Başkanın Körfeze İnancına Dair…
Önceki gece…
Herkesin uykuya daldığı saatlerde…
Bir TV kanalında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu canlı yayında konuşuyor.
Söylediklerine inanarak.
Özgüvenini buna dayandırarak.
*
İnanmak, hepimizin mayasında vardır.
Mutlak bir şeylere inanırız.
Kimimiz farklı güçlere…
Bazılarımız hayallere…
Bir kısmımız söylediklerine.
Doğruluğunu kesin bilmediğimiz halde inanırız.
Küçük bir çocukken yaşadığımız sokağın dünyanın yarısı olduğuna, üç sokak ötesinin de dünyanın diğer ucu olduğuna inandığımız gibi…
İnanırız.
*
Belediye Başkanımız da söylediklerine inanıyor.
Kelimelerine yüreğinin çarpıntısını vererek.
Program sunucusu soruyor:
“ İzmir’de körfezin hali ne olacak?”
*
İnanarak cevaplıyor:
“ Şu anda yüzülebilir durumda.
En ufak kirlilik yok.
Dokuz senedir, üniversiteyle çalışıyorum. Bilinmeyen yönünü bırakmadık.
Bazı arızalar hariç, şu anda körfeze bir damla kirlilik akmıyor.
Sürekli yeniliyor, bakımını yapıyoruz.
Canlılar artıyor.
Yakında olta balıkçılığına başlanacak.
Hele beklediğimiz ÇED raporu gelirse, 2-3 yılda her yerinde yüzülmeye başlanır”
*
İnanmak; güven, umut ve hissin bileşkesidir.
İstemekle aynı, bilmekle ayrı yerlerdedir.
Görmek için inanmak değil, inanmak için görmek gereklidir.
*
Bu nedenlerle…
Başkanımızın söylediğine inanmasına saygı gösteriyoruz.
Sadece gerçeği görmesini istiyoruz.
Körfeze lağım suları gidiyor mu, gitmiyor mu?
İnanmak için görmesini veya inandığı kişilerin görmesini sağlamasını arzuluyoruz.
Muhatap?
Daveti yapan, yazıyı yazan!
*
İki cümle daha…
İnanmak; sorgulamamak değildir.
İnanmak; hayal kırıklığından önceki duraktır.
************