‘Başkanlık Sistemi’ Neden Olmasın? (II)
Sevgili okuyucular, bu pazar yazımda, 'Başkanlık Sistemi' ile ilgili dünkü değerlendirmelerime devam edeceğim. Önce şunu kaydedelim ki 1924 Anayasası'ndan itibaren Anayasalarımızda sadece 'Devletin Şekli' belirtilmiş, uygulanan sistemden söz edilmemiştir. Yani, yapılacak 'Yeni Anayasa'da yumuşak geçiş sağlanması mümkündür.
Tam Başkanlık Sistemi
Tam Başkanlık Sistemi, esas olarak ABD'de uygulanmaktadır. ABD'nin bir 'süper güç' olması, bazı siyaset bilimcileri tarafından, uygulanan bu sisteme dayandırılmaktadır.
Tam Başkanlık Sistemi'nin Türkiye bakımından değerlendirilmesi şöyledir.
Faydaları:
1. Kararların süratle alınabildiği ve uygulanabildiği 'dinamik' bir sistemdir. 'Yürütme' erkinin etkinliğini tam olarak sağlar. Özellikle dış politikada tesirli olduğu için küresel güçlerin uluslararası ilişkilerde başarılı olmasını âmil olur.
2. Siyasî istikrarı temin eder; uzun süren koalisyon iktidarlarının ülkeye verdiği zararları önler.
3. 'Kuvvetler Ayrılığı' ilkesinin en iyi uygulanabileceği sistemdir. Yasama, yürütme ve yargı dengesi iyi kurulmuştur.
4. Parlamenter sistemin aksine, Meclis fonksiyonunun ve denetiminin artacağı, 'parlamento içi demokrasi'nin işleyebileceği bir sistemdir.
5. 'Mahallî demokrasi'ye imkân veren, merkeziyetçi olmayan ve hizmetlerin mahallinde görülmesi esasına dayanan 'pragmatik' bir sistemdir.
Mahzurları:
1. Sistem, eğer 'federal bir model' içinde uygulanırsa, Türkiye'nin bütünlüğü ve üniter yapısı tehlikeye girer. Yani, teşkil edilecek 'bölgeler' ve 'eyâletler', mevcut bölücü faaliyetler çerçevesinde, Türkiye'nin güvenliği, birliği ve bütünlüğü bakımından mahzurlu olacaktır. Nitekim, Büyükşehir Belediyeleri ile ilgili son kanun tasarısında bunun ilk işaretleri verilmiş olmaktadır.
Bu konuda şuurlu olunmazsa, ırkçı-bölücülerin yıllardır uğraştığı ve bunun için onbinlerce cana kıydıkları 'özerk bölge-federatif devlet-bağımsız devlet' hedefleri gerçekleşmiş olacaktır.
2. Tarihimizdeki monarşik siyasî gelenek ve güçlü cumhurbaşkanlarının sistemi nasıl zorladığı düşünülürse, bazı Güney Amerika ülkelerinde olduğu gibi 'tek kişi'nin 'otoriter egemenliği'ne yol açabileceği söylenebilir. Bu bakımdan sistemin çok iyi dengelenmesi gerekir.
3. Türkiye'deki 'katı bürokrasi' geleneğinin teknik bakanlar çerçevesinde devam etmesi hâlinde, sistem bürokratik bir yapıya bürünebilir.
Yarı Başkanlık Sistemi
Yarı Başkanlık Sistemi, Tam Başkanlık Sistemi ile Parlamenter Sistem'in arasında bir sistemdir. Türkiye bakımından faydaları ve mahzurları şöyledir.
Faydaları:
1. Yürütme yetkisi esas olarak Başkan'a ait olacağı için, tam başkanlık sisteminde olduğu gibi 'dinamizm' sağlanabilecektir.
2. Merkezî İdare ile Mahallî İdare'nin dengelenebileceği ve üniter devletin rahatlıkla uygulanabileceği bir sistemdir.
3. Yerinden yönetime engel değildir.
4. Başkan eliyle siyasî sistemde istikrar sağlanabilecektir.
5. Başkan, parlamentodan tamamen kopuk olmayacaktır.
Mahzurları:
Yarı Başkanlık Sistemi uygulamasında Parlamenter Sistem özellikleri ağır basarsa, sistem kolaylıkla yozlaşarak kısır döngülü bir 'parlamentarizm' hâline dönüşebilir.
***
Günümüzdeki siyasî şartlar değerlendirildiğinde, Türkiye'nin bölünmez bütünlüğü konusunda hassas, üniter bir yönetim şekline sahip bir 'Başkanlık Sistemi' kurulabilir. Bu konuda, kolay bir geçiş olarak 'Yarı Başkanlık Sistemi' tercih edilmelidir