Batı, Borç Demokrasi İlişkisini Tartışıyor
Batı ve Atlantik ötesi hep sömürdüğü için onların dünyasında, demokrasinin başka bir anlamı vardır.
Krizle birlikte, borç kıskacının içine girince, borç-
demokrasi ilişkisini düşünüyor ve de yazıyorlar.
Bu gün, Obama borç yüzünden demokrasilerinin gerileyeceğini belirtmiş.
Ekonomik olarak gelişmiş ülkeler, belki sahip oldukları, ya da öyle saydıkları demokrasilerini kaybedebilirler.
Ya bizim gibi, gelişmekte olan ülkeler borç yüzünden nelerini kaybederler?
Biz bu durumu, yaşadıklarımız ve tarihimizle en iyi öğrenmiş bir ulusuz. Hatta bunları öğrenerek uluslaştık diyebiliriz.
Osmanlı kapılarını Kapitalizasyonlara açtı, borçlandı, devletini kaybetti.
Zaten bizi borçlandırmalarının asıl sebebi de; varlıklarımıza el koymaktı.
On yıldır, AKP iktidarında, yabancılara satılmadık tek bir değerimiz kalmadı. Aynı Osmanlı’nın son döneminde olduğu gibi, borçlar ülkemizin ödeyemeyeceği değerlere ulaştı.
Bu gün Amerika’nın gerilemesinden en çok mutlu olması gerekenin AKP olması gerekir. Eğer ABD Irak işgalinden önceki gücünde olsaydı, bu günlerde, İran üzerine bizi kullanmak yerine, ilk iş Türkiye’yi icabına bakardı. Üstelik AKP gibi bir işbirlikçiyi bulmuşken.
Eğer ABD artık, doğrudan askeri müdahaleleri gündeminden çıkarmışsa, kaybettiği askeri ve ekonomik gücünden ötürüdür. Diğer ülkelerin (Çin ve Rusya) güç kazanmasındandır.
Tekrar borç-demokrasi ilişkisine dönersek; kendi ülkelerinde, gerçekten kaybetme durumunda oldukları, bir demokrasi var mıydı?
Batının demokrasi dediği; sömürü artıklarının kendi orta sınıfına sağladığı refahtır. Bu refah, gelişmemiş ülkelerden elde edilen değerlerin, çok az bir kısmının kendi orta sınıflarına ve işçisine verilenden ortaya çıkmıştır. Daha çok sosyal haklar ve bunun gibilerdir.
Şimdi sömürü kanallarına, ucuz ham madde ve enerji kaynaklarına ulaşım zorlaştıkça, orta sınıfın ve işçilerin yaşamları Batı’da da zorlaşmaktadır.
İşçilere verilen sömürü payı azaldıkça, payı azalanların sisteme direnci artmaktadır. Böylece sahte demokrasi de gerilemektedir.
Onlar varsaydıkları demokrasilerini kaybedecekler. Çünkü orta sınıflarına verecekleri bir şey kalmadı. İşçi sınıfına düzenin bilgilerini taşıyacak olanlar da orta sınıflardır.
Demokrasi, egemen sınıfların, işçisine istediği kadar ücret tayin etmesi sistemi değildir.
Egemen sınıfların aslında kaygısına düştükleri, ortaya çıkan belirsizliklerin onların egemenliğini tehdit ediyor olmasıdır.
Obama’nın borç yüzünden demokrasimiz gerileyecektir ifadesinin asıl anlamı; borç yüzünden çalışanlarımıza daha az sosyal hak ve daha az ücret vereceğiz demektir.
Orta sınıfını kaybeden uluslar, dirliğini ve düzenini kaybederler.
9.12.2011, bulentesinoglu@gmail.com