Bayan Öğretmenden Az Kullanılmış İkinci El Hikayeler
Lise talebesi, araba tutkunu… hayatta en sevdiği şey belki de arabalar. Çocuk yaştan itibaren araba kullanmasını biliyor neredeyse… Yanında annesi, babası, teyzesi ya da herhangi bir büyüğü varken araba kullanmışlığı çok. Bugün “sanırım” bir arkadaşının doğum günüymüş, annesine “araba ile gidicem!” diye tutturmuş. Araba kullanmasını biliyor amma velakin ehliyet almasına daha iki yıl var. Tek başına arabayı alacak arkadaşlarının yanına gidecek belki de arkadaşlarını alıp…
Annesi; araba kullanıp kullanamama meselesinde bir şey demediğini ama yanında bir büyüğü “en azından” ehliyet sahibi birisi olmadan arabayı alamayacağını söylese de bir türlü dinletemiyor sözünü… ve arıyor 155 Polis İmdat’ı… Acaba ne dedi Polis İmdat’a? Espritüel bir şeyler aklımıza gelse de; girmedik o mevzuya…
Gelmiş eve gençten iki Polis. “Ben anlatamadım bu çocuğa! İlle de arabayı alıp arkadaşımın doğum gününe gidicem diye tutturuyor! Siz anlatın bari!”
“Abla! Bu yaşta çocuklar hep böyle oluyorlar! Alıp kaçırıyorlar annelerinin babalarının arabalarını sonra da kaza filan!!”
Gençten iki Polis; lise talebesi delikanlıya evde annesinin yanında biraz nasihat verdikten sonra… “ Hadi gel; seni biz bırakalım” demişler…
“Belki de” annesinin arabasını alıp arkadaşlara atılması planlanan “hava”dan daha fazla havası olmuştur: ) Kafenin kapısında polis arabası durur. Polislerden birisi iki sırtını sıvazlayıp bir de el salladı mı olay tamamdır.
Meseleyi uzatmayayım daha fazla memlekette güzel şeyler “de” oluyor; belki de artık “de”lere takılmayacak kadar güzel şeyler oluyor. Türk Polisi evladına söz geçiremeyen bir anneye yardımcı olmayı “da” vazifesi biliyor…