Baykal Silivri Yolunda
Aslında bu konuda bir yoruma gerek duymuyordum. Çünkü şimdiye kadar söylediklerim ve yazdıklarım işlerin buralara geleceği ile ilgiliydi. Bizim için bir sürpriz yok.Son yirmi dört saattir yapılan yorumlara bakıyorum. Artık büyük bir çoğunluk işin gerçek sahibinin Amerika olduğunu ürkek ve korkak da olsa söylemeye başladılar. Artık herkes ABD ve onun vefakâr işbirlikçisi AKP’yi işaret ediyor.
Yandaş medya zor durumda.
Ne söyleseler ellerine yüzlerine bulaşıyor.
Önce ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesini hatırlatalım. Sınırları ve rejimleri değiştirilecek ülkeler arasında Türkiye de var. Üstelik bu projenin Amerika tarafından görevlendirilmiş Eş Başkanı da Türkiye’den.
Türkiye’nin federasyonlar şeklinde bölünmesi için daha önceden bölünmesi gereken hedefler var.
Orduyu bölmek,
Yargıyı bölme,
Partileri bölmek ve nihayetinde Türkiye’yi bölmek, bu projenin temel amacıdır.
Amerika’nın işbirlikçilere artık ihtiyacı yoktur. Eskiden işbirlikçiler ile Türkiye’deki işlerini yürütebiliyordu. Ama artık işbirliği Amerika için yeterli değil. Doğrudan uşaklar ile işlerini götürüyorlar.
İşçi Partisi, Ordunun Kemalist generalleri, namuslu yargıçlar ve savcılarının Silivri’ye taşınması yetmemiş olacak ki, sıraya CHP ve onun liderini koymuşlar.
Amerika’nın Türkiye’yi istediği gibi bölebilmesi için her türlü muhalefetin marjinalleştirilmesi gerekmektedir. Baykal operasyonu ile yaşadığımız budur.
Tekrar hatırlatayım.18 Nisan 2010 tarihinde Hürriyet Gazetesinde yer alan CIA raporunda ki hedefler arasında Madımak, Maraş ve Baykal vardı. CIA’nin talimatları içerdeki işbirlikçiler yolu ile bir bir hayata geçiriliyor.
Peki şimdi yaşadığımız operasyonun Amerika’ya yarar ne? AKP’nin yerinin pekiştirilmesi için CHP’nin muhalefetinin engellenmesi gerekmektedir.
Bir hususu daha hatırlatalım. Ergenekon Tertibinin mahkeme safahatında ortaya çıkan, MİT’in hazırladığı şemada zaten Baykal vardı.
Planın başından beri listede Baykal’ın olmasına rağmen bu güne kadar gecikmesinin nedeni; gerek Silivri’de yargılananların, gerekse belli kesimlerin direnmesinin önemli etkisi olmuştur.
Aslında bu yazıyı bir tek cümle ile ifade etmek mümkündür. Bitmemek üzere tertiplenmiş Ergenekon Tertibi devam etmektedir.
Baykal’a da Silivri yolu göründü.