Başkan’la Satırbaşları
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, geleneksel olarak İzmirli kadın gazetecileri bir araya getirir. Ya da onun deyişiyle ‘kız kıza muhabbet toplantısı’
yaparız. Güzel, samimi, akla gelenin paylaşıldığı bir gece yaşanır. Yemek bahane sohbet şahane!..
En güzeli de kente dair sorunları Başkan’a ısrarla sorma şansınız vardır, nasılsa kendi davet etmiş kaçamaz. Başkan’ın verdiği yanıt kesmeyince, aynı soruyu şekil değiştirerek beş kez soran kadınların fendi ile gece haber yönünden de verimli geçti.
Kadın gazeteciler önce Başkan’a teşekkür ederek söze girdik. Yok öyle, ‘Süper başkansınız, harikasınız’ sözlerini İzmir’in kadınlarından hiç beklemeyin. Teşekkürümüz belediyede kadın yöneticilerin sayısının erkekleri geçmesine dair. Başkan, nadir görülür şekilde kadın müdürlerle çalışmayı seviyor.
Nedenini ise “Kadınlar önce anne. Halka, çalışanlara sevecen yaklaşmayı biliyorlar. Ayrıca önsezilerine güveniyorum. Bazen önsezileri beni şaşırtıyor” diye açıklıyor.
Kadınları vitrin olma dışında yetkin görevlere taşımayan örnekleri iyi bildiğimiz için bu konuda Kocaoğlu’na bravo.
ULAŞIM DERTLİ
Gelelim kentin meselelerine. Ele aldığımız konular değil bu sütuna, koca sayfa olsa zor sığar. Başlıklara yer verirken önceliği söyleyelim; ulaşım. Sıkıntı büyük. Ana arterlerdeki sıkışmadan, İZBAN’da pik saatlerde balıkistifi ulaşım modeline kadar halk dertli. Aziz Başkan da İzmirli’ye hak veriyor.
Yeni vagonlar, tramvay hattı ve sinyalizasyon sistemi devreye girdiğinde rahatlama yaşanacağını belirten Başkan belli ki kendisi de İZBAN yönetiminden bir parça rahatsız. TCDD ile yüzde 50 ortak oldukları İZBAN’da politik çekişmenin etkisi görünüyor.
80 İLDEN AZ KATKI
İzmir, geçen yıl Kocaeli’ni geçerek İstanbul’un ardından en çok vergi tahsil edilen ikinci il olmuştu. Doğal olarak Büyükşehir Belediyesi’ne düşen pay da yüksek olunca ‘İzmir’e büyük katkı’ yönünde yaklaşımlar doğdu.
Başkanı göreve geldiğinden bu yana belki de ilk kez bu kadar tepkili gördüm. Yaklaşık olarak ‘O para İzmirliler’in alınteri, diğer iller farklı şekillerde destekler alırken biz beş kuruş görmüyoruz’ çıkışı yapan Kocaoğlu bırakın kamu desteğini yediği kösteklerden bıkmış. 81 il arasında en az destek gören il oldukları konusunda ısrarlı.
Suriyeliler’e sağlamayı önerdikleri hizmetler için dahi cevap alamadığını anlatıyor.
İDDİALI OYUN
Geldik iktidar partisinin İzmir’i alma konusundaki ısrarına. Bakan Binali Yıldırım’ın da yarattığı ağırlığa, bu konudaki çabalara ne diyor?
Kocaoğlu’nun sözlerinden AK Parti’nin bu amaçla şimdiden bir plan dahilinde ilerlediğini ancak İzmir sağduyusunun yine izin vermeyeceğine inandığını anlıyorum. Ancak bu sağduyunun da taşıyacağı bir istiap haddi var değil mi?
Yine sezinliyorum ki, Aziz Kocaoğlu’nun da planı hazır. İster tamamlanacak yeni hizmetlerin etkisi, isterse kimlerle yola devam edeceğini netleştirmesi ya da geçmişe göre daha kararlı politik duruşuyla Kocaoğlu, sessiz tavrını bırakacak.
Kafasındaki plan her ne ise Başkan’ı epey rahatlatmış.
Ha bu arada, kadın yönetici sayısından dolayı verdiğim kocaman bravonun bir kısmını Başkan’ın kadın sığınma merkezi çalışmalarına uzak kalmasından dolayı geri alıyorum.
Tamam farklı, sesini yükseltmeye, şehrin kronik açmazlarına neşter vurmaya niyetli bir Kocaoğlu var karşımızda ama tabanın kanayan sorunlarının da üzerine gitmek gerekiyor.
Çok açık önümüzde henüz üç yıl olsa da, İzmir geçmişten hayli iddalı geçecek yerel seçim yarışına şimdiden hazırlanıyor.