaktan kurtulur. Kamuoyundaki, tutarsızlık algılamasının değişmesi sağlanır.
Bu tartışmalar ayrıca Kılıçdaroğlu’nun elin güçlendirecek bir süreçtir. Süreç, yakınında bulunan kimi Baykalcı zihniyete yakın ergenekoncu isimleri de yönetim kadrosunun dışına çıkarmasına katkıda bulunabilir.
Yüzde 28 oranı kocaman
bir balon ve yalandır
Dün birbirleri için demediklerini bırakmayanların, bugün bok sinekleri gibi seçim sonuçları üzerinden ‘başarısızlar’ diyerek eski koltuklarına kavuşma isteklerinin toplumda inanın karşılığı yoktur. Ve bilinmeli ki, CHP’de de çok küçük bir azınlığın talebidir.
Yerel seçimlere üç yıl kalmışken, yeniden partinin başına geçmek isteyen 80’ine merdiven dayamış politbüro üyelerinin kendilerini tatmin etmek için arayışları, parti tabanı tarafından destek bulmayacaktır.
Kurultay diye çırpınanların, kamuoyuna seçimlerden önce “CHP’nin oyu yüzde 28 idi” diye pompalamaya çalıştıkları kocaman bir balon ve yalan ise tam bir saçmalıktır. CHP’nin başından gidenlerin son 28 yıldaki seçim başarıları ortada durmaktadır.
1994, 1995, 1999, 2002, 2004, 2007 ve 2009 seçimlerinde CHP’nin aldığı oy oranı ortadır. 94’de yüzde 5 oy alabilen zamanın Baykallı Yeni CHP’si (o zamanda kullanılan kavram Yeni CHP’ydi, bakmayın bugün söylediklerine, toplumu balık hafızalı zannediyorlar. Ve ilginçtir o gün CHP’nin başında bulunanlar; Deniz Baykal, İsmail Cem, Ertuğrul Günay’dı)
1995 yılında SHP’yle birleştiklerinde Baykal CHP’nin başında zar zor yüzde 10’u geçebilmiş ve yüzde 11 bile oy alamamıştı. 1999 seçimlerinde yüzde 8.71 ile baraj altında kalıyor, 2002 seçimlerinde yüzde 19.39, 2007 seçimlerinde DSP (ve o günlerde DSP’nin yaklaşık yüzde 3 oyu vardı) ile beraber yüzde 20.88, 2009 yılında Kılıçdaroğlu’nun İstanbul’da yarattığı rüzgarla Türkiye genelinde ancak yüzde 23 oy alabilen Baykallı bir CHP…
Baykal ve şurası seçimlerde
yüzde 15’i bulamazlardı
2011 seçimlerinde CHP’nin başında Kemal Kılıçdaroğlu değil de, Baykal ve şurası olsaydı yüzde 15 oy bile hayal olurdu. Bu gerçeği en iyi CHP teşkilatlarının gördüğünü biliyorum. Bugün milletvekili olamayan ve 2014 yerel seçimlerinde aday olamayacağını bilen Baykalcılar dışında gelecekte hedefi olan CHP kadrolarının, hatta dünün kimi Baykalcılarında bu gerçeğin farkındalar.
Ve bunu bilen olağanüstü kurultaycılar, Kemal Kılıçdaroğlu ile bir sorunları olmadığını belirterek, CHP MYK’sını hedef alıyorlar.
Kurultaycılar gerekli
imzayı bulamazlar!
Şunu açıkça iddia ediyorum, olağanüstü kurultay çağrısı yapanlar gerekli delege desteğine ulaşamazlar. Hatta daha da iddialı söyleyeyim: Seçimsiz bir kurultay çağrısı için bile gerekli delege desteğine ulaşamazlar. Ulaşsalar da, bunu kamuoyuna açıklayamazlar. Göreceğiz ki, en kısa zamanda geri adım atacaklar.
Ve bu geri çekilmeyi de çok büyük ihtimalle şöyle açıklayacaklardır. ‘Bu dönemde partimizi gereksiz tartışmaların içersinde tutmak istemiyoruz.’
Şayet yanılır ve tartışmalar devam ederse, olağanüstü kurultay isteyenler partiden atılır ve yeni bir parti kurulur. Adı Cumhuriyetçi parti olur. 1980 öncesinin Cumhuriyetçi Güven Partisi’ne benzeyerek tarih olurlar. Yeni CHP’nin mehter marşında olduğu gibi iki ileri bir adım geri adım atmasının nedeni olanlar da, yenileşmeye çalışan CHP’nin önünde engel olmaktan çıkarlar.