Başlıksız Başlık
İlçelerimiz için enerji dağınıklığı büyük sorun. Yetkiyi elinde bulunduranların kendini tek otorite görmesi çağın hastalığı maalesef.
Yetkiyi, diğerlerinin fikirlerini toparlama fırsatı olarak değil de; “dediğim dedik” davranma, beyinleri tehlikeli görme, akademik bilgiyi hafife alma ve günübirlik işlerle basına şirin gözükme halleri çağımızın yönetici hastalığıdır. Bu tarz insanlar tabiri caizse “atsanız atılmaz, satsanız satılmaz”, görev yaptıkları alanlara, insanlara, kurumlara kendinden menkul sorun teşkil ederler.
Ölçüsü olmayan bu tarz yöneticilerin, onları denetleyen yol haritaları da olmazsa; çalışanları mutsuz, hedef kitleleri umutsuz ve hizmetleri verimsiz olur.
Bu tip insanlar; gölgelerinden korkarlar, birikimli insanlardan ve onların ürettiği fikirlerden rahatsız olurlar, değer ve kıymet bilmezler, çomak sokmak en iyi yaptıkları şeydir.
Onlara hatırlatmak isterim ki vebalden korksunlar, makamlar hizmet etmek için vardır, her tarafa saldırmanın sonu göz yaşıdır, makamı bizzat sorun haline getirmenin tarih boyunca kimseye faydası olmamıştır, sorunları çözmek için görevlendirilen makamların yöneticilerinin her hal ve hareketinin sorun oluşturması kabul edilebilir bir durum değildir.
Hepimiz insanız, eksiklerimiz elbette olacaktır.
Gelin iletişim dilini, asgari müşterekte buluşma melekemizi kaybetmeyelim. Yetkinin, “kendi dışındaki tüm insanların bilgi ve birikimini ortak akla dönüştürerek, hedef kitlenin görüş ve önerilerini bilimin ışığıyla bütünleştirerek beraber yürüme sorumluluğu” olduğunu bilelim.
Köyünüzdeki her bir çiftçinizin geliri asgari insani gelir ve yaşam düzeyinde mi? Bunu sağlamak için hangi argümanlarınız var? Bunları ne zaman ne şekilde hayata geçireceğinize dair projeksiyonlarınız neler?
Kırsal ve kentsel alanlarda her bir fiziksel alanınız mekânınız, evrensel tasarım standartlarında mı? Değilse bunu sağlamak için hangi çalışmalarınız, yol haritalarınız var?
Her bir insanınız bir sanat, bir musiki, bir sporla ilgili mi? bunu sağlamak için ne gibi plan ve projeleriniz var?
Tarımda, bitkisel ve hayvansal üretim döngüsü sağlanmış mıdır? Çevre dostu üretimler hakim kılınmış mıdır? Tarladan sofraya zincirler kurulmuş mudur?
Bu ve benzeri soruların cevabının olduğu ve uygulandığı, her bir insanına en üst düzey yönetici gibi değer verildiği, bilimin ve bilim insanlarının sözünün dinlenildiği ve uygulandığı, ortak akılda buluşarak hedeflere kavuşmak için beraber yüründüğü bir İL-İLÇE-ŞEHİR inşa etmek dileklerimle saygılar sunuyorum.